İSTANBUL- Gerçeğin peşinde koşan gazetecileri ve yaşadıkları baskıyı konu edinen "Gerçek" adlı kısa film izleyiciyle buluştu. Filmin yönetmeni Oktay Aslan, “Onlar bu ülkenin gizli kahramanları” diye konuştu.
Yönetmenliğini ve senaristliğini Oktay Aslan’ın üstlendiği “Gerçek” adlı kısa film gösterime girdi. Gerçeğin peşinden koşan gazetecilere atfedilen film 7 dakika sürüyor. Özgür basın çalışanlarının yaşadığı baskıların sığdırıldığı filmde diyaloğa yer verilmiyor. Film bir gazetecinin, polislerin tehdit ve gözaltılarına maruz kalması ve öldürülmesini konu ediyor. Film, baskı ve öldürülmeye rağmen, özgür basın geleneğinin devamlılığı ile son buluyor.
FİLMDE OYANAYACAKTI TUTUKLANDI
Filmde rol alması için ilk teklifi Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile kapatılan Özgürlükçü Demokrasi gazetesinin tutuklu haber editörü Reyhan Hacıoğlu’na yaptığını belirten Aslan, çekimlere 3 gün kala Hacıoğlu’nun tutuklandığını hatırlattı. Aslan, insanların haber alma ve haber yapma özgürlüğünün sınırlandığını, bu yüzden filmin bir ironi olmadığını aslında gerçekliğin kendisi olduğunu dile getirdi.
‘ONLAR BU ÜLKENİN GİZLİ KAHRAMANLARI’
Gazetecilerle sürekli temas halinde olduğunu vurgulayan Aslan, "Çok zor koşullarda yaşadıklarını ve çalıştıklarını gördüm. Bu ülkede çok ciddi emekleri olduğunu gördüm. Bence onlar bu ülkenin gizli kahramanları. Ve bu yüzden onları en çok ilgi duyduğum alanda ele alarak bir nebze de olsa onlara ses olmaya çalıştım" diye konuştu.
‘HAKİKAT ARAYIŞI HEP DEVAM EDİYOR’
Günümüzde gazetecilere yönelik baskılar denince akla 12 Eylül ve 1990’lı yılların geldiğini ifade eden Aslan, şöyle devam etti: “O dönemde de çok ağır katliamlar ve saldırılar oldu, gazetecilere yönelik. Devlet bunları gizli bir şeklide yapıyordu. Ancak şuan günümüzde bu baskılar ve saldırılar açık bir şekilde yapılıyor. Şuan cezaevinde yüzlerce özgür basın çalışanı tutuklu. Birçok gazete ve basın yayın kuruluşu kayyumlar atanarak kapatıldı. Ancak bunlara rağmen bir şekilde hakikat arayışı hep devam ediyor. Bende bu filmde hiçbir olay örgüsü olmadan gerçeği yalın bir dille anlatmaya çalıştım. Bu ülkede herkesin sustuğu özgür basının konuştuğu bir dönemdeyiz. Bu açıdan özgür basın çalışanlarına sahip çıkılması gerektiğini düşünüyorum.”