İZMİR - İnsan hakları savunucusu Akın Birdal, kaleme aldığı “Sarı Zarf” adlı kitabının imza gününde okurlarıyla buluştu.
İnsan Hakları Savunucusu Akın Birdal, İzmir’de "Sarı Zarf" adlı kitabını Alsancak'ta bulunan Yakın Kitap Evi’nde imzaladı. Kitabı hakkında bilgi veren Birdal, Sarı Zarf’ların her zaman hayata olumsuz bilgiler verdiğini söyledi. Birdal, bir çalışanın işine son verildiğinin tebligatının, sürgün veya daha farklı iyi olmayan haberlerin geldiğini belirtti. Birdal, kendi hayatındaki sarı zarf hikâyesinin farklı olduğunu dile getirdi.
‘HEP İÇİMDE BÜYÜDÜ’
Sarı zarfın hep içinde büyüdüğünü söyleyen Birdal, “Her zaman o sarı zarfla sözleştik, beraber uyuduk, arayış içine girdik. İlk kez sarı zarfa ulaşma ve ona dokunma olanı buldum gibi oldu. 1980 öncesi yoksullarının ekonomik, demokratik mücadelesi Köy Kooperatifi (Köy-Kop) vardı. DİSK işçi sınıfı neyse Köy-Kop’ta yoksul köylülerinin ekonomik, demokratik mücadele örgütüydü. Köy-Kop’un 59 ilde birliği, 4 bin 300 kusur kooperatifimiz, 2 buçuk milyonda ortağa ulaşmıştık. Köy-Kop örgütlenmesini tamamladı. Sovyetler birliği doğu bloğu ülkeleriyle ekonomik ve kültürel anlaşmalara girdi. Sovyetlerden bir kadın olmak üzere 5 kişi geldi. İlk kez Sovyetlerden gelen insanlarla buluşmak ve tanışmak heyecan vericiydi. Anlaşmalar yapıldıktan sonra 4 gün birlikte kaldık. Sarı zarf yine içimde uyandı. ‘Anlasana bunlarda benim geldiğim yerden’ diyerek onlarla paylaştım. Onlarda heyecanla dinlediler. Sovyetlere döndüler” şeklinde konuştu.
‘ARAYIŞ BİTMEDİ’
Bir süre sonra Sovyetler Birliğinden çağrı geldiğini ifade eden Birdal, Ankara Sovyetler Birliği Büyük Elçiliği Müsteşarı ile giderek dost ve yoldaş olduğunu kaydetti. Müsteşarın kendisini ailesine yani sarı zarfa ulaştıracağı sözünün verdiğini aktaran Birdal, büyük bir heyecan ve umutla 11 Eylül 1980 günü hava alanına gittiğini söyledi. Gece yarısı yurt dışı uçuşlarının iptal edildiğini dile getiren Birdal, “12 Eylül öncesi gidiyorsunuz. Her yerde cinayet, suikastlar, provokasyonlar, pusuya yatırılanlar, katledilen insanlar ve postal seslerini hepimiz duyuyorduk. Darbenin geldiğini anladım. Ankara dışına çıktım. Ertesi gün darbe oldu. Sarı zarf içimde kaldı. Fakat arayış bitmemişti” diye ifade etii.
‘SARI ZARF HEP HAYALİMDE KALDI’
Darbe sonrası 1983’te 12 Eylül darbesine ilk itirazın Aziz Nesin ve arkadaşlarının başlattığını ifade eden Birdal, aydınlar, ekmek halk dilekçelerinin yazıldığını belirtti. 12 Eylül darbesinde Türkiye’de 51 kişinin idam edildiği, 73 kişinin işkenceden öldürüldüğünü ve 6 yüz 50 kişinin de sorgudan geçildiğini söyleyen Birdal, Türkiye yarı açık cezaevine dönmüştü. Sosyalist Birlik Partisini kurduk. Yeniden büyük müsteşarla bir araya geldik. Tekrar bana ‘seni ailenle buluşturacağız kırıma sarı zarfa ulaştıracağız’ diyordu. Yine hazırlıklar yapıldı. Gidişime bir hafta kala bu kez Sovyetler dağıldı. Böyle olunca programda iptal edildi. Sarı zarfa ulaşamadım. Sarı zarf benim için bir imge oldu. Gerçekten bazen bir devrimin, aşkın, kavganın, arayışın, emekçinin alın terin eliyle silişi, çocukların sokakta oynayış çığlıkları oldu. Ama sarı zarf benim hep içimde hayalimde kaldı” diyerek sözlerini sonlandırdı.