ANTALYA - Barış ve Sinema Derneği Başkanı Mutlu Şahin, OHAL’in sanat üzerindeki baskılarına dikkat çekerek, “Yazarlar yayınevi, sinemacılar salon, oyuncular dizi ve film bulamıyor. Yapımcılar korkuyor. Çok büyük bir tecrit var. Muhalif sanatçılar açlıkla terbiye edilmeye çalışılıyor” dedi.
Barış ve Sinema Derneği Başkanı Mutlu Şahin, Olağanüstü Hal (OHAL) döneminde karşılaştıkları sorunları ve sanatın şu anki durumunu anlattı. Şahin, 2011'de kurulan derneğin kuruluş amacının şovenizme ve savaşlara karşı barış konseptli filmler çekmek, barış filmlerinin çekilmesini teşvik etmek ve barış filmleri çeken sinemacılara teknik destek sağlamak olduğunu söyledi.
MUHALİFE SANAT YOK
"OHAL sanatın üzerinden bir silindir gibi geçip ezdi" diyen Şahin, 12 Eylül Askeri Darbesi'ni de katbekat aşan bir baskının toplum üzerinde kurulduğunu belirtti. Şahin, "Bu ülkede tek adamın söyledikleri olacak. Sanatçılar, özellikle biz sinemacılar, yazarlar ve çizerler üzerinde büyük bir baskı var. Yazarlar yayınevi bulamıyorlar. Sinemacılar salon ve sponsor bulamıyor. Filmlerimizi göstereceğimiz salon dahi bulamıyoruz. Muhalif oyuncular dizilerde ve sinema filmlerinde oynayamıyorlar. Rol alamıyorlar. Yapımcılar ciddi anlamda korkuyorlar. Çok büyük bir tecrit var. Muhalif kimliğiyle bilinen sanatçılar açlıkla terbiye edilmeye çalışılıyor ve yalnızlaştırılıyor. İktidara yakın olup yalakalık yapanlar üzerinden bir sanat popülasyonu çıkarmaya çalışıyorlar" şeklinde konuştu.
'SANAT YOK EDİLDİ'
OHAL ve tek adam rejimiyle birlikte sanatın özerkliğini kaybettiğini belirten Şahin, iktidarın kendi sanat ve sanatçısını dayatıp yarattığını dile getirdi. Sanat ve sanatçının üretim yapamadığını ve elindekini de tükettiği bir dönemi yaşadıklarını kaydeden Şahin, iktidarın özgün sanatı ortadan kaldırdığını vurguladı. İktidarın sanatı sansürlediğini ve OHAL'e zirveye çıktığının altını çizen Şahin, "Sanat AKP iktidarıyla yok edildi" diye konuştu.
CİDDİ BİR SANSÜR VAR
Kürtçe ve diğer ötekileştirilen kesimlere ilişkin yapılan sanatın üzerindeki baskının giderek artığına değinen Şahin, "Hani bunu yapamazsınız demiyorlar ama dolaylı yoldan engelliyorlar. Kürtçe sinema ve sanat içinde 'Kürtçe yasaktır' demiyorlar, ama ciddi bir engelleme ve o sanatı icra edememe durumu var. Kürtçe tiyatro yapan tiyatro salonları kapatıldı. Şu anda Kürtçe tiyatro yapılamıyor. Salon verilmiyor. Film çekimleri konusunda izinlerde sıkıntı çıkarıyorlar. Bandrol vermiyorlar. Bu ülkede festivallerde bu örtülü sansürlere maruz kalınıyor. Sansür uygulanıyor. Filmler festivallerden çekiliyor. Ciddi bir baskı ve sansür mevcut" dedi.
‘SANAT VAR OLACAK’
Sanatta olduğu gibi Türkiye'nin üzerine bir korkunun çöktüğünü vurgulayan Şahin, sanat ve sanatçının bu korkuyu yemek için üretim yapıp, zincirleri kırması gerektiğine dikkat çekti. Şahin, "Bu kadar korku, tecrit, yalnızlaştırma ve baskı, sanat ve sanatçının üretimiyle kırılacak. İktidarın unuttuğu bir şey var; sanat her zaman üretecektir ve üretmeye de devam edecektir. Hangi baskı olursa olsun hiç fark etmez, sanat binlerce yıldır yoluna devam ediyor ve de yoluna devam edecek. Bu baskılar sanatı sadece biraz durgunlaştırabilir. Ama mutlaka sanat bir çiçek gibi açacaktır" ifadelerini kullandı.
MA / Hamdullah Kesen