İSTANBUL - Zeytinburnu'nda bir çay bahçesinde günde 12 saat çalışan şair Devrim Gür, şiirin kendisi için nefes almak kadar önemli olduğunu belirterek, çay demlerken şiirin imgelerini de demlediğini söyledi.
İlk şiirini 2000 yılında kaldığı Tekirdağ F Tipi Kapalı Cezaevi'nde yazan şair Devrim Gür, cezaevinden çıktıktan sonra da şiir yazmaya devam ediyor. Şiir yazmanın kendisi için yaşamsal bir faaliyet olarak tanımlayan Gür, geçimini sağlamak için 12 saat İstanbul’un Zeytinburnu ilçesinde bulunan çay ocağında çalışıyor. Gür, bir taraftan çay bir taraftan da şiirlerini demliyor.
'NEFES ALMAM KADAR ÖNEMLİ'
Çalışma temposunu "Başımı kaşıyacak vaktim yok" sözleriyle özetleyen Gür, şiirin kendisi için nefes almak kadar yaşamsal bir durum olduğunu söylüyor. Çay demlerken zihninde beliren dizeleri de not ettiğini belirten Gür, daha sonra boş vakitlerinde aldığı bu notlar üzerinde yoğunlaşarak şiir yazdığını anlatıyor. Şiirlerindeki imgeleri işçilerin ve halkların mücadelesinin verdiği güçle oluşturduğunu dile getiriyor.
'ŞAİRİN VAR OLMA HALİ'
Çay ocağında çalışarak şiir yazmanın avantajının da olduğunu belirten Gür, "Şiir, toplumsal yanını, varlık ile ilişkilendirdiği ve ortaklaştırabildiği oranda güncelliğini korur. Şiiri özgürleştiren ve evrenselleştiren bu durum, şairin kalabalıklara karışma halidir. Şairin pratikte gerçeğe en yalın görüngüsüyle öğrenerek onu estetize edip anlatması, şairin var olma halidir" diyor.
GÜR KİMDİR?
İlk şiirlerini 2000'li yıllarda Tekirdağ F Tipi Cezaevinde yazmaya başlayan Gür, cezaevinden çıktıktan sonra şiirlerini 2009 yılından bu yana internet dergisi olan Yaz Kalemim Kültür Sanat Dergisi'nde yayınlıyor. Güney Kültür Sanat ve Edebiyat Dergisi, Arasöz, Kayıp Zamanlar dergilerinde de şiirlerini yayınlayan Gür, 68 şiirini "Yüzyıllık Konuşmalar" adlı kitabında bir araya getirdi.
MA / Metin Yoksu