Şair Erbaş: Kürtleri kapsamayan siyasetin geleceği olmaz

img

SİİRT – Bölgede bugün yaşananların 90'lı yıllardan daha acımasız olduğunu belirten Şair Şükrü Erbaş, "Hiçbir ülkede böyle yıkıcı ve insan haysiyetinden vuran bir ayrımcılık bir yere varamaz. Kürt halkını kapsamayan hiçbir siyasetin de geleceği olmaz" dedi. 

 
Siirt'te 25 yıl sonra gelerek düzenlenen imza günü ve şiir dinletisine katılan Şair Şükrü Erbaş, dünden bugüne bölgede yaşananlara dair Mezopotamya Ajansı’na (MA) konuştu. 
 
Kürt kentlerine ilk ziyaretini 25 yıl önce Eğitim Sen'in daveti üzerine yaptığını anlatan Erbaş, 17 saatlik otobüs yolculuğu ile Ankara’dan Siirt’e gelirken 40'a yakın arama noktasından geçtiğini, tüm noktalarda bagaj araması ve kimlik kontrolü sorgusunun yapıldığını söyledi. O ziyaretinde gazete haberlerinin yanı sıra ilk kez birebir Kürt kentlerinde yaşananlara tanıklık ettiğini belirten Erbaş, "Kayıp filminin bir sahnesi gibiydi her şey ve garip gelmişti. Bunu nostalji olsun diye anlatmıyorum. Yabancı bir ülkede işgal edilmiş topraklarda gibiydik ama coğrafya bildiğimiz coğrafya..." dedi. 
 
Tüm yaşananlara rağmen 25 yıl önceki ilgi ve alakanın aynı bugün gibi olduğunu ifade eden Erbaş, "Bu ziyaretin ardından Kürt kentlerine çok daha fazla geldim, halen de ziyaretlerim ve etkinliklerim devam ediyor. Bunu söylerken aman Kürtler beni ne çok seviyor diye de söylemiyorum. Coğrafyanın yaşadığı tüm olumsuzluklara ve acılara rağmen insanların bir umudu içinde taşıdıklarını gördüğüm için anlatıyorum" diye belirtti. 
 
'AHLAKINI YİTİRMİŞ BİR SALDIRI VAR'
 
Erbaş, 1990’lı yıllar ile bugünü karşılaştırıp, devletin Kürt politikasının dünden bugüne değişmediğini dile getirdi. Erbaş, şunları söyledi: “90'lı yıllar Kürtler açısından en acılı tarihlerdir. Bugün ve birkaç yıl geriye gidip baktığımızda şimdiki daha acımazsız, şimdiki daha zalim, bütün ahlakını yitirmiş bir saldırı var. Böyle olmaz. İnsanları sokaklarında, kentlerinde, evlerinde bu kadar taciz edemesiniz. Bu kadar büyük acılar yaşatamazsınız. Nasıl bir devlet olursanız olun buna hakkınız yok. İnsanların binlerce yıllık bir coğrafyasından bahsediyoruz." 
 
1990 yıllarda siyasi konjonktür gereği insanların yaşadıkları acılara rağmen geleceğe dair umutları nedeni ile acılarını tolere ettiğini belirten Erbaş, "İçinde bulunduğumuz acılar ise, o zaman ki gibi değil. İnsanlar siyasete, birbirleriyle olan ilişkilerine, güven duygusunu kaybettirdiler, sevgi bağını kaybettirdiler. Bu ölümcül bir yaradır. Ama unutulmasın ki yaralayan da ölüme kadar yaralanır" ifadelerini kullandı.  
 
'KÜRTLERİ KAPSAMAYAN SİYASETİN GELECEĞİ OLMAZ'
 
Kürtler ve Türkler açısından acil atlatılması gereken bir dönemden geçildiğini vurgulayan Erbaş, nedenini ise "Türklerin en sağcısından sen solcusuna kadar herkes bilmeli ki Kürt halkını kapsamayan hiçbir siyasetin geleceği olmaz. Hiçbir ülkede böyle yıkıcı bir ayrımcılık, insan haysiyetinden vuran bir ayrımcılık bir yere varamaz" sözleriyle açıkladı.
 
‘HİÇ KİMSE BİR YERE GİTMEYECEK’
 
Her şeye rağmen umutlu olduğunu söyleyen Erbaş, "Umudun toparlanıp güçlenmesini isterim. Kimse bir yere gitmeyecek, ne Kürtler ne Türkler gidecek. Biz hep birlikte burada yaşayacağız. Ne biri ötekini yenecek ne öteki diğerini yenecek. Polyanacılık gibi görülebilir ama amacım o değil. Hayvanların dilleri ile yaralarını yalayarak iyileştirdikleri gibi biz de aynısını yapmalıyız. Benim bu inancımı hiçbir güç, bu umudu hiçbir siyaset elimden alamaz" dedi.
 
‘AYDINLARIN SES ÇIKARMASI GEREKİYOR’
 
Aydınların ise yaşananlara ilişkin ses çıkarması gerektiğini vurgulayan Erbaş, son olarak her şeye rağmen kötülük karşısında dik duran aydınların olmasının umut verici olduğunu söyledi. 
 
MA/Metin Yoksu