İSTANBUL - Döviz kurlarındaki yükselişin başta kağıt fiyatları olmak üzere tüm diğer girdi maliyetlerini arttırması yayıncıları zora soktu. "Bu zamlarla nereye kadar" diyen yayınevi temsilcilerine göre önümüzdeki aylar yayıncılık sektörü açısından çok daha zor geçecek.
Bu yıl “Hayatı edebiyatla kuşatmak” temasıyla 37’ncisi düzenlenen İstanbul Kitap Fuarı, TÜYAP Fuar ve Kongre Merkezi’nde ziyaretçilerini ağırlamayı sürdürüyor. 18 Kasım’a kadar açık kalacak olan fuarda, bu yıl 800 yayınevi ve sivil toplum kuruluşu yer aldı. Düzenledikleri imza günleri ile kitaplarını okuyuculara ulaştırma çabasındaki yayınevlerini bu yıl en çok yükselen döviz kuru karşısında artan kağıt fiyatları olumsuz etkiledi. Nitekim artan kağıt maliyetleri dolayısıyla kimi yayınevleri kapılarına kilit vurmak zorunda kaldı. Önümüzdeki dönemde ise, maliyetlerden dolayı basılan kitaplara zam yapılması gündemde.
Döviz artışından kaynaklı piyasada vadeli satışların durması nedeniyle durumun ileriki süreçte daha da kötüye gideceği görüşündeki yayınevleri yöneticileri, yaşadıkları zorlukları anlattı.
MEHMET SABUNCU: İYİLEŞTİRİCİ ADIMLAR ATILMALI
Kaynak Yayınları Genel Müdürü Mehmet Sabuncu, döviz kurundaki en ufak dalgalanmanın bile yayıncılık piyasasını ciddi anlamda etkilediğini ifade etti. Sabuncu, "Çalıştığımız sektörde kağıt, mürekkep ve baskı makineleri dolara bağlı. Çalışan işçiler ise, TL üzerinden maaşlarını alıyor" dedi.
Yayıncılık sektörünün sadece kağıda gelen zamlardan etkilenmediğini vurgulayan Sabuncu, “Herkes sadece kağıt olduğunu düşünüyor ama mürekkebe, kalıba, her şeye zam geliyor. Şimdi biz bundan bir yıl önce bastığımız kitabın satış fiyatıyla ancak kitabın maliyetini karşılayabiliyoruz. Benim gördüğüm kadarıyla, piyasada birçok küçük ve orta dereceli yayınevleri bu yüzden kapanmaya başladı” diye belirtti. Sabuncu, bu nedenlerden kaynaklı yayınevlerinin kitap basım sayısını azaltacağını dile getirerek, şunları söyledi: “Örneğin ayda 10 kitap basıyorsak, bunu 3’e düşüreceğiz. Bu tüketiciye de yansıyacak. Biz bir kitabın değerine fiyat biçerken hangi rakamı koyacağımız noktasında elimiz titriyor. Çünkü o kitaba pahalı bir fiyat biçmek yetmiyor. O kitapları satmamız da gerekiyor. Bu da hem bizi hem de alıcıyı zora sokuyor.”
Önümüzdeki süreçte hükümet tarafından yayıncılık noktasında iyileştirici adımlar atılmaması halinde her şeyin daha da kötüye gideceğini söyleyen Sabuncu, hükümetin yayıncılara destek olması gerektiğini söyledi.
SEMİH GÜMÜŞ: BU ŞEKİLDE NEREYE KADAR?
Notos Kitap Yayınevi Yayın Yönetmeni Semih Gümüş de, döviz krizinin etkilediği birçok yayınevinin bugün içerisinde bulundukları krizden çıkmak için çözümler bulmaya çalıştığını ifade etti.
“Son 5 yılda maliyetler yüzde 150 oranında artmış oldu. Özellikle son bir yılda yüzde 100’e yakın bir artış oldu” diyen Gümüş, zaten pahalı bir ürün olması nedeniyle yayıncıların bastıkları kitaplara bu oranda zam yapmadıklarını belirtti. Gümüş, tüm girdisi ithal olan kitap basımı konusunda yaşadıkları zorluklara dövizdeki dalgalanma nedeniyle şimdi kağıt maliyetlerinin eklendiğini kaydetti.
İthalatçıların kağıdı artık peşin parayla vermeye başladığını söyleyen Gümüş, piyasanın durumunu şu sözlerle anlattı: “Bu durum dolayısıyla yayınevlerini zorladı. Küçük yayınevleri bir ayda 4-5 kitap yayınlayabilirler ama büyük yayınevleri bir ayda 100’e yakın kitap yayınlıyorlar. Bir ayda 100 kitabın bütün kağıtlarının peşin parayla alınması yayınevlerini zora soktu. Yayınevleri birkaç ay daha bu şekilde devam edebilir belki ama daha nereye kadar bunu devam ettirebilirler, orası bilinmiyor. Bu yüzden önümüzdeki aylarda yayıncılık sektörü çok daha zor koşullarla karşı karşıya kalacak. Deniyor ki; ‘küçük yayıncılar bundan çok etkilenip, yayıncılık faaliyetlerini durdurdular.’ Ama bence büyük yayınevleri bundan daha fazla etkilendi.” Gümüş, yayıncıların özelikle önümüzdeki bahar aylarından itibaren yaşadıkları sorunları aşmakta daha da güçlük çekecekleri öngörüsünde bulundu.
SELAMİ YAMAN: HER ŞEYİ KÜÇÜLTTÜK
Uykusuz Dergisi Satış Sorumlusu Selami Yaman ise, kağıda gelen zamlardan kaynaklı dergiyle alakalı bütün şeylerde kısıtlamaya gittiklerini anlattı. Yaşadıkları ekonomik zorlukları “Önceden 3’üncü hamur 48 gram kağıt kullanırken, bunu ilkin 45 grama sonra da 36 grama düşürdük. Nakliyede uçak kullanıyorduk. Uçak kullanmayı kaldırdık, şimdi kamyon kullanıyoruz. Mesela perşembe günü bayide olması gereken dergi insanların eline cuma ya da cumartesi ulaşıyor. 200 metrekarelik yerden 50 metrekarelik yere geçtik. Sadece muhasebe işlerini yapabileceğimiz bir ofis tuttuk” sözleriyle dile getiren Yaman, her şeyi küçülte küçülte yakında ellerinde bir şey kalmayacağından yakındı.
Yaman, ardı ardına gelen zamlardan kaynaklı birçok yayınevi ve derginin kısıtlamalara gitmesinden dağıtım şirketlerinin de etkilendiğini dile getirdi. Bu nedenle var olan iki dağırtım şirketinden biri olan YAYSAT’ın önümüzdeki haftalarda kapanacağı bilgisini veren Yaman, geriye sadece Turkuaz isimli dağıtım şirketinin kalacağını belirterek, bu alanda yaşanacak tekelleşmeye işaret etti.
MURAT KURT: VATANDAŞ TEPKİLİ
Yapılan zamlara karşı direnmeye çalıştıklarını dile getiren MK Publications Sorumlusu Murat Kurt da, zamları okura yansıtamadıkları için kar marjlarının düştüğünü belirtti. Kurt, “Yapmamız gereken zam yüzde 200 olması gerekirken, biz sadece yüzde 50 oranında yansıtabildik. Bu bile vatandaşın tepkisine sebep oldu. Çünkü vatandaşın geliri yüzde 50 artmıyor” diye konuştu.
MA / Servet Karaduman