ADIYAMAN - Adıyaman’da DİSA-DER bünyesinde Kürtçe eğitim veren Şerif Yılmaz, "Yaşamın her alanında Kürtçe okuyun, yazın, konuşun ve Kürtçe düşünün" diyerek Kürt dilindeki baskıların ancak böyle kırılabileceğini söyledi.
Dil Kültür ve Sanat Araştırmaları Derneği'nin (DİSA-DER) Adıyaman’da Kürtçe eğitimleri yaklaşık 1 aydır devam ediyor. Dernek çatısı altında eğitim veren isimlerden biri olan Şerif Yılmaz, Kürtçenin baskılara rağmen varlık göstermesinin önemli olduğunu ancak yaşaması için yeterli olmadığını söyledi. Yılmaz, Adıyaman’da çalışmalara yeni başladıklarını, bu anlamda kentte bir boşluğu doldurmaya çalıştıklarını belirtti.
‘HER ALANDA KONUŞMALIYIZ’
tüm baskılara karşı kendi ana dillerini geliştirmek için mücadele ettiklerini ve dilin toplumların varlığı anlamına geldiğini vurgulayan Yılmaz, “Dil insanın bedeni ve ruhudur. Egemen devletler bir halkı yok etmek istediklerinde, ilk önce dillerini yasaklıyor. Ortadoğu coğrafyasında Türk, Arap ve diğer halkların ne kadar hakları varsa Kürtlerin de hakları vardır. Ancak her halka tanınan bir çok hak Kürtlere tanınmadı. Bu yetmezmiş gibi dilleri yasaklandı. Bu anlamda herkesin kendi dilini koruması için her alanda Kürtçe konuşması gerekir” dedi.
‘DİL YASAKLANAMAZ’
Türkiye’de Almancadan İngilizceye kadar birçok dilin devlet okullarında öğretildiğini, birçok üniversitede İngilizce derslerini veremeyen öğrencilerin mezun olamadığını belirten Yılmaz, “Bugün Kürt ve Türk kardeşliğinden bahsediliyor. Ancak Kürt dili yasaklı bir dil hala. Bu çok yanlış bir durum, bu durum kabul edilmez. Biz kardeşsek nasıl oluyor da dilimiz yasaklanıyor? Ne kadar yasaklarsa yasaklasınlar bizim dilimizi, daha çok sahiplenmemiz gerekiyor" diye konuştu.
‘HALKI HALK YAPAN DİLDİR’
Bir halkı halk yapan temel şeylerden birinin dil olduğunu sözlerine ekleyen Yılmaz, şöyle devam etti: "Her halkın kendine ait bir dili var. Doğanın bile kendine ait birden fazla dili var orada yaşayan hayvanların da kendi dilleri var. Biz de Kürdüz ve farklı bir halkız. Neden bizim dilimiz yasaklanıyor? Okullarda İngilizce, Almanca, Fransızca eğitimleri veriliyor ama Kürtçe eğitimleri verilmiyor. Burada olumlu bir amaç yok, tamamen olumuz bir amaç güdülüyor. Her fırsatta Müslüman bir ülke olduğumuz söyleniyor ve ayetlerde geçmesine rağmen dilimiz hep inkar ediliyor.”
‘KONUŞ, OKU, YAZ VE DÜŞÜN’
KURDİ-DER'in Kanun Hükmünde Kararname ile kapatıldığını ve bu nedenle Kürtçe eğitime ara vermek durumunda kaldıklarını söyleyen Yılmaz, kentte de eğitime yeni başladıklarını dile getirdi. İlk etapta çok yoğun bir katılım olmadığını ancak zamanla sayının artacağını belirten Yılmaz, “Yaşamın her alanında Kürtçe okuyun, yazın, konuşun ve Kürtçe düşünün. Dilimiz üzerinde baskılar hiç bitmedi bu bakılara karşı daha çok mücadele etmemiz gerekiyor” diye çağrı yaptı.