HABER MERKEZİ – 23’üncü Behçet Aysan Şiir Ödülü yarışmasına "Dîwan" adlı Kürtçe şiir dosyası ile başvuran tutuklu Şair Erd.Agron, Seçici Kurul'a yazdığı mektupta, "Ödüle talip değilim. Katılımım Kürt dili ve edebiyatını egemen ideolojiye terk eden sanat ve edebiyat dünyasına karşı bir eylem, her türlü asimilasyon ve oto-asimilasyoncu eğilime karşı bir itirazdır" diye belirtti.
Türk Tabipleri Birliği’nin (TTB), 2 Temmuz 1993’te Sivas Madımak katliamında yaşamını yitiren Şair Dr. Behçet Aysan anısına her yıl düzenlediği Şiir Ödülü için başvurular devam ediyor. 23'üncü kez düzenlenecek olan ve Seçici Kurulu’nu Doğan Hızlan, Cevat Çapan, Ahmet Telli, Ali Cengizkan ve Turgay Fişekçi’nin oluşturduğu yarışmaya cezaevinde bulunan Şair Erd.Agron, Kürtçe "Dîwan" adlı yayınlanmamış şiir dosyasıyla katıldı.
"Dosyamla ödüle talip değilim. Katılımım Kürt dili ve Kürt şiiri adına bacadan girme çabasıdır" diyen Şair Erd.Agron, TTB Behçet Aysan Şiir Ödülü Seçici Kurulu'na da bu tavrına ilişkin bir mektup gönderdi.
Mektubuna Turgut Uyar'ın Yokuş Yol'a şiirinden "güllerin bedeninden dikenlerini teker teker koparırsan / dikenleri kopardığın yerler teker teker kanar / dikenleri kopardığın yerleri bir bahar filân sanırsan / Kürdistan'da ve Muş-Tatvan yolunda bir yer kanar" dizeleriyle başlayan Erd.Agron, yarışmaya Kürtçe bir dosya ile katılmasının Kürt dili ve edebiyatını egemen ideolojiye terk eden sanat ve edebiyat dünyasına karşı bir eylem, her türlü asimilasyon ve oto-asimilasyoncu eğilime karşı bir itiraz olduğunu vurguladı.
Erd.Agron'un TTB Behçet Aysan Şiir Ödülü Seçici Kurulu'na gönderdiği mektup şöyle:
"Kardeşlik, ontolojik zemini paylaşmak, aynı kaynaktan beslenmek ve çoğu zaman aynı mecrada akmaktır. Resmi ideolojinin asimilasyon politika ve uygulamalarına direnen Kürtler, yüzyıldır kardeş dil Türkçeyi bir tehlike olarak görmemiş, kardeşliğin gereklerini yapmakta tereddüt etmemiştir. Bütün yayınevleri, dergi ve gazetelerinde yurtiçi ve yurtdışı, hatta cezaevlerinde Kürt edebiyatı adına düzenlenen her yarışma ve etkinlikte Türkçeye yer vermiştir. Acaba bugüne kadar Türk edebiyatı ve sanatı adına düzenlenen kaç yarışmada Kürtçeye yer verilmiş, kaç yayınevi Kürtçe kitap basmış, bırakalım gazeteleri kaç dergi Kürtçeye kapılarını açmış, bir Kürtçe şiir yayımlamıştır? Türkiye toplumunun vicdanı ve birçok Kürdün kalbinde yer edinmiş olan siz aydınlar ve şairler bunu görmeyecek, bu soruyu sormayacak mısınız?
Mevlana baş tacı kılınırken Melayê Cizîrî yasaklanmış, Yunus yere göğe sığdırılmazken Feqiyê Teyran'ın adı ağza alınmamış, Hacı Bektaş görkemli etkinliklerle anılırken, Ehmedê Xanî unutturulmaya çalışılmıştır. Şimdi ise sizler etkinlikten etkinliğe koşturur, her sözünüz, her satırınız ile gazete ve dergi sayfaları süslenirken Kürt edebiyatı ve sanatı adına yarışmalar düzenlenemez hale getirilmiş, Türkiye'nin tek Kürtçe gazetesi Azadiya Welat ve dergilerin tümü kapatılmış, yayınevleri imkansızlıklara mahkum edilmiş, kanla yazan birçok Kürt şair ve yazar cezaevlerinde çürümeye terk edilmiştir.
Kürt sorunu aynı zamanda bir dil sorunudur. Kürtçe can çekişiyor. Haberiniz var mı? Ben de Behçet Aysan Şiir Ödülü'ne 'Dîwan' adlı yayımlanmamış dosyamla dil dışındaki bütün gereklerini yerine getirerek katılıyorum. Dosyamla ödüle talip değilim. Katılımım Kürt dili ve Kürt şiiri adına bacadan girme çabasıdır. Katılımım Kürt dili ve edebiyatını egemen ideolojiye terk eden sanat ve edebiyat dünyasına karşı bir eylem, her türlü asimilasyon ve oto-asimilasyoncu eğilime karşı bir itirazdır.
Rojava'ya kardeşliğin ruhuna aykırı bir harekat başlatıldı. Şu anda canı pahasına evlerini savunanlar belki de ceplerinde dizelerinizi taşıyorlardır. Katılımım 21. yüzyıl Hektorlarını şiirlerinizle kucaklama çağrısıdır.
'Sınırın öte yakasında patlayan bombaları
bir pınarın şırıltısı sanırsanız Kürdün canı yanar
Türkün yüreğinde bir yer kanamalı
Tanrı hilesiyle vurulursa Hektor bir daha
Bu sefer şiir kanar, şair kanar
Dünya kanar.'
Saygılarımla
erd. Agron"