Su kabağını sanata dönüştürüyor

img

ANTEP - Su kabağından avize, abajur gibi eserler yapan İmam Uzun, kapısının bu işi öğrenmek isteyenlere açık olduğunu belirterek, "Asıl amacım bu geleneği yaşatmaktır" dedi. 

Antep’te yaşayan emekli memur İmam Uzun (59), yemek olarak tüketilen su kabağıyla lamba, abajur ve avize gibi süs eşyalarına dönüştürüyor. Daha memurluk yıllarında bu işe merak salan Uzun, o yıllarda hobi olarak yaptığı bu işi emeklilikten sonra profesyonel olarak yapmaya başladı. Uzun, burada asıl meselenin bakış açısı ve emek olduğuna dikkat çekerek, "Kabak sadece kabak olarak görünmez, emek verilirse çok güzel ürünlere dönüşebilir" dedi. 
 
10 yıldan beridir kabak oyma sanatıyla uğraştığını aktaran Uzun, bu sanatının köklü bir geçmişe sahip olduğunu söyledi. Kabağın birçok şekilde kullanılabileceğini belirten Uzun, eskiden tas, matara ve kepçe olarak da kullanıldığına dikkat çekti. Kabaktan sanatsal ürünler çıkarmaya çalıştığını söyleyen Uzun, bu işi başkalarına da öğrettiğini belirterek, "Hobi olarak öğrenmeye çalışan arkadaşlar var. Şuan 20’nin üzerinde öğrencim var. Öğrenmek isteyen herkese benim kapım açıktır. Bu sanatı icra etmek kadar, öğretmekten de çok zevk alıyorum. Çünkü bu iş benimle bitsin istemiyorum. Benden sonra gençler devam ettirsinler istiyorum. Bu dükkâna giren her kabak, bir sanat eseri olarak çıkar" diye konuştu. 
 
‘SEVGİ VE SABIR GEREKTİRİYOR’
 
Sanatın çok zor olmadığını sevgi ve sabır gerektirdiğini dile getiren Uzun, bu sanatın sevilmeden yapılamayacağını vurguladı. Asıl meselenin sanatın zorluğuna katlanmak olduğunu belirten Uzun, “Elbiselerin kirleniyor. Elin kokuyor. Bütün bunlara katlanarak çalışırsan sonunda iyi bir usta olursun. Biraz el becerisi gerekiyor ama sevgi ve sabır olursa o da zamanla gelişir" ifadesinde bulundu. 
Kabakların çoğunluğunu kendi tarlasında yetiştirdiğini ve aynı zamanda tohumlarını verdiği köylülerden de kabak satın aldığını anlatan Uzun, bu yeterli gelmediğinde de farklı kentlerden satın aldığını söyledi. 
 
‘AMACIM GELENEGİ YAŞATMAK’
 
Uzun, atölyesinde herkesin istediği fiyata ürün bulabileceğini belirterek şöyle devam etti: “Önemli olan para değil, bu işi gönül vererek yapıyorum. Elim ayağım tuttuğu müddetçe bu işi yapacağım. Benim asıl amacım bu geleneği yaşatmaktır.”