VAN – Van Gölü ve akarsu kenarlarından topladığı taşlara rengarenk desen ve figürler çizen Fatih Şahin, bu taşları arkadaş ve tanıdıklarına hediye ediyor.
Van'da yaşayan Fatih Şahin, akarsu ve Van Gölü'nden topladığı pürüzsüz taşlara rengarenk desen ve figürler çiziyor. Evinin bir odasını dönüştürdüğü atölyede kimi zaman saatler geçiren Şahin, şekiller çizdiği farklı boyuttaki taşları, dost, arkadaş ve tanıdıklarına hediye ediyor.
Mandala sanatını icra eden Şahin, bir dönem kaldığı cezaevinde zımbaladığı çekpas saplarını tespihe çevirerek işe başladığını anlattı. Şahin, “Cezaevinden çıktıktan sonra taşlara şekil çizip, boyamaya başladım. Önceleri yaptığımın Mandala sanatı olduğunu bilmiyordum. Sonradan öğrendim” dedi.
'İÇİMDEN NE GELİYORSA ONU ÇİZİYORUM'
Taşları boyadığı akrilik boyanın taş sanatı için uygun olduğunu ve renklendirmeyi koruduğunu söyleyen Şahin, Mandala sanatını bölgede yapan başka birinin olmadığını söyledi. Şahin, “Bende resim çizmek doğuştan gelen bir aşktı. Çizdiğim resimleri taşlar üzerine resmetmeye başladım ve boyadım. Bu sanat için hiçbir yerde eğitim almadım. O an içimden ne geliyorsa onu taşın üzerine çizip boyuyorum. Daha çok mitolojik şekiller çiziyorum. Şekiller, semboller çizip boyuyorum bu da beni rahatlıyor” ifadesinde bulundu.
HİÇBİR EĞİTİM ALMADI
Yaptığı sanata dair hiçbir eğitim almadığını söyleyen Şahin, “Kıt imkanlarla çalışıyorum, elimde iyi malzemeler olsaydı daha iyi çalışmalar ortaya çıkarırdım. Başka işlerle de uğraştığım için fazla zamanım olmuyor. Sadece kış mevsiminde rahat çalışabiliyorum. Diğer mevsimlerde tarlada, bağ ve bahçe ile uğraşıyorum. Kış ayının gelmesiyle birlikte atölyemi 2 metrekarelik bir alana kuruyorum. Çalışmalarımı orada yapıyorum” diye konuştu.
'SANAT GÜVEN VERİYOR'
Zevk ile desen desen çizdiği taşları para karşılığında satmadığını dile getiren Şahin, "İsteyenlere hediye olarak veriyorum. Sanatla uğraşmak insana güven veriyor. Kızım da Mandala sanatına meyilli olduğu için onun da çalışmaları var. Bazen benimle beraber çizim ve boyama yapıyor. Bu sanatı başkalarına öğretemezsiniz. Ancak kişi meyilli ve ilgili ise öğrenebilir. Taşlara içimden geçenleri resmediyorum” diye belirtti.
SİMURG, KELEBEK, UĞUR BÖCEĞİ...
Çoğunlukla Simurg kuşu, kelebek, kadın figürü, uğur böceği gibi çizimleri yaptığını dile getiren Şahin, "Kimisi sevdiği takımı ve sevdiği partiyi istiyor. Fakat en fazla talep edilen uğur böceği. Köydeki evimin kapısına ve duvarına Zümrüdü Anka kuşu, Şahmaran ve mitolojik kahramanlar çizdim" diyerek, neredeyse tüm renklerden yararlandığını belirtti.
PÜRÜZSÜZ TAŞ VE YETERİ KADAR DİKKAT
Sanatın inceliklerine dikkat çeken Şahin, şöyle anlattı: “Önce normal kalemle, göl ve akarsu kenarlarında topladığım pürüzsüz taşlar üzerine geometrik şekiller, motifler çiziyorum. Sonra çizimleri farklı renklere boyuyorum. Taş ne kadar pürüzsüzse çizim o kadar güzel olur. Mesela uğur böceği, yaptığım taşları önce sade bir renge boyuyorum, ardından boyanın kuruması için beş dakika bekliyorum. O boya kuruduktan sonra uğur böceğini çiziyorum. En kolay yaptığım çalışma uğur böceğidir. Mandala sanatı taşın üzerine çizdiğiniz şekillere çok dikkat etmeniz gerektirir. En ufak bir hata da o taş çöpe gider. Taş üzerine geometrik şekiller çizdikten sonra içimden hangi renge boyamak geçiyorsa o renge boyuyorum. Bazı çalışmalar birkaç günümü alıyor.”
MANDALA SANATI NEDİR?
Daire ya da merkez anlamına gelen mandala sanatında belirgin bir şekilde duran merkez noktası etrafına şekiller ve desenler yerleştirilir. Mandala çalışması dıştan içe veya içten dışa boyanır ama önemli olan sırayı bozmamaktır. Aslı Hindistan’a dayanan mandala, ruhsal olarak insan zihnini rahatlatan bir uğraş olarak biliniyor. Genellikle daire veya kare şeklinde olan ve her şeyin mistik merkezini sembolize eden mandala sanatı, boyama yoluyla insanı rahatlatıp sakinleştirir.
MA / Mahmut Ruvanas