ANKARA – Bu yıl 5’incisi düzenlenen Ankara Uluslararası Kukla Festivali’nin Direktörü Marina Yüce, festivale katılan ülkelerin kültürünün diliyle birlikte duyulmasını istediklerini vurgulayarak, “Kuklanın evrensel bir dili vardır. Özellikle çocuklar için dil kuklada bir sınır değildir. Korkmayın ve keşfedin” dedi.
Kukla Karagöz Gösteri ve Sahne Sanatları Derneği (KUKSADER) ve Tiyatro Tempo’nun Ankara Üniversitesi işbirliğinde düzenlediği 5'inci Uluslararası Ankara Kukla Festivali dün başladı. “Kukla sanatı sadece çocuklar için değildir” sloganıyla düzenlenen festival 27 Ekim tarihine kadar sürecek. Festival bu yılı Ankara Üniversitesi Dil Tarih Coğrafya Fakültesi (DTCF) Farabi, Yılmaz Güney, Dört Mevsim, Tiyatro Tempo sahneleri, Bilkent Center, Erimtan Müzesi, ODTÜ ve Bahçeşehir kolejleri, Bilkent ve etkinliklerini gerçekleştirecek.
9 GÜNDE 42 ETKİNLİK
Kazakistan, Ukrayna, Rusya, Türkiye, Bulgaristan, Almanya, İsrail, Moldova ve Karadağ’dan kukla sanatçılarının katılacağı festival, 9 gün boyunca izleyicisiyle buluşacak. 19 oyun, 2 sergi ve 9 atölye etkinliğinin yanı sıra sihirbazlık, pandomim ve varyete gösterilerinin de olacağı festival boyunca Ankara’nın dört bir yanındaki mekanlar 42 etkinliğe ev sahipliği yapacak. 3 yaşından büyük her izleyiciye ulaşmayı amaçlayan festivalde, 4 yetişkin oyunu da yer alıyor. Bu kapsamda Kazakistan’dan gelen Almaty Devlet Kukla Tiyatrosu “Romeo ve Jülyet” ile “Ana Yüreği”ni, Tiyatro Tempo “Sokrates’in Son Gecesi”ni ve Kocaeli’den konuk olan Gökhan Yılmazer ise, “Naif Bey ve Yaveri” adlı yetişkin oyunlarını sergileyecek.
YOĞUN BİR HAFTA
Dün izleyici ile buluşan Uluslararası Ankara Kukla Festivali Direktörü Marina Yüce, Mezopotamya Ajansı’na (MA) konuştu. Yüce, dünyanın birçok yerinde örneklerini gördükleri çok güzel kukla tiyatrolarının Türkiye’deki seyircilerin de izlemesi için 5 yıldır bu festivali yaptıklarını söyledi. Her sene farklı tiyatroları davet etmeye çalıştıklarını aktaran Yüce, “Genelde bizim de izlediğimiz ve güzel olduklarından emin olduğumuz oyunları ve grupları davet ediyoruz. Çocuk, genç ve yetişkinler için farklı etkinlikler gerçekleştiriyoruz. Yine yoğun geçecek bir hafta bizi bekliyor” dedi.
‘DİL ÇOCUKLAR İÇİN SINIR DEĞİL’
Festival kapsamında özellikle gelen ülkenin kültürünün dili ile birlikte duyulmasını istediklerini vurgulayan Yüce, bu nedenle özellikle sözsüz oyunları seçmediklerini kaydetti. Türkiye’deki seyircilerin bir kesimin yabancı oyunlardan çekinebildiğini dile getiren Yüce, “Yetişkinlerin ‘
Oyun dilini nasıl anlayacağız’ diye kaygılandığını fark ediyoruz. Çocuklar çok rahat her şeyi anlıyor. Kaldı ki biz her oyun öncesi oyunların özetini çocuklara geçiyoruz. Yetişkin oyunlarında da mümkün olduğu kadar çeviri yapıp alt yazılı veriyoruz oyunları” dedi. Kuklanın evrensel bir dili olduğunu belirten Yüce, kuklada dilin özellikle çocuklar için hiçbir zaman sınır olmadığını aktardı.
‘İLGİ GİTTİKÇE ARTIYOR’
Türkiye’nin 700 yıllık bir Karagöz-Hacivat geleneğinin olduğunu vurgulayan Yüce, Türkiye’de bir çok sanatçının gölge tiyatrosuyla ilgilendiğini, ancak son yıllarda ise çağdaş kuklaya yöneldiğini belirtti. İstanbul ve İzmir’de yıllarca kukla günleri ve kukla festivallerinin yapıldığına dikkat çeken Yüce, “Ankara’da bir tek bizim yaptığımız bu özel festival var. İlgi gittikçe artıyor. Çünkü insanlar yeni yeni bir şey fark ediyorlar. Özellikle geçen sene yine yetişkin oyunlarında büyük ilgi gördük. Çocuklar için bütün etkinlikler her zaman için zaten çok keyifli. Biz de bu sanatın ne kadar güzel ve özel olduğunu göstermek için bu festivali yapıyoruz, yapmaya devam edeceğiz" diye konuştu.
Yüce son olarak yetişkin izleyici kitlesine seslenerek, “Lütfen korkmayın ve keşfedin. Kukla dünyası gerçekten sizler için muhteşem kapılar açıyor ve çok güzel ve özel çalışmalar sunuyor. İnanın ki bunun tadına varan daha sonra takip ediyor” dedi.
MA/ Zemo Ağgöz