İSTANBUL - DAİŞ’in Türkiye'de örgütlenmesini "IŞİD ve Türkiye Katili Tanıyoruz" kitabına taşıyan gazeteci Erk Acarer, "Her şeyden önce IŞİD, Türkiye'de iktidar eliyle filizlendirilip büyütülmüştür" dedi.
DAİŞ’in Türkiye örgütlenmesini irdeleyen Birgün Gazetesi yazarı Gazeteci Erk Acarer, tüm bilgi ve belgeleri "IŞİD ve Türkiye Katili Tanıyoruz" kitabında toplayarak Ayrıntı Yayınlarından okuyucuya sundu. Acarer, kitabında DAİŞ’in Türkiye'de nasıl örgütlendiğini ve neden bu kadar rahat örgütlendiğinin sorusuna belgelerle yanıt veriyor.
Türkiye ve DAİŞ arasındaki ilişkilerin iki yönlü bir yansıması olduğunu dile getiren Ecarer, "IŞİD, 'Suriye rüyasının' taşeronuydu. 'Öfkeli çocuklar', sınır ötesinin vekilleriydi. Türkiye içinde ise farklı bir misyon üstlendiler ya da üstlendirildiler. AKP ve Erdoğan'ın kaybettiği 7 Haziran 2015 seçimleri sonrasında AKP iktidarı eliyle yükseltilen kanlı bir süreç yaşandı. Bu süreçte IŞİD başroldeydi. Burada iki soru sormak elzem. IŞİD'in özellikle bağıra bağıra gelen Diyarbakır, Suruç, Ankara katliamları nasıl olup da engellenemedi ve bu katliamlar seçimde kimin işine yaradı? Türkiye 'iç siyasetinde IŞİD' meselesi, Ankara patlaması günü bile gelen 66 istihbarata rağmen önlenemeyen katliam ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 'Verin 400'ü bu iş sorunsuz kapansın' sözlerinden azade değildir" dedi.
'IŞİD TÜRKİYE'YE GİRMEDİ, YAPILANDI'
DAİŞ’in Türkiye'ye girmediğini, Türkiye'de yapılandığını vurgulayan Ecarer, "IŞİD'in Suriye'deki faaliyetleri, kopyalanıp Türkiye'ye yapıştırıldı. Suruç patlamasından önce Akçakale'de, Birecik'te zirai malzeme satılan esnaflardan, yüklü miktarlarda amonyum nitrat sorulduğunu tespit etmiş, uyarmıştık. Ne yazık ki bu tespitimizin sağlamasını Ankara, Suruç katliamları iddianamelerinden okuduk. Urfa'da valiye 'Şehrinizde, IŞİD'ci var mı?' diye soran gazeteciler gözaltına alınmıştı. Yine belgelerden aynı tarihte IŞİD'in bir paralel Vali atadığını, 'Eş-Şenab' atında bir otel açtığını ve burada militan barındırdığını öğrendik. Meğerse her Selefi sakallı IŞİD'ciymiş!" değerlendirmesinde bulundu.
'TÜRKİYE HEM ÜST, HEM KÖPRÜ’
DAİŞ’in Türkiye'de hem bir üs kurduğunu hem de yapılandığını kaydeden Ecarer, aynı zamanda DAİŞ için bir köprü vazifesi gördüğünü belirtti. Ecarer, Türkiye üzerinden DAİŞ’e sağlanan köprüden sadece insan kaynağı değil aynı zaman da lojistik destek de sağlandığını ifade etti.
DAİŞ’e giden silahlara atıfta bulunan Ecarer, "Dünyanın her yerinde hükümetin düşmesine ve siyasilerin yargılanmasına yol açar. Bizde ise 'sırrı' deşifre edenler ceza aldı, alıyor. Türkiye'de birçok katliam yapıldı. Ancak bu katliamları yapanlar her defasında aklandı, görmemezlikten gelindi. Somut örnek çoktur. Her şeyden önce IŞİD, Türkiye'de iktidar eliyle filizlendirilip büyütülmüştür" diye konuştu.
'ÖN KAPIDAN ALIP ARKA KAPIDAN SALIYORLAR'
Türkiye'de DAİŞ yapılanmalarına yönelik gerçekleştirilen operasyonları da değerlendiren Ecarer, bu operasyonlarının nedenini; birinci nedeni IŞİD ile hükümet arasında ki ilişkilerin eskisi gibi olmadığını, ikincisini ise hem dünyada hem Türkiye'de "Biz IŞİD ile ortaklık yapmadık" deyip gaz almak olduğunu söyledi. Ecarer, "Ama samimi değil. Samimi olsa biz gazetecilere rapor verirken tutuklu, gözaltı rakamları net olur. Ön kapıdan alıp arka kapıdan salıyorlar. 'Aman konuşmasın' diyorlar" diye belirtti.
'ŞAŞIRTICI OLMAZ'
Kitabına soruşturma açılmasını da beklediğini sözlerine ekleyen Ecarer, şunları söyledi: "Ne var ki günün sonunda, gerçek soruşturmanın kime ya da kimlere açılacağını biliyoruz. Bu da sürpriz olmayacak. Türkiye'nin meselelerini halkın gücü ve iç dinamikleri sayesinde halledebilmesi temennimizdir. Emperyalizm, Amerika ve Avrupa'nın ikiyüzlü oluşu sıkıntıdır. Bizim bildiklerimizi CIA ya BND bilmiyor mu? Elitler önce kendilerini korumaya alıp ve sıyırıp sonra hesabı keserler. Bu da çok riyakar bir oyun. Türkiye ile devam eden silah anlaşmaları var. Suriye savaşında alandaki silah menşeileri kimin iç çatışmaya müdahil olup, buradan nemalandığını anlatır. Bir piyonlar ordusu yaratıldı, bunlar kullanıldı."