Suriyeli kadınların başarı öyküsü: Eşik

img

İSTANBUL - Gazeteci Dilek Gül, haber takibi sırasında ilgisini çeken Suriyeli göçmen kadınların hikayesini belgeselleştirdi. Göçmen kadınların yaşadıkları tüm zorluklara rağmen başarıya ulaşan öyküleri “Eşik” ile beyaz perdeye yansıtılıyor. 

Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile kapatılan İMC TV muhabiri Dilek Gül, Suriyeli göçmen kadınların başarı öykülerini “Eşik” belgeselinde topladı. “Eşik”, savaş nedeniyle göç etmek zorunda kalmış Suriyeli dört kadının sıfırdan, bir dolu zorluklarla hayat kurabilmelerinin öykülerini açık ve gerçekçi bir dille aktarıyor. Suriye’de süren savaştan zarar görmüş kadınların görünür olmalarını sağlamak ve toplumda farkındalık yaratmak amacıyla çekilen “Eşik” isimli biyografik belgeselin galası Pazartesi günü Fransız Kültür Merkezi’nde yapılacak. Cinsel Şiddete Karşı Hukuki Yardım Derneği ve DVV International'in ortaklığında çekilen belgesel, Açık Toplum Vakfı ve Sivil Düşün tarafından desteklendi.
 
ANA TEMA GÖÇMEN KİMLİĞİ 
 
Suriye’de yaşanan savaş ardından başlayan göçe merkez medya ve muhalif medyanın farklı baktığını dile getiren Gül, “Suriyeliler, merkez medya tarafından genel olarak fuhuş, taciz, tecavüz, kavga, hırsızlık üzerinden gündeme getiriliyor. Ortada bir dram, kötü bir durum varsa gündeme getiriliyor. Ama bunların yanında başka hikayeler de var. Buraya entegre olmuş, burada bir şekilde hayat kurmuş, iş sahibi olmuş, bir şekilde göçün ve o yıkımın etkisine rağmen hayatına devam eden bir kitle var. Ama bunlar haber değeri taşımıyor ya da gündemleştirilmiyor. Dolayısıyla buradan bakarak hem Suriyelileri hem de Türkiye’de yaşayan diğer halkları buluşturup, güçlendirme hedefim vardı. O yüzden Suriyeliler oldu. Kimlikler önemli değil, var olan negatif durum üzerinde Suriyeliler hedef kitlem oldu. Göçmen kimliğini taşıyan herkes bu konunun ana teması olabilirdi” dedi.
 
DÖRT AYRI KADININ HİKÂYESİ 
 
"Eşik"te işlediği 4 ayrı kadının hikayesine değinen Gül, Kobanê sürecinde kurulan ve sonrasında bir çok yere yayılan çadır kentleri hatırlatarak, “Orada haber takibi yaparken, kadınlarla temasım oldu. O yüzden kadınların cümleleri, anlattıkları beni etkiledi. Hem savaş kimliğinin mağduriyetini, acısını taşıyorlardı, hem de kadın olmanın ciddi bir sıkıntısını yaşıyorlardı. Zaten sistem içerisinde kadın olmak başlı başına sorunken, bir de o göç kimliğiyle başka bir ülkede var olmaya çalışmak başka bir mağduriyet doğuruyordu. Benim derdim hem o mağduriyeti dile getirmek, hem de o mağduriyetin içinden yeniden var olabilen kadınları gündemleştirmekti. Dolayısıyla böyle hikâyeler topladım ve bu kadınlar bizim ulaşamayacağımız yerlerde olan insanlar değil. Yanı başımızda ki Suriyeli kadınlardı, komşumuz, sokakta gördüğümüz kadınlardı. Suriyeli kadına olan bakış açısını ortadan kaldırmak için yola çıktık” diye konuştu. 
 
Suriyeli kadınları konu aldıklarını dile getiren Gül, Türkiyeli kadınların da benzer şeyler yaşadıklarını, amaçlarının kadınların ne söylediğini duyurmak olduğunu söyledi. 
 
HER HİKAYEDE BİR ‘EŞİK’ VAR
 
Belgesel çalışması sırasında her kadının kendisine ait bir hikayesi olduğunu ve her hikayede de bir “Eşik”in olduğunu gördüklerini belirten Gül şöyle devam etti: “Hepsi bir eşikten sonra güçlenmeye başlıyorlar. Bu güçlenme hali de aslında kendi kendilerine yaptıkları, kendi kendilerine verdikleri motivasyonla alakalı. İki yıldır tekstilde çalışmak zorunda kalan bir öğretmen, hayal ediyor, ‘Ben öğretmenim ve bu işi yapmak zorunda değilim’ diyerek yola çıkıyor. Ve bir eşiği atlattıktan sonra bambaşka bir hayata adım atıyor. O yüzden Eşik’i burada bir basamak olarak kullandık. Kendilerini yeniden var eden kadınların hikayelerini anlattık. Eşik bu açıdan bizim için bir basamak oldu.” 
 
Gül, kendini o kadınların yerine koyduğunu belirterek, “İnanılmaz güçlüler. Üç gün sokakta kalanlar var. 7-8 defa sadece ev sahibi tarafından tacize uğrayan var. 6 ay içerisinde 8 defa evini değiştirmek zorunda kalan kadınlar var. Ve bunlar taciz nedeniyle oluyor. İş bulabilmek için günlerce sokaklarda uğramadıkları mekan kalmayan kadınlar var. Hiçbiri kolay kolay iş bulamıyor. Hepsinin hikayesi etkileyici bu bakımdan” dedi.
 
VAZGEÇMEMEK
 
Tüm hikayelerin en etkileyici yanının vazgeçmemek olduğuna dikkat çeken Gül, her şeye rağmen Suriye’deki hayatları gibi bir hayatı yakalamak için, sarf ettikleri çabanın etkileyici olduğunu bunun da mücadeleden vazgeçmemekten geldiğini söyledi. Belgeselin yanı sıra 15 kadın hikayesinin olduğu kitap çalışmasının da olduğunu kaydeden Gül, belgesel filme ulaşamayanların kitaptan hikayelere bakabileceklerini söyledi. Gül, kitabın Kürtçe, Türkçe, Arapça ve İngilizce dillerinde olduğunu söyleyerek, kitap ve belgesele konu olanların kendi ana dillerinde de çalışmaya okuyup, izleyebileceklerini söyledi.
 
'ÇADIR KENTLERDE DE İZLETİLECEK'
 
İMC TV’de çalışırken belgesel fikrinin oluştuğunu kaydeden Gül, “Çalıştığım kanal kapatıldı ama bir şekilde duyurmaya devam ediyoruz. Yaptığım şeye inanmaya devam ettim ve çalışmaya devam ettim. KHK bu konuda beni çokta etkilemedi diyebilirim. KHK mağduru gazeteciler yine bir şeyler ortaya çıkarıyor, sadece görelim” diye konuştu. Fransa’da da gösterimin yapılacağını söyleyen Gül, çadır kentlerde de gösterim yapmayı amaçladıklarını söyledi. 
 
MA / Yasin Kobulan