İZMİR - Gün Matbaacılık'a el konulması nedeniyle kitaplarının yeni baskısını yapamayan Otonom Yayıncılık çalışanı Melis İnan, baskıların bugünle sınırlı olmadığını belirterek, "Gerçeğe ulaşmamız engelleniyor" dedi.
Tüm Fuarcılık Yapım AŞ. (TÜYAP) ve Türkiye Yayıncılar Birliği işbirliği tarafından düzenlenen 23. İzmir Kitap Fuarı’na katılan Otonom Yayıncılık, kitaplarını bastığı Gün Matbaacılık'a kayyum atanması nedeniyle kitaplarının yeni baskılarını yapamadı. Otonom Yayıncılık çalışanı Melis İnan, Aram Yayınevi’nin kitaplarına toplatma kararı konulması nedeniyle fuara katılamadığını belirterek yaşanan bakılara tepki gösterdi. Kürt yayıncılığı üzerinde ciddi baskıların olduğunu ifade eden İnan, matbaaların da bu yüzden yayınları basmakta tedirginlik yaşadığını dile getirdi. Matbaaların artık kitap basımı sırasında yayınların içindeki kelimelere dahi dikkat etmeye çalıştığını belirten İnan, yaşanan durumun matbaalar ve yazarlar ile yayınevleri üzerinde ciddi baskı yarattığını bu durumun kabul edilemeyeceğini söyledi.
'GERÇEĞE ULAŞMAMIZ ENGELLENİYOR'
Daha önce kitaplarının basımını Gün Matbaacılık’ta yaptıklarını söyleyen İnan, kayyum atandığı günden bu yana kitap basımı yapamadıklarını kaydetti. Gün matbaa çalışanlarının işlerini ciddiyetle yaptıkları için kitaplarının zamanında geldiğini ifade eden İnan, engellemelere rağmen kitap basmaya devam edeceklerini söyledi. Başka matbaa arayışına girdiklerini aktaran İnan, “Baskıların bugünle başlamadı. Bütün medya kanallarından tutun görsel yayınından, yazılı basına her alanda baskı var. İnternet yayıncılığı bile engelleniyor. Gerçeğe ulaşmamız engelleniyor. Zaten artık televizyonlarda bile hiç bir şey yok. Ajanslar bile satılıyor" diye yaşanan durumu özetledi.
DİŞİ BİR FELSEFE...
İnan, Otonom Yayıncılık’ta bulunan kitapların politika, ekonomi ve kadın odaklı olduğunu belirterek, yoğunluklu olarak kadınların yaşamını yansıtan kitaplar basmaya çalıştıklarını söyledi. Çalışma açısından da komün bir yayın evi olduklarını dile getiren İnan, daha çok çeviri kitapları yayınladıklarını söyledi. Sol hareketler ve kadın mücadelesi için faydalı olabilecek eserleri Türkçeye çevirerek bastıklarını söyleyen İnan, “Burada daha çok kadınların tarihine bakan oradaki sosyolojideki felsefe ve kültürel açıdan yok sayılmışlar, beden tartışmaları gibi kitaplar var. Toplumsal cinsiyet ayırımı üzerine eserler var. Bir de 'Cadı kazanı' diye bir serimiz var. Komünist teori üzerine kitaplarla, komünizm ve felsefe ilişkisini birleştiren daha doğrusu felsefeyi ölüm üzerinden değil yaşam üzerinden düşünmeye çalışan bunu da aslında dişi bir felsefe ile mümkün olacağı savunan bir takım eserler basıyoruz” dedi.