İSTANBUL - Yöresel amaç güdülerek yeni albümü “Gurgum” Kom ve Mir müzikten çıkan Koma Zelal, sonraki albümlerinde Kirmanckî ve Sorani eserlere de yer vermeyi düşündüklerini söyledi.
Tahir Kozludere (Daro Welat), Tayfur Kozludere (Reşo Zelal), Veysel Çıdık, Şêxo Bezgingöl ve Mehmet Çoruk tarafından 2001 yılında Maraş’ın Pazarcık ilçesine bağlı Narlı’da oluşturulan Koma Zelal, ilk profesyonel albümlerini 2011 yılında “Mara Yare” ismiyle çıkardı. Çalışmalarına devam eden Koma Zelal 2013 yılında ise “Yona/ Xum Xum” albümünü çıkardı. “Li Qamişlo” parçası ile çıkış yapan ve kendisinden söz ettirmeye başlayan Koma Zelal'in son albümü olan “Gurgum” Mir ve Kom müzikten çıktı.
‘İNSANLARIN MERAK ETMESİ İÇİN GURGUM’
Albümlerine neden “Gurgum” ismini verdiklerini anlatan Koma Zelal grubunun sanatçılarından Reşo Zelal, “Gurgum ismi Maraş'ın Kürtçe ismidir. Aynı zamanda Sümerler döneminde de o bölgeye verdikleri isimdir. Yani biraz daha açacak olursak Milattan Önce 1000’li yıllarda şu anki yer itibariyle batıda Amanoslar ve Doğu’da Gani dağları arasında bulunan ve Suriye’ye kadar uzanan Gurgum krallığı olarak da geçmekteydi. Biz bunu günümüzde de topluma yansıtmak amacı güttük ve aynı zamanda albümün içerisindeki bütün eserler de bu bölgeye ait eserler olduğu için bu ismi kullanmaya karar verdik. Buna bağlı olarak, Gurgum ismini insanların görüp merak etmesini, araştırmasını ve köklerine erişmelerini sağlamaya çalıştık” dedi.
‘LA DORA MA KES TUNE BU’
Albümlerinde yer alan “Li Maraşê” parçası ile Maraş Katliamını anlattıklarını dile getiren Zelal, nedenini de şu sözlerle anlattı: “Bu süreçte devlet hegemonyasının Maraş’taki ve Pazarcık’taki Kürt Alevi toplumunun üzerindeki baskılarını ve günümüze hangi şartlar ve zorluklarda bugüne gelindiğini bir kez daha gözler önüne sermek istedik” dedi. Kimsesiz olarak bu katliama maruz kaldıklarını ve halkın bunu bilmesi gerektiğini aktaran Zelal, “Eserin içerisinde de söylediğimiz gibi ‘La dora ma kes tune bû (Etrafımızda kimse yoktu)’ Devlet bu katliamı yapmak için gerekli ortamı yaratmıştı ve yalnızlığı sağlamıştı. Hala bu tür politikalarla Gurgum bölgesinde halka zulüm etmenin ortamını hazırlamakla uğraşıyor. Artık daha da ileriye giderek dünya standartlarında çimento fabrikaları, Alman Füze Fabrikaları gibi politikalarla Gurgum’un yani Kürt ve Alevi toplumlarının yaşadığı Akdeniz’in en can alıcı noktasını kırmak, katliamdan geçirmek istiyor. O bölge kritik bir bölge olduğu için Kürt ve Alevilerin yaşamasını istemiyor. Biz de bu albümde bu denli önemli noktalara, özellikle de Maraş’a değinmek istedik” dedi.
ERMENİ GÖÇÜNÜ ANLATAN PARÇA ‘DE LE LE’
Maraş’ta şu anda ağırlıklı olarak Kürt Alevilerin yaşadığını ve bunun yanı sıra Ermenilerin de daha önce burada yaşadıklarını aktaran Zelal, “Her ne kadar devlet kendi politikalarıyla Ermenilere ait hiç bir kanıt bırakmamaya çalışsa da, günümüze ulaşan, onlardan kalan sözler, tapınaklar, inançlar hala vardır. Biz de biraz bunun araştırmasını yaptık” diye konuştu. Bunun üzerine albümlerinde yer alan “De le le” eserini ele aldıklarını belirten Zelal, “Sözleri Ermeniyên Gurgumê ye (Gurgum Ermenileri) aittir. Müziği ise Koma Zelal olarak bize aittir. Bu eserde halkın göçe zorlandığını, kendi inançları doğrultusunda kiliselerine artık gidenlerin kalmadığını, yer, yurtlarından olduklarına değinmişler. Biz de bu sözleri alıp müzikal hale getirip projemize dahil ettik" dedi.
DERSİM’DEN MARAŞ’A ŞARKILAR
38 Dersim katliamından yerlerinden göç ederek Maraş’a yerleşen Dersimlilere de değinen Zelal, albümlerinde yer alan “Tu Şîrînî” parçasının da bu yöreye ait olduğunu söyledi. Zelal, “Araştırmalarımız sonucu Dersim’e ait olan ‘Tu Şîrînî’ parçasını ele aldık. Bu parça zamanla Gurgum’a mal olduğu için albümüzde yer verdik” dedi. “Ayşê Îwê” eserinin ise tamamen Pazarcık’a ait olduğunu ifade eden Zelal, “Malatya, Adıyaman, Antep gibi şehirlerde de okunan ve kendisine has yöre halayına sahip olan bir eserdir. Eserde sözlerden de anlaşılacağı gibi bir kadına olan aşkın serüvenini anlatmaktadır. Bu eseri Gurgum’da herhangi bir Kürt-Alevi düğününde duymak mümkündür. Özellikle büyüklerimizin duygularına hitap eden bir parçadır. Dedelerimiz, amcalarımız kadınlarımız daha çok ilgi gösteriyor. Her iki eline mendil alıp birbirinden bağımsız bir şekilde ama aynı figürlerle belli bir sıra halinde halay çekilmesiyle meşhur bir Pazarcık eseridir. Biz sadece biraz daha kendi yorumumuzla ele almaya çalıştık ve bu projeye dahil ettik” diye kaydetti.
BÜTÜN PARÇALAR MARAŞ BÖLGESİNDEN
“Ez nadim” eserinin hikayesinin ilginç olduğunu belirten Zelal, “Çünkü, Pazarcık’ta bir köyde artık günümüzde divane dediğimiz bir kişiden duyulan ve köye biraz espri olarak yansıyan ama daha da önemlisi çocukların kolaylıkla diline doladığı bu sözleri orijinal melodisiyle ele alarak, bir eser haline getirdik. Albümde de eserin başlangıcında küçük bir kıza okuttuk. Anlamına uygun olması için” dedi. Zelal, albüm eserlerinin tamamını Maraş bölgesine ait olduğunu kaydetti.
‘YENİ ALBÜM ÇALIŞMALARINA BAŞLADIK’
Yeni albüm çalışmalarının olduğunu söyleyen Zelal, “Yeni projelerimiz için belirli birikimler elde etmeye çalışıyoruz. Bundan sonraki albüm ve ya albümlerimizde Zazaki ve Sorani eserlere de yer vermeyi düşünüyoruz. Yani Koma Zelal olarak aslında bütün Kürdistan lehçelerini elimizden geldiği kadarıyla araştırarak bir araya getirip türkülerini müziğin birleştirici gücünü kullanarak okumak istiyoruz” dedi.
MA / Sadiye Eser