Çocuklar için bazen iyi şeyler de oluyor!

img

ANKARA - Dünya Çocuk Hakları Günü'nü savaş, ölüm ve cinsel istismarların olduğu bir ortamda karşılayan çocuklar için bazen iyi işler de yapılıyor. Bundan sonra sinemaya ulaşamayan yoksun ve yoksul çocuklara gitmeyi hedefleyen Çocuk Diyarı Film Festivali, bu iyi işlerden biriydi. 

Dün Birleşmiş Milletler (BM) tarafından kabul edilen Dünya Çocuk Hakları Günü idi. Çocuklara bayram armağan eden tek ülke olmakla övünen Türkiye’de de, çocuklara yönelik hak ihlallerin bilançosu ağır. Dünya çocukları gibi Türkiye’deki çocuklarda silahların gölgesinde, savaşlarda hayatlarına kaybederek, angarya işlerde çalıştırılarak ve hepsinden acısı savunmasız haliyle insanların hayvani güdülerinin hedefi haline gelip istismar edilerek karşıladılar Çocuk Hakları Günü'nü. 
 
O yüzden olmalı ki 12 yaşında 13 kurşun ile öldürülen Uğur Kaymaz’ın ölüm yıldönümü de Çocuk Hakları Günü'nden sadece bir gün sonra. 
 
DÜNYA HEP BU FESTİVAL GİBİ OLSUN
 
Tüm bu yaşananlara rağmen dünyada azda olsa iyi şeylerde oluyor. Türkiye’de bir hafta önce Sinetopya öncülüğünde yapılan Çocuk Diyarı Film Festivali de, bu iyi işlerden biriydi. 23 ülkeden filmin katıldığı ve bu kapsamda ilk olma özelliği taşıyan festival, bir sonraki yıl daha kapsamlı ve yeni içeriği ile tekrarlanması sözüyle sona erdi. Festival Koordinatörü Şebnem Aktolga ve Festival Komitesi üyesi Fatin Kanat, festivali ve bundan sonraki hedeflerini Mezopotamya Ajansı'na değerlendirdi.  
 
'SÜREKLİLİĞİ OLAN BİR İŞ YAPMAK İSTEDİK'
 
Her iki isim de bulaştıkları “Bu çocukça işin” mutluluğunu yaşıyor haklı olarak. Şebnem Aktolga, festivalin açılış galasında çocuklar karşısında duyduğu heyecanı hala koruyarak cevapladı soruları. Organizasyon Komitesi'nin hedefleri önemli ve Aktolga, bunu şöyle değerlendirdi: 
 
“Çocukların zihinlerinin gelişmesi, düşüncelerini açığa çıkarmaları için sıkıştırılmadan yaşamaları gerektiğine inanıyorduk. Daha önce Türkiye’de çocuk film festivalleri oldu. Ancak bu düzeyde çok geniş katılımlı ve geniş kapsamlı bir çocuk festivali gerçekleşmedi. Ama uzun süreli, daimi, sürekliliği olan bir çocuk filmleri festivali yoktu. Bizde bu ihtiyaçtan yola çıkarak gerçekleştirdik bu festivali.” 
 
SİNEMAYA GİDEN YOL!
 
Aktolga, daha sonra heyet olarak görüşmelere başladıklarını ve olumlu tepkiler aldıklarını ifade ederek, kendilerine ilk olumlu dönüşün ise Çankaya Belediyesi'nden geldiğini söyledi. Aktolga, “Bu filmlerin izlenilmesini ücretsiz sağlamak önemliydi. Başladık ama kafamızda sadece sinema yoktu. Alternatif olarak atölye programları vardı çocukların ihtiyaç duyacakları yaratıcılıklarını açığa çıkaracakları bir düşünce vardı. Sinema adımını atölye olarak düşündük. Çocukların kendi senaryolarını yazabilecekleri, kurgu masasına kendilerinin oturacakları, yönetmenliklerini kendilerinin yapabilecekleri bir atölye yapma fikrimiz vardı” diyerek festivali açığa çıkaran arayışlarını anlattı. 
 
'EKSİKLERİMİZİ GÖRDÜK'
 
“Eksik kalan boyutlar da oldu” diyerek çıkardıkları sonuçlara işaret eden Aktolga, “Tecrübe dediğimiz şey hataların toplamı oluyor. Bu kapsamda çocuk filmleri festivali ilk olarak denendi, daha mükemmel şeyler yapılabilecek diye düşünüyorsunuz. Daha çok çocuğa ulaşmalıydık. Çocukların saatleriyle ilgili bir netlik oluştu kafamızda, sabah saatlerinin çocuklar için çok doğru bir saat olduğu netleşti kafamızda. Atölye saatleri içinde aynı şey geçerli. Çünkü Atölye programları çok beğenildi. Aileler ‘Uzun süredir bu çalışmaları bekliyorduk, çocuklarımızın yaratıcılıklarını gördük’ dediler. Ama, film tercihlerimiz, atölye programlarımız, çocukların yaratıcılıklarını düş güçlerini onlara bırakma uygulamaları iyiydi” ifadelerini kullandı. 
 
'GÜZEL BİR HAYAL DÜNYALARI VAR'
 
Festival’in hazırlık çalışmalarında da çocuklara yer verdiklerini ve Civan ile Zeze’nin festivali hazırlayan ekipteki çocuklar olduğunu belirten Aktolga, bütün çalışması çocuklara ait olan kapanış galasındaki filmlerden de övgüyle söz etti. Bu çalışmalarla çocukların yaratıcılıklarının açığa çıktığını vurgulayan Aktolga, “Çocuklara siz yapamazsınız duygusunu kodluyoruz. Ama onlara bıraktığımızda her şeyi, dünya değişir. Çünkü güzel bir hayal dünyaları var” diye konuştu.  
 
'ATÖLYELERİ ÇOCUKLARIN AYAĞINA GÖTÜRECEĞİZ'
 
Aktolga bundan sonra yapacakları çalışmalara ilişkin de şunların altını çizdi: “Biz festivali bir yaşam biçimi olarak düşünüyoruz. Çocuklara dokunmak onlarla birlikte olmak için bu bir başlangıçtı ve hep devam edecek. Atölyeleri, ulaşamayan çocuklara ulaştırmaya çalışacağız. Bunun haricinde farklı coğrafyada gezici gitme kararımız var. Bir kaç grup oluşturduk. Aslında gitmek istediğimiz çocuklar, bu filmleri izleme imkanı olmayan çocuklar olmasını istiyoruz. Sinemanın hiç gitmediği yerlere, köylere gitmek istiyoruz. Hiç sinema ve çizgi film izlememiş çocuklara bunu izlettikten sonra o çocukların düş güçlerini görmek. Orada kim bilir ne sanatçılar ne gibi güzel insanlar var ve dokunulmamışlar. Bunun farkındalığına sahibiz. O çocukların 10 yıl sonrası hayatı oluşturuyor, çocuk diye değil yaşam diye bakıyoruz o yüzden. Çocuklar için çok az şey yapılmış. Türkiye’de film festivalleri çok az yapılıyor ama batıda 50-60 yıldır bu festivaller var.” 
 
'ÇOCUKLAR İÇİN YAPACAK ÇOK ŞEY VAR'
 
Fatin Kanat da, ağarmış saçları ile komitenin büyük “çocuklarından” biri. “Yaşınızı başınızı almışsınız ne işiniz var çocuklarla diye düşündünüz mü hiç?” sorusuna gülerek cevap veren Kanat, “Vallah hiç böyle bir düşüncem olmadı. Yaşadıkça bu dünyaya dair, insanlığa dair, bu insanlığın nüveleri olan çocuklara dair yapacak çok şey var. Bu yüzden ‘ne işimiz var çocuklarla’ sorusu aklımıza gelmedi” dedi. Bu ilk deneyimin kendileri için önemli olduğunu belirten Kanat, şunları söyledi:
 
“Önümüzdeki yıllar daha büyük çocuk buluşması olsun, farklı ülkelerden çocuklar davet edelim ve dünya çocukların katılımı ile atölyeler yapabilelim diye düşüncelerimiz oldu. Yoksul ve yoksun çocuklara ulaşabilmek… Renk, dil, din ayrımı gözetmeksizin bir eşitlik düşüncesine eşit olma düşüncesi bu festival aracılığı ile yaygınlaşması çocukların herhangi bir politik etki altında kalmadan, devletlerin resmi ideolojilerinin dışında: sorgulayabilir, yaratıcı, kendi becerilerini geliştirebilir ve bu niteliklerini sinematografi ile buluşturmalarını hayal ettik.” 
 
DÜNYA ÇOCUKLARI RENKLERİ VE DİLLERİ İLE BİRARAYA GELSİN
 
Kanat’ın “Dünyanın dört bir tarafındaki çocukları davet ederek festivali” büyütmeyi düşündükleri yönündeki sözlerine karşılık haklı olarak dünyanın dört bir tarafından renkleri ve dilleri farklı insanların getirilip cemaatin güç gösterisine dönüştürülen “Türkçe Olimpiyatlarını” hatırlıyor ve hatırlatıyoruz. Buna karşılık Kanat, “Herkesin kendi dili ve kendi kültürü ile ifade imkanı bulacağı ortamlar sağlamakta boynumuzun borcu” şeklinde yanıt veriyor.. 
 
Kanat da kapanış galasında tamamıyla çocukların eseri olan gösterime sokulan 4 filme işaret ederek, “Atölyeler çocuklarda güzel dokunuşlar, geri dönüşler sağladı. Bir çok eksiğimiz var ama çocukların yaptığı 4 filmde bile yaptığımız işin ne kadar önemli olduğunu gördük. İyi bir başlangıç yaptık” diye belirtti.
 
MA / Kenan Kırkaya