Mersin’de 15 Temmuz'dan sonra ilan edilen Olağanüstü Hal (OHAL) kapsamında çıkarılan Kanun Hükmünde Kararnameler (KHK) ile kapatılan Mezopotamya Kültür Merkezi (MKM) çalışanları sanatlarını yapmaya devam ediyor. 

Sanatçılar, alternatif olarak kurulan sanat atölyelerinde şan, yan flüt, güzel sanatlar, piyano ve keman gibi kurslar veriyor. Atölye sanatçılarından Kadir Çat, OHAL’in ilanıyla her alana artan baskının sanat üzerinde de kendini açığa çıkarttığını ifade etti.  

 

'SANATA YAPILAN BASKI FARKLI SESLERİ SUSTURAMAZ'

 

Farklı kesimlerdeki sanat kurumları ve sanatçıların üzerinde yoğun baskının olduğunu dile getiren Çat, bunun tahammülsüzlükten kaynaklandığını söyledi. Sanat kurumları kapatılarak sanatçıların halka buluşmasının engellenmeye çalışıldığını söyleyen Çat, alternatif yollarla halkla buluşma yolu yaratmaya devam ettiklerini ifade etti. Çat, “Sanat toplumun içinden çıktığı için biz toplumla iç içe olmaya devam edeceğiz. Sanata asla kelepçe takılamaz. İktidar bizim iletişim kanallarımızı kapatmaya çalışsa da biz alternatif yollarla halka sanat öğretmeye ve sanatla buluşturmaya devam edeceğiz” diyerek, her alanı sanat alanına çevireceklerini ve işlerini yapmaya devam edeceklerini söyledi. 

 

‘SANATIN KÖKÜNDE DİRENMEK VAR’

 

OHAL’de hem kadın hem de sanatçı olmanın zor bir durum olduğunu ifade eden sanatçı Gülistan Turan da, OHAL ile birlikte kadının yaşam alanına yapılan müdahalenin yanı sıra sanatına yönelik debir saldırı olduğunu ifade etti. Sanatını icra eden bir kadın olarak alanlarda baskılarla sınırlı hale getirilmeye çalışıldığını belirten Turan, “Bir kadının kendisini ifade etmenin en özgür şekli sanattır. Fakat, OHAL ile birlikte getirilen yasalarla engellenmeye çalışılmaktadır” dedi. Sanatını icra ettikleri için gözaltılara ve tutuklamalara maruz kaldıklarını belirten Turan, bütün baskıların özgün sanatı engellemeyeceğini belirterek sanatlarını alternatif yollarla yapmaya devam edeceklerini söyledi. Sanatçının sanatıyla var olduğunu, sanatını var edemeyen sanatçının ölü bir insandan farksız olmadığını kaydeden Turan, tek sanat anlayışına karşı hayatın her alanında alternatif sanatın örgütlenmesi ve sokağa taşınması gerektiğini belirtti. Sanatın kökünde direnmenin ve muhalif olmanın yattığını söyleyen Turan, sanatlarını öğretmeye devam edeceklerini belirtti.