VAN - Bahçesaraylı kadınlardan öğrendiği zanaatı sürdüren Mecit Emen, 23 yıldır keçi kılından Reşik ayakkabısını yapıyor.
Van'ın İpekyolu ilçesi Bahçıvan Mahallesi'nde küçük bir dükkanda ayakkabı tamiratı yapan Mecit Emen, yıllardır Van yöresine ait Reşik denilen ayakkabıları üretiyor. Özel olarak dokunan keçi kılının usta ellerle buluşmasıyla yapılan Reşik, ayakta diğer ayakkabılarda oluşması muhtemel koku, mantar gibi hastalıkları engelliyor. Bahçesaraylı kadınlardan öğrendiği zanaatı 23 yıldır sürdüren Emen, şimdilerde daha çok sipariş üzerine ayakkabı üretiyor.
Mesleğe başladığı ilk yıllarda kadınların kendisine taban tamiri için Reşik getirdiğini paylaşan Emen, zaman içinde bu ayakkabıyı yapmaya karar verdiğini söyledi. Reşik ayakkabısının zamanla unutulduğuna işaret eden Emen, yok olmakla yüz yüze kalan bir kültürü yeniden yaşatmak istediğini belirtti. Bunun için özel olarak dokunan keçi kılını temin ettiğini anlatan Emen, yöresel ayakkabıyı orijinal dokusuyla yeniden tasarladığını söyledi.
‘REŞİK MANTARI DA ENGELLİYOR’
Ayakkabının keçi kılından imal edilmesi ve tamamen doğal malzemelerden yapılması nedeniyle ayak sağlığını koruduğuna dikkati çeken Emen, Reşik yapımını şöyle anlattı: “Reşik keçi kılından imal ediliyor. Bu keçi kılını ise özel olarak dokuyoruz. Keçi kılı su çekmiyor ve koku yapmıyor. Diğer taraftan ayak mantarını da engelliyor. Rahat ve hafif bir ayakkabı giyeceği tarzına dönüşüyor. İlk başta keçi kılı ürününü dikiyoruz ve ardından kesimini yapıyoruz. Diktikten sonra kök boyayla boyanmış yünlerle bunu dikiyoruz. Urartu motiflerini, bölgeye ait yöresel motiflerle tasarlıyoruz. Kökboyasıyla boyanmış yünler ayakkabıya görsel bir güzellik katıyor. Kökboyalı yünler uzun süre renk de vermiyor. Bu renkli yünü desen olarak ayakkabıya işleyip, satıyoruz.”
‘BU KÜLTÜRÜ AİLECE SÜRDÜRÜYORUZ’
Reşik’in yok olma tehlikesi ile karşı karşıya olduğunu söyleyen Emen, kardeşlerinin de Reşik yapmayı öğrendiğini dile getirerek, “Biz bunu kültürel bir miras olarak gün yüzüne çıkardık. Bölgemizde bizim dışımızda bu sanatla uğraşan kimse yok. Yalnız ailemiz yapıyor. Bize ticari bir getirisi yok. Kültürümüzü yaşatma adına bu geleneği sürdürüyoruz. Günümüz insanının giyebileceği bir hale getirdik. Kimisi hediye olarak, kimisi de iş yerlerine veya şark köşelerine koymak için alıyor” dedi.