İSTANBUL - Müziklerinde kardeşliğin çok önemli bir yer tuttuğunu söyleyen Rastak grup lideri ve yönetmeni Siroos Sepehri, "Ben ve birlikte çalıştığım, yaşadığım arkadaşlarım 3 şeye inanıyoruz. Bunlar iç huzur, enerji ve mutluluk. Bunu da dünyadaki tüm dillerde buluyoruz" dedi.
İran çağdaş halk müziği grubu olarak tanınan "Rastak", dün İstanbul'da Bostancı Kültür Merkezi'nde müzikseverlerle bir araya geldi. Deneysel müzik çalışmalarına imza atan grup, 1997 yılında çok kültürlü yapısıyla adını dünyaya duyurmuştu. İran, Kürt ve Azeri müziğinin geleneksel enstrümanlar ve modern ritimli formlarla yeniden yorumlayan grup, İngiltere, Avusturya, Almanya, Fransa, ABD, Kanada, Avustralya, Hindistan, Japonya vesaire birçok ülkede sahne aldı. Rastak, Kürtçe, Farsça, Arapça ve Türkçe dillerinde müzik yaparken şu ana kadar "Rangvarehaye Kohan", "Hameye Aghvame Man", "Sornaye Norouz" ve "Miane Khorshidhaye Hamisheh" adında 4 albümlerini müzik severlerle buluşturdu.
20 yıl önce kurulduklarını ve öncelik amaçlarının bilinen müzikleri yeniden üretmek, yaymak olduğunu ifade eden grup lideri ve yönetmeni Siroos Sepehri, Rastak’ın Farsçada "büyümek, gelişmek, ilerlemek" anlamına geldiğini söyledi.
'MÜZİĞİMİZ GELENEKSELLİK VE ÇAĞDAŞLIK ARASINDA'
Grubun kısa süre içerisinde büyük bir meydan okumaya şahitlik ettiğini ifade eden Sepehri, bu meydan okumanın geleneksel ve çağdaş müzik arasında olduğunu vurguladı. Müziklerinin ne tam geleneksel ne de tam modern olduğunu belirten Sepehri, "Bu ikisinin karışımı diyebiliriz. Müziğimizin adı folk müzik. Şehirde bireysel anlamda yaşayan insanların hayatlarına dokunuyor. Aynı zamanda evrensel bir müzik yapmak istiyoruz, yapıyoruz. Dediğim gibi müziğimizin adı folk müzik ve en basit anlamı ile hepimiz için yapılan müzik doğal müzik, günlük hayatın içinden müzik" şeklinde konuştu.
'KAYBOLMAYA BIRAKILMIŞ ESERLERİ HAYATA GEÇİRİYORUZ'
Müziği yeniden üretme hedeflerinin de olduğunu ifade eden Sepehri, aynı zamanda İran coğrafyasında unutulmaya bırakılmış eserleri hayata geçirmeye ve müzikseverlerle buluşturmak da hedefleri arasında olduğunu söyledi. Sepehri, "Ben ve birlikte çalıştığım, yaşadığım arkadaşlarım 3 şeye inanıyoruz. Bunlar iç huzur, enerji ve mutluluk. Bunu da dünyadaki tüm dillerde buluyoruz. Dünyadaki tüm diller bizim için müziğin dünyasıdır. Biz bu düşünceyi paylaşıyoruz" dedi.
'KARDEŞLİK EN ÖNEMLİ KAVRAMIMIZ'
Sepehri ayrıca, İran'da yaptıkları sanatta herhangi bir engelle karşılaşmadıklarını, müziklerini özgür bir şekilde yaptıklarına da dikkat çekti. Türkiye'den kendilerini Kardeş Türküler'e benzettiklerini ifade eden Sepehri, "Müziği yeniden üretiyoruz. Kardeş Türküler gibi, sınırlarımız yok. Hangi dilden, müzikten olursa olsun dinleyicilerimizle buluşturuyoruz. Mesela Türkiye coğrafyasında Ermeniler, Kürtler var onların müzikleri de bizim için çekici olabiliyor. Tam olarak şunu söyleyebilirim, kardeşlik bizim için en önemli kavram" şeklinde konuştu.
Sepehri ayrıca, Türkiye'den Kardeş Türküler'in yanı sıra Ahmet Aslan, Aynur Doğan, Mikail Aslan gibi sanatçıları tanıdıklarını onları takip ettiklerini belirtti.
MA / Bilal Seçkin