URFA – Ermenilere ait Germuş Kilisesi yıkılmayla yüz yüze. 2011 yılında kilise ve çevresi “Turizm gelişim merkezi” olarak ilan edilse de, aradan geçen 6 yıla rağmen bir çalışmanın yapılmadığı görülüyor. Definecilerin kolonların dibinde kazdığı derin çukurlar ise büyük tehlike arz ediyor.
Urfa kent merkezinin 10 kilometre kuzeydoğusunda bulunan ve 19’uncu yüzyılda yapıldığı tahmin edilen Germuş Kilisesi (Gamurc-Kamurc) definecilerin kazıları sonucu yıkılma tehlikesi ile karşı karşıya kaldı. Merkez Haliliye ilçesine bağlı şimdiki adı ile Dağeteği mahallesi olan Germuş köyünde bulunan Ermeni kilisesinin yanında bulunan tarihi yapının bakımsızlıktan yıkıldığı, kalanının da definecilerin tahribatı sonucu yıkılmaya yüz tuttuğu görülüyor.
NE BEKÇİ VAR NE TABELA
En son 2013’te ahır olarak kullanıldığı basına yansıyan Germuş Kilisesi, her geçen gün biraz daha zarar görüyor. Yapıya musallat olan defineciler, geriye kalanını da delik deşik etti. Basına yansıyan haberlerden sonra yetkililer harekete geçerek kilise için bekçi görevlendirdi. Kapısına da tarihini anlatan tanıtım tabelası konuldu. Ancak şimdilerde ne bekçi var ne de kilisenin tabelası da.
TURİZİM GELİŞİM MERKEZİ
Kilisenin etrafında açılan sayısız çukur, tarihi yapıya yeterince zarar verirken, son bir ay içinde kolonların dibinde kazıldığı tahmin edilen içerideki 2 metre derinliğindeki 3 çukur ise kiliseyi yıkılma tehlikesi ile karşı karşıya bırakıyor. 23 Ekim 2011 tarihinde Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın teklifi, Bakanlar Kurulu kararı ile Germuş Kilisesi ve çevresi “Turizm gelişim merkezi” olarak ilan edilse de, aradan 6 yıl geçmesine rağmen kilise ve çevresinde bir çalışmanın yapılmadığı görülüyor.
ERMENİLER SÜRGÜN EDİLİNCE...
1915 öncesi Urfa yöresinin en büyük köyü olan Germuş’te, Germuş Kilisesi'nin yanı sıra 100’den fazla öğrencisi olan bir de okulun yer aldığı, köyün etrafında eski manastır kalıntılarının bulunduğu belirtiliyor. Köyün 800 haneli olduğu, kilisenin 1881’de Hagop Ardvisyan tarafından restore edildiği, köy çevresinde yer alan eski manastırların adlarının, Surp Hovhannes, Surp Tadeos, Surp Hagop ve Surp Minas olduğu, Germuş Kilisesi'nin dışında köyde iki kilisenin daha bulunduğu kayıt altına alınmış. Mevcut kilisenin 1915 yılına kadar Ortodoks Ermenileri tarafından ibadet amaçlı kullanıldığı, 1915 yılında Ermeni soykırımıyla kilisenin harabeye döndüğü belirtiliyor.
1915 yılında Mustafa Kemal Atatürk'ün köyü Hamidiye alayı komutanlarından Sümer paşaya tahsis ettiği, şu anda da köyün Sümer paşanın mirasçılarının elinde olduğu ifade ediliyor.
MA / Arjin Dilek Öncel