DİYARBAKIR - Bakımsız bırakılan Mezopotamya’nın ilk yerleşim yerlerinden biri olan Hasuni Mağaraları, büyüleyici görüntüsüyle dört mevsimde de ziyaretçileri çekiyor.
Diyarbakır’ın Silvan ilçesindeki tarihi Hasuni Mağaraları, kış aylarına rağmen ziyaretçilerin uğrak yeri olmaya devam ediyor. Mezopotamya'nın en eski tarihi mekanlarından biri olan Hasuni Mağaları'nın tarihi M.Ö. 100. yıla dayansa da bölgede yaşanan savaş nedeniyle yeterli araştırmaların bugüne kadar yapılmadığı belirtiliyor. Tarihçiler, araştırmanın yapılması durumunda Mezopotamya tarihinin bilinmeyen yönlerinin yanı sıra tarihin yönünü de değiştireceği görüşünü ortaya koyuyor.
Albat Dağı'nın (Çiyayê Elbat) güney eteklerinde yer alan mağaraların dıştan bakıldığında kayalara oyulmuş görüntüsü görenleri kendisine hayran bırakıyor. Mağalar dıştan bakıldığında bir kaleyi de andırırken içerisinde sarnıçlar, hamamlar, kaya kiliseleri, dokuma atölyeleri ve sosyal kültürel ihtiyaçları da karşılayacak şekilde inşa edilmiş. 3, 5 ve 7 katlı mağaraları da bulunan tarihi kentte, bu mağaraların da kendi içinde merdivenler ile geçiş sistemine sahip olması tarihteki ilk dubleks mağaralar olduğunu ortaya koyuyor. Kentin dış görüntüsü kaleyi andırırken, sunak tepesi olarak kullanılan zirveye ise merdivenler ile ulaşılıyor. Kentin birçok noktasından bakıldığında Silvan Ovası'na da hakimliğiyle manzarası görenlerin ilgisini çekiyor.
BAKIMSIZLIK VE TAHRİBAT
Sit alanı olan tarihi kentte yaşanan tahribat ile bakımsızlık gözle görülürken, bazı yerlere sprey boyalar ile yazılan isimler hala duruyor. Geçtiğimiz günlerde Silvan'da yaşanan tarihi eser kaçakçılığı nedeniyle Silvan Emniyet Müdürünün gözaltına alınmasında tarihi mağaralarla bir ilgisinin olup olmadığı ise bilinmiyor.
TARİHİ MAĞARALARIN ZİYARETÇİLERİ
Bölgedeki tarihi mekanları ziyaret eden yabancı turist sayısı yok denecek kadar az olurken, Hasuni Mağaraları daha çok çevre illerden gelen yurttaşlar tarafından ziyaret ediliyor. Lice'deki arkadaşlarını alarak kenti ziyarete gelen Silvanlı İhsan Akcanım, kente sahip çıkılmamasından şikayetçi.
İlk defa geldiği kentin büyüsü altında kaldığını belirten Enes Aktarlı ise gençlerin buraya gelerek tarihi kenti yerinde görmeleri gerektiğini vurguladı. Kenti ilk defa gördüğünü dile getiren Ferhat Aktarlı da "Bugün sosyal medya ve diğer internet mecraları ile yozlaşmak yerine bu tip yerleri ziyaret ederek tarihimizi yerinde öğrenmek ve herkese anlatmak bizim görevimiz olmalı. Yaşam, sosyal medyadan ibaret değildir. Bu tip tarihi mekanları ziyaret ederek buralara bir şekilde sahip çıkmanın da yollarını aramalıyız. İşte yolunu görüyorsunuz; ama biz bu zahmete rağmen buraya gelip gördüğümüz için şanslıyız" dedi.
‘HERKESİN BİR KEZ GÖRMESİ LAZIM'
Cemile Tari ile Şiyar Elmas, Lice'den Hasuni'nin tarihi güzelliğini merak etikleri için geldiklerini söyledi. Tari, "Mağaralara kadar gelmek zahmetli bir yolculuk. İlk başta bu yol düzeltilmelidir. Mağaraların özellikleri ve güzelliği ilgimi çekti. Tüm herkesin burayı yaşamında en az bir kez görmesi gerekiyor" dedi.
Şiyar Elmas ise. tüm halkların bu insanlık mirasını görmesi gerektiğini belirterek, tarihin korunmasının sağlanması gerektiğini söyledi.
MA / Metin Yoksu - Bilal Güldem