Ressam Malaz Hamşo (40), iç savaştan kaynaklı 2012 yılında memleketi olan Suriye’nin İdlib kentinden Antep’e göç etmek zorunda kaldı.  Antep’e 4 çocuğuyla birlikte gelen Hamşo, Suriye’de hobi olarak yaptığı resme, meslek olarak bakmaya başladı. 

 

Antep ile Suriye kentlerinin birbirine benzeyen mekanlarını tuvaline yansıtan Hamşo, yabancısı olduğu kenti resimle tanıdığını, şehirlerdeki benzerliğin kültüre de yansıdığını belirtti. Atölyeye dönüştürdüğü evinin bir odasında resimlerini çizen Hamşo, Antep’in eski semtlerinde gezdiği zaman kendisini Halep’te hissettiğini ve anılarını hatırladığını dile getirdi. 

 

'ANTEP, SURİYE KENTLERİNE ÇOK BENZİYOR’

 

Göç edince resmi bırakmadığını belirten Hamşo, resme olan ilgisinin 5 yaşındayken başladığını söyledi. Okuldaki öğretmenlerinin sayesinde resimde kendisini geliştirdiğini dile getiren Hamşo, “Sürekli resim yapmam için beni teşvik ettiler. Kurslarda eğitim aldım. Güzel Sanatlar Enstitüsü'nden mezun oldum. Resimlerimi yağlı boya ve kurşun kalemle yapıyorum. Kurşun kalemle daha çok insan portreleri çiziyorum. Antep’e geldiğimde Suriye’nin birçok kentiyle Antep’in birbirine çok benzediğini fark ettim. Gerek kültürlerimiz, gerekse şehirlerimiz birbirine çok benziyor. Suriye’yi, memleketimi çok özlüyorum. Ancak şuan ki duruma göre ülkeme geri dönemem. Dönüp dönmeyeceğime de savaşın durumuna göre karar vereceğim” ifadelerini kullandı.

 

‘SURİYE’DEN MANZARALAR ÇİZİYORUM’ 

 

Antep’e göç ettiği ilk zamanlarda Suriye’den manzaralar çizdiğini aktaran Hamşo, çizdiği resimlerle çevresindeki insanların memleket hasretini dindirmeye çalıştığını söyledi. Hamşo, “Ülkemiz savaşta büyük bir yıkıma uğradı. Ülkemden yıkıntı manzaralarını da resmettim. Çünkü, genç nesillerin ülkenin ne tür zorluklar yaşadığını görüp bilmeleri gerekiyor” diye konuştu. 

 

‘ATÖLYE AÇMAK İSTİYORUM’ 

 

Atölye açma hayali kurduğunu sözlerine ekleyen Hamşo, “Atölyem olduğu zaman öğrencim de olabilir. Burada çok sayıda ressamla tanıştım. Onlarla da çalıştım. Onlardan öğrendiklerimle sanatımı geliştirdim. Sanatım insanlara ulaşsın diye bana destek verdiler. Antep’e gelince başlarda biraz yabancılık çektim, sonra alıştım. Başka bir ülkeye gitseydim bu kadar çabuk alışamazdım. Antepliler çok iyi insanlar. İyi arkadaşlıklar ve dostluklar kurdum” dedi.