Aydınlardan çağrı: İktidarı görevini yapmaya davet ediyoruz

img

İZMİR - Yaşanan sürecin en ağır darbe dönemlerini bile arattığına dikkat çeken aydınlar, cezaevlerinde tecride karşı başlatılan açlık grevleri için hükümeti adım atmaya çağırdı. Sanatçılar, yaşanan ölümlerden iktidarın sorumlu olduğuna dikkat çekti. 

 
Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eş Başkanı ve Halkların Demokratik Partisi (HDP) Hakkari Milletvekili Leyla Güven’in, PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerinde uygulanan tecridin kaldırılması talebiyle Diyarbakır E Tipi Cezaevi'nde başlattığı ve tahliyesi ardından evinde sürdürdüğü açlık grevi 140’ıncı gününe girdi. Cezaevlerinde 16 Aralık’ta eyleme başlayan tutuklular ise 102 gündür açlık grevinde. Açlık grevleri 1 Mart itibariyle tüm cezaevlerine yayıldı. 
 
Sanatçı Levent Üzümcü, Adnan Özyalçıner ve Nur Sürer, tecride karşı başlatılan açlık grevine ilişkin devleti adım atmaya çağırdı.
 
'ÖLÜMLERİN SORUMLUSU HÜKÜMETTİR'
 
Tiyatro oyuncusu sanatçı Levent Üzümcü, devletin bir kurumunda seslerini duyurabilmek için tutukluların yaşamlarına son verdiğini hatırlatarak, "Yargı sistemi ve bu sistemin suçlu bulunanlar için sonucu cezaevleridir. Cezaevleri işletmeleri devlette olan infaz kurumlarıdır. Kurumlarda insanlar kendilerini yakıyorlarsa, seslerini duyurabilmek için açlık grevine gidiyorlarsa, bunun sorumlusu halkına yabancılaşmış, mahkumlarını insan gibi görmekten uzak, kendini devlet zanneden hükümettir" dedi.  
 
‘GÖREVİNİ YERİNE GETİRMEYE DAVET EDİYORUM’
 
Oyuncu Nur Sürer de bu dönemde yaşananların her anlamda acı verdiğini belirterek, Nur Sürer: "İçinde yaşadığımız dönem her anlamda acı veriyor. En ağırını gördüğümüzü düşündüğümüz darbe dönemlerini bile aratır hale geldi. Özellikle 15 Temmuz’dan sonra cezaevlerinde müthiş bir baskı var. Cezaevlerinde tutuklu bulunan mahkumların en temel hakkı olan insanca yaşamak, devletin sorumluluğundadır. Devleti bir an önce görevini yerine getirmeye davet ediyorum" ifadesinde bulundu. 
 
'TALEPLERİ YERİNE GETİRİLMELİ'
 
Yaşamanın en doğal insan hakkı olduğuna vurgu yapan Adnan Özyalçıner ise "Yaşam hakkı en doğal hakkımızdır. Ortadan kaldırılamaz, yok sayılamaz. Herkes yaşam hakkına sahiptir. Özellikle özgürlükleri kısıtlanmış, baskı ve yasaklar altındaki insanların herkesten çok buna hakları vardır. Her insan gibi onların da ayrıcalıksız, sağlıklı bir yaşam sürmeleri için bir an önce harekete geçilmeli, talepleri yerine getirilmelidir" dedi.