İSTANBUL – Coğrafya öğretmeni olan Mehmet Baran Aydın, Kürt çocuklarının günlük yaşamdaki olayları kendi dilleri ile öğrenmeleri amacıyla "Ji Bo Zarokan Coğrafya" kitabını kaleme aldı.
Kürt Dili ve Edebiyatı üzerine çalışmalar yürüten yazar Mehmet Baran Aydın’ın Peri Yayınları’ndan çıkan "Ji Bo Zarokan Coğrafya" kitabı raflardaki yerini aldı. Coğrafya öğretmeni olan yazarın kaleme aldığı bu kitapla amacı, çocukların günlük yaşamdaki olayları kendi dilleri ile öğrenmeleri.
8 ile 10 yaş arası çocuklara hitap eden kitabın ana kahramanları “Cane” adlı kız çocuğu ve “Bagêr” adlı erkek çocuk. İki çocuk arasında gelişen günlük diyaloglardan oluşan kitapta, Canê her şeyi bilen, Bagêr ise meraklı, sürekli soru soran ve öğrenme isteği olan bir karakter ile okuyucunun karşısına çıkıyor.
UZMANLARLA ÇALIŞTI
Kitabın hazırlanması sırasında büyük bir çaba sarf eden Aydın, pedagoji eğitimi alıp, birçok eğitimci ve psikologdan destek almış. Türkiye’deki mevcut müfredatı inceleyip, ilkokul öğretmenleri ile bilgi alışverişinde bulunduğunu, diğer ülkelerdeki çalışmaları incelediğini söyleyen Aydın, yine kitapta yer alan resimler konusunda uzman bir ressamla çalışmış. Aydın, kitabın tüm bu çabanın ürünü olarak ortaya çıktığını dile getirdi.
Kürtçe eğitim için çocuklarla özel ilgilenilmesi gerektiğini söyleyen Aydın, "Özellikle çocukların günlük yaşamdaki olayları kendi dilleri ile öğrenmeleri gerekir” dedi.
'HERKES KENDİ ALANINDA ÜRETMELİ'
Kürtçenin her alanda baskı ve yasaklamalarla karşı karşıya kaldığının altını çizen Aydın, "Yıllardır dilimizi, kültürümüzü yok etmeye yönelik bir baskı var. Biz de buna inat üretmeliyiz. Herkes kendi alanıyla ilgili mutlaka Kürtçe üretimler yapmalı. Ben coğrafyacı öğretmeniyim coğrafya ile ilgili yapıyorum. Matematikçi matematikle, tarihçi tarihle, edebiyatçı edebiyat ile ilgili Kürtçe ürünler ortaya koymalı. Çünkü insanın edebiyatı, sanatı, bilimi kendi anadili ile öğrenmesi bambaşka bir şey" diye belirtti.
Eğitimin dil üzerindeki etkisini olağanüstü olarak değerlendiren Aydın, Kürtçenin de eğitim dili olması gerektiğini belirtti.
MA / Mehmet Halit Çetinbaş