VAN – Kalaycı ustası Özcan Demir, dedesinin 1950’de yapmaya başladığı demlik, semaver, tencere, soba imalatı ve tamirini, elle çalışan aletlerle sürdürüyor. Demir, teknoloji geliştikçe insanların köreldiğini ve üretemez hale geldiğini söyledi.
Van’da 1950’lerde dedesinin yaptığı kalaycılığı devralan Özcan Demir’in dükkanında adeta bir tarih yatıyor. Demir, 1900’lerde yapılan ve “Eski Van Evleri” olarak bilenen kerpiç bir evde, teknolojiye karşı elle çalıştırılan makinelerle direniyor. Dükkanda bulunan eski çömlek, kap, kaşık, semaver gibi aletler de görenleri maziye taşıyor. Dedesinden babasına, babasından ise kendisine geçen kalaycılık mesleğinin bir sonraki nesillere geçemeyeceğini ifade eden Demir, “Teknoloji çok gelişti. Böyle meslekler bitmek üzere, öğretecek kimse yok. Çünkü herkes teknolojiye boyun eğdi ama ben boyun eğmeyeceğim” dedi.
‘BU İŞİN İÇİNDE BÜYÜDÜM’
Çocukluğunda bu işe başladığını söyleyen Demir, "İlkokuldayken, okuldan çıktıktan sonra babamın yanına gelirdim. O zamanlar babamın işlerinden geriye kalanları yapmaya başladım. Bu işi sevdim ve yaptım. Bir işi sevmediğin zaman zaten yapamazsın. Şimdiki gençler işe daha çok para kazanma arzusuyla bakıyor. Parayı düşünmemek lazım, önce o işi sevmek gerekiyor” diye ifade etti.
‘BİR İŞİ SEVEREK YAPINCA ZORLUĞU KALMIYOR’
Dedesinin tunç semaver ve kalaycılık yaptığını ifade eden Demir, “Bunların tamiri değil, imalatını yapardı. Oldukça zor ve zahmetli bir işti. Daha sonra babam, dedemin yanında yetişip kalaycılığa başladı. Semaver işi azaldıkça, insanlar teneke semaverlere yöneldikçe babam o işi azaltıp kalaycılık işine başladı. Kışın soğuk zamanlarında babam kalay ben ise körük çekerdim” diye konuştu.
‘YENİ ÇIKAN KAPLARIN HİÇBİRİ ESKİ YEMEKLERİN TADINI VERMEDİ’
Bakır kapların içinde yapılan yemeklerin daha lezzetli olduğunu hatırlatan Demir, “O dönem toprak çömlekler ve bakır kaplar vardı şimdi ise çelik kaplar var. Yeni çıkan kapların hiçbiri eski yemeklerin tadını vermiyor. Bakır çok çabuk ısındığı için yemek kendi halinde pişer ve daha güzel olurdu. Doğal gaz çıktı, daha fazla teknoloji gelişti ve eskinin tadı kalmadı. Ben teknolojiyi sevmediğim için farklı yöne yöneldim. Demlik, tencere, semaver tenekecilik ve saç işi yapıyorum. Sacdan soba boruları, soba için bilezik yapıyorum. Gün geçtikçe bunlarda bitiyor” dedi.
İNSANLAR ZAHMETSİZ VE KOLAY İŞLERE YÖNELİYOR!
Teknoloji ile birlikte insanların sağlık sorunları yaşadığını söyleyen Demir, “İnsanlar daha zahmetsiz daha kolay işlere yöneldiler. ‘Daha güzel olsun, daha kolay olsun’ dediler. Tabi bu bizim işimize de yansıdı. Ani su ısıtıcıları çıktı. Evet, güzel kolay ve çabuk suyu ısıtıyor ama plastik ürün olduğu için, su bununla temas ettiği zaman kanserojen hale geliyor. İnsanlar teknoloji ile daha sağlıklı ve daha çabuk yaşadığını zannediyor ama teknoloji hızla yayıldıkça sağlık üzerindeki olumsuz etkisini de artırıyor. Kanser olma oranı eskiye göre arttı. Bu zamanlarda 20 yaşlarında kalp hastası olan gençler var” diye konuştu.