Baran: Öcalan’ın paradigması yaşamsallaştırılırsa tecrit boşa çıkar

AMED - PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğünün sağlanması gerektiğine vurgu yapan MED TUHAD-FED Eşbaşkanı Zeki Baran, "Sayın Öcalan’ı okumak ayrı, anlamak ayrıdır ancak en önemlisi onun paradigmasını yaşamsallaştırmaktır. O zaman tecridin boşa çıkacağını göreceğiz" dedi. 
 
İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Cezaevi’nde 24 yıldır ağır tecrit koşulları altında tutulan PKK Lideri Abdullah Öcalan'dan, kardeşi Mehmet Öcalan ile 25 Mart 2021 tarihinde yaptığı telefon görüşmesinden bu yana haber alınamıyor. Abdullah Öcalan ile birlikte cezaevinde tutulan diğer tutuklular Hamili Yıldırım, Veysi Aktaş ve Ömer Hayri Konar'dan haber alamama hali 30'uncu ayına girdi. Abdullah Öcalan ile son temasın sağlandığı günden bu yana Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı’na ve İmralı Cezaevi’ne en az 304 avukat, en az da 133 aile başvurusu yapıldı. 
 
Abdullah Öcalan ile görüşme yapılması talebiyle 5 Eylül 2016’da, 50 Kürt siyasetçi tarafından başlatılan açlık grevi eyleminin üzerinden 7 yıl geçti. Açlık grevine girenlerden biri olan Med Tutuklu ve Hükümlü Aileleri Hukuki ve Dayanışma Dernekleri Federasyonu (MED TUHAD-FED) Eşbaşkanı Zeki Baran, İmralı’da uygulanan tecride, uluslararası kurumların sessizliği ve tecritle ne amaçlandığına dair sorularımızı yanıtladı.
 
Baran, Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin devam ettirilmesini “Kapitalist Modernite’nin Demokratik Modernite’ye baskın gelme çabası” olarak yorumladı. 
 
İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Cezaevi'nde ağırlaştırılmış tecrit altında tutulan PKK Lideri Abdullah Öcalan’dan 25 Mart 2021'den bu yana haber alınamıyor. Bu haber alınamama halini nasıl değerlendiriyorsunuz, tecrit ile ne amaçlanıyor? 
 
Sayın Öcalan’a uygulanan tecridin görünürdeki kısmı; Sayın Öcalan’ı tamamen izole etme, toplumla bağını koparma, fikir ve düşüncelerine bir tecrit uygulamadır. İşin görünmeyen ve hissedilen kısmı ise mevcut savaş politikalarına zemin hazırlamak, kendini toplumdaki çelişkiler üzerinden var eden faşizmin ve çatışmanın devam etmesindeki bir ısrardır. Hükümetler Sayın Öcalan’ın rolünü oynadığı, toplumla bağını kurduğu zaman, Türkiye’de nasıl bir huzur ortamının yaratıldığı, çatışmaların sonlandırıldığı ve bu yaratılan huzur ortamının sadece Türkiye halklarına değil aslında Ortadoğu halkları özgünlüğünde tüm dünya ezilen halklarına nasıl umut olduğunu geçmiş dönemlerde gördü. Gelinen noktada sadece şunu tanımlamak mümkün; Demokratik Modernite ile Kapitalist Modernite’nin olağanca derinlemesine devam eden bir mücadelesi söz konusu… Sayın Öcalan’a uygulanan mutlak tecrit halinin 25 Mart 2021’den bu yana devam etmesi; Kapitalist Modernite’nin Demokratik Modernite’ye baskın gelme çabasıdır. 
 
5 Eylül 2016’da 50 Kürt siyasetçinin Öcalan ile görüşmesi talebiyle başlattığı açlık grevi eylemine girenler arasındaydınız. O dönemde çatışmalı süreç yeni başlamıştı ve diyalog kanallarının yeniden açılması talebiniz vardı. O günden bugüne ne değişti?  
 
 
2016’dan günümüze geldiğimizde, tecridin kaldırılmasını bir kenara bırakın daha da derinleştiğini görebiliyoruz. Bu durum o zamanki taleplerin gerçekten olması gerektiği gibi altını dolduramadığımız, bunu sadece kurumlarla veya bireylerle sınırlı tuttuğumuz, topluma yayamadığımız özeleştirisini beraberinde getiriyor. Cevap olamadık. 
 
7 yıl geçti üzerinden, bugün tecridin kaldırılması için ortaya konulan sebepler neyse o günde aynıydı. Çünkü mücadele değişmedi, Sayın Öcalan üzerindeki tecrit değişmedi. Her ne kadar 25 Mart 2021’den bu yana hiçbir şekilde haber alınamama söz konusu olsa da, bu 24 yıllık bir tecrit hali. 5 Eylül 2016’da Diyarbakır merkezli 50 Kürt siyasetçi Sayın Öcalan’la görüşme yapılması için açlık grevi başlatmıştı. O gün açlık grevine girme sebebimiz yine tecrit gündemliydi, bugün bu kurumlarda bulunmamızın sebepleri de aynıdır. Hiçbir şey değişmedi, o gün AKP-MHP ittifakları söz konusuydu, o gün yine mutlak bir savaş hali mevcuttu, o gün çatışmaların yansımaları mevcuttu, cenazeler geliyordu, bugün de farklı bir şey yok. Onun için şartlar değişmedi haliyle taleplerin de değişmesi mümkün değil. 
 
Ancak bu aynı zamanda bizim açımızdan bir özeleştiri konusu; 2016’da tecridin kaldırılması, Sayın Öcalan’la bir görüşme gerçekleştirilmesi üzerine grev başlatıyorsunuz ama 2016’dan günümüze gelindiğinde bu tecridin kaldırılmasını bir kenara bırakın daha da derinleştiğini görüyoruz. Bu da taleplerin altını dolduramadığımız, bunu sadece kurumlarla veya bireylerle sınırlı tuttuğumuz, topluma yaymadığımız özeleştirisini beraberinde getiriyor. Kısacası cevap olamadık. 
 
Eyleminizin 5’inci gününde PKK Lideri Abdullah Öcalan kardeşi Mehmet Öcalan ile yaptığı görüşmede, “Çözüme dair projelerimiz var, hazırlamışız. Orta noktayı bulmuşuz. Eğer devlet de hazır ise 2 kişiyi adaya gönderir, burada müzakereleri yapabiliriz… Ben devletten korkmuyorum. Beni burada infaz edebilir ama benim irademi teslim alamazlar” dedi. “Çözüme hazırım” diyen PKK Lideri Abdullah Öcalan neden tecrit edildi? 
 
Bütün servetini Kürdün kazanımını yok etmeye, ortadan kaldırmaya yeminli bir iktidarla karşı karşıyayız. Bunu AKP-MHP iktidarı olarak tanımlamak eksik kalıyor. Bu bir sistem sorunudur. 1980’li yıllarda Kenan Evren cuntasının Kürt halkına karşı insanlık dışı uygulamalarının amacı ne ise 1990’lı yıllarda Tansu Çiller, Mehmet Ağar’ların faili meçhulleri işlemesindeki kastı ne ise 2000’li yıllardan bu yana AKP iktidarının da amacı aynıdır. Bu da bize bir gerçeği gösteriyor; sistem bazen isim, maske değiştirir ama özünde hiçbir zaman değişmez ve tamamen kendini toplumdaki diğer farklılıkları düşünceleri, halkları yok etmek üzerinden yaşatır. 
 
Bugün bakıldığında 24’üncü yılını geride bırakacak ve son 30 aydır hiçbir şekilde haber alınamayan bir tecrit hali mevcut. Buna rağmen dünyada PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın paradigmasının tartışıldığını, sahiplenildiğini görüyoruz. Bugün tecrit hali Öcalan’ın paradigmanın yayılmasına engel olabildi mi? 
 
Bunun en somut örneğini Kadın özgürlük mücadelesinde görebiliyoruz. Bugün Kürt kadının sloganı olan “Jin, jiyan, azadî”nin bütün dünya da yankı bulması, özgürlük talebinde bulunan kadınların bu sloganı dilinden düşürmemesi Sayın Öcalan’ın paradigmasının en somut göstergesidir. Sayın Öcalan’a uygulanan tecride rağmen bütün dünyada birçok üniversitede savunmalarının ders kitabı olarak okutulduğuna, gün geçtikçe bu ilgi ve alakanın arttığına şahit oluyoruz. Özellikle ete kemiğe bürünmüş halini Rojava’da görmek mümkün. İlk başlarda 5-6 kişiyle ortaya çıkmış bir fikir ama bugün bakıyorsunuz; bu fikriyat, bu paradigma sınırları aşmışsa, milyonlarca kitleyi peşine takmışsa ve sempati oluşturmuşsa bunu sadece tek isimle tanımlayabiliriz, bu hakikatin ta kendisidir. Hakikat evrensel değerlerdir, hakikat her yerde aynıdır. Tam da Sayın Öcalan’ın paradigmasını böyle tanımlamak mümkün. Sayın Öcalan’ı okumak ayrı, anlamak ayrı ama en önemlisi onun paradigmasını yaşamsallaştırmaktır. Kendi günlük yaşamın her alanında birinci önceliği haline getirmek ve paradigmasına göre yaşam tasarlamaktır. O zaman sistemin Sayın Öcalan üzerinde uyguladığı tecridin boşa çıkacağını göreceğiz. 
 
 İmralı’da tekrar bir görüşme sağlanması durumunda ülkede nasıl bir atmosfer hakim olur? 
 
 
Sayın Öcalan’la bir görüşmenin gerçekleşmesi toplumun ekonomik anlamda nefes almasını sağlayacak. Türkiye halkları artık tecridi konuşmak istemiyor, birilerinin gidip görüşme yapmasından ziyade, Öcalan’ın fiziki özgürlüğünün sağlanmasını istiyor. 
 
Sayın Abdullah Öcalan ile görüşme sağlandığında ülkede huzur ortamı oluşuyor. Biz bunları söylerken bir tahminde bulunmuyoruz, bir yorum da yapmıyoruz, var olan bir gerçekliği dile getiriyoruz. Geçmiş dönemlerde bunun en somut örneklerini yaşadık. Sayın Öcalan’la diyalog olduğu dönemde sadece Kürt halkına değil, hükümete yönelik de görüş ve önerilerinin olduğunu, bu ülkenin demokratikleştirilmesi, temel hak ve özgürlüklerin herkesçe kabul edilmesi için çağrı yaptığına tanık olduk. Bu çağrıların karşılık bulduğu zamanda gerçekten toplumda bir huzur, barış ortamının, ekonomik olarak refah düzeyinin yakalandığına şahit olduk. En krizli durumlarda Sayın Öcalan’ın bir mesajının toplumda nasıl karşılık bulduğunu hepimiz gördük.
 
Yeter ki toplum Sayın Öcalan’la bir görüşme yapıldığını bilsin, görüş ve önerileri sağlıklı objektif bir şekilde topluma aktarılsın. Sayın Öcalan’la bugün bir görüşmenin yapılması, emin olun bu topluma her yönüyle nefes aldıracaktır. En önemlisi bugün yaşadığımız derin ekonomik krizin aşılması anlamına gelecektir. Biz bunu söylerken ‘Sayın Öcalan, hazinenin kasasını parayla dolduracak’ anlamında söylemiyoruz. Bugün mutlak bir savaş hali söz konusu. Bu çatışma hali yüzbinlerce insanın hayatını kaybetmesine, milyonlarca insanın mağdur olmasına, yerini yurdunu terk etmesine sebep olmuşsa bu mutlak savaş halidir. Bunu farklı şekilde tanımlayamazsınız. Bugün bu savaşa harcanan bütçe eğer Türkiye halklarının refahı ve geçimi için seferber edilse ekonomik kriz diye bir şey kalmaz. Türkiye halkları artık tecridi konuşmak istemiyor, birilerinin gidip görüşme yapmasından ziyade Öcalan’ın fiziki özgürlüğünün sağlanmasını istiyor. 
 
PKK Lideri Öcalan’ın toplum üzerindeki etkisinden bahsettiniz, bunu daha somut bir örnekle açıklayabilir misiniz? 
 
 
İktidar cenahından ya da kendini bu ülkenin temel taşı olarak gören isimlerden bugüne kadar Sayın Öcalan’ın ‘şu fikri yanlıştır, doğrusu olan budur’ dediğine hiç kimse şahit olmamıştır. Sayın Öcalan’ın ortaya koymuş olduğu fikir, düşünce, felsefe hakikatin ta kendisidir. 
 
Bugün Kobanê olayları olarak dillendirilen ama aslında DAİŞ’in Rojava’ya saldırısına karşı toplumun göstermiş olduğu refleksin ardından yaşanan süreçte bütün şehirlerin bir ateş topuna dönüştüğünü ve Sayın Öcalan’ın bir mesajıyla herkesin nasıl evlerine çekildiğini hepimiz gördük. Sayın Öcalan’ın toplum üzerinde böyle bir etkisi var. Şartlar ne olursa olsun toplumun Sayın Öcalan’ın ağzından çıkan iki kelimeyi dikkate alıp, buna göre pozisyon alma durumu söz konusu. Çok net ve açık bir şey var, biz bunları dillendirirken Sayın Öcalan’a mutlak tecridi reva gören kesimler en az bizim kadar bu gerçeğin farkında. Sayın Öcalan’ın savunmaları, görüşmeleri, perspektifleri ve önerileri var. Özellikle iktidar cenahından ya da kendini bu ülkenin temel taşı olarak gören isimlerden bugüne kadar Sayın Öcalan’ın ‘şu fikri yanlıştır, doğrusu olan budur’ dediğine hiç kimse şahit olmamıştır. Sayın Öcalan’ın ortaya koymuş olduğu fikir, düşünce, felsefe hakikatin ta kendisidir. 
 
Tecridin son bulması ve görüşmelerin sağlanması için uluslararası alanda ve Kurdistan’ın dört parçasından hukukçular, siyasetçiler Avrupa İşkencenin Önlenmesi Komitesi (CPT) ve Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi’ne başvuru yaptı. Tüm girişimlere rağmen bu sessizliğin nedenini nasıl yorumluyorsunuz? 
 
CPT, işkenceyi önleme komitesi yani siz işkenceyi önlemek ile mükellefsiniz, gidiyorsunuz, bir kişiyi ziyaret ediyorsunuz. O’nunla ilgili bir rapor hazırlıyorsunuz ama bu raporu yayınlama şartınız o tecridi uygulayanın iznine bağlı, yani CPT rapor hazırlıyor ama Türkiye buna izin vermediği takdirde raporu kamuoyuyla paylaşamayacağını söylüyor. Diğer bir boyutu, özellikle bugün devam eden Rusya-Ukrayna savaşı, bu savaşın başlamasıyla dünyanın iki kutuplu hale gelmesi, Türkiye’nin jeopolitik konumu, Türkiye’nin sürekli Avrupa’yı mültecilerle tehdit etme durumu bütün bunları üst üste koyduğumuz zaman şunu görebiliyorsunuz; dünya ülkeleri maalesef öncelikli tutumları çıkarlarını korumak oluyor. Uluslararası boyutuyla Sayın Öcalan üzerinde uygulanan tecride sessiz kalmalarının sebeplerini böyle sıralamak mümkün.  
 
Efrîn’e karşı saldırı gerçekleştiği zaman Rusya Dış İşleri Bakanı’na ‘Siz sınırları açtınız, bu saldırıyı nasıl ele alıyorsunuz?’ diye sorulmuştu. Cevabı şu olmuştu; ‘Bizim çıkarlarımıza ters düşüp düşmesi ile ilgileniyoruz.’ Yoksa orada Kürtler ölmüş, kalmış hiçbir önemi yok. Sayın Öcalan üzerindeki tecridi de bu minvalde ele almak daha doğru. Bu böyle iken ‘Sayın Öcalan üzerindeki tecrit devam edecek’ sonucunu çıkarmamak gerekiyor. Tarihte yok olmayla karşı karşıya kaldığı anda da küllerinden tekrar doğan bir Kürt halkı gerçekliği var ve milyonlarca Kürt Sayın Öcalan’ı nasıl öncelikli bir şekilde bugüne kadar sahiplendiyse bundan sonra da sahiplenecektir. Tecridin kaldırılmasını bir kenara bırakalım, eminiz ki Sayın Öcalan fiziki özgürlüğünü elde edecektir.
 
Toplumu her alanda etkileyen tecridin kaldırılması için nasıl bir mücadele verilebilir ve sivil toplum örgütlerine bu noktada nasıl bir rol düşüyor? 
 
 
Sayın Öcalan üzerindeki ağırlaştırılmış tecridin bir an önce bitirilmesi gerektiği ve bununla artık yetinilmemesi, fiziki özgürlüğünün sağlanması gerektiği yönünde görüşler var. Önemli olan toplumun bir bütünen bu beklentilerini bir şekilde örgütleyebilmektir, örgütlü gücü açığa çıkarabilmektir, toplumsal reflekse dönüştürmektir. 
 
MED TUHAD- FED tutuklu aileleriyle dayanışmanın merkezidir. Sayın Öcalan da bir tutuklu olması vesilesiyle bizim ailesine karşı bir sorumluluğumuz var. Çünkü bu bizim kurumumuzun tüzüğünde var. Haliyle tecride karşı ses çıkarmak öncelikli olarak bizim görevimizdir. Geçen yıl Gemlik Yürüyüşü vardı, yine bu yılın başında 6 Şubat’ta başlayıp 15 Şubat’ta bitirilmesi planlanan bir eylem söz konusuydu. Maraş merkezli depremin yaşanması sebebiyle depremzedelere yöneldik, planlamamız ertelendi. Aileleri ziyaret ettiğimizde Sayın Öcalan üzerindeki ağırlaştırılmış tecridin bir an önce bitirilmesi gerektiği ve bununla artık yetinilmemesi, fiziki özgürlüğünün sağlanması gerektiği yönünde görüşler var. Önemli olan toplumun bir bütünen bu beklentilerini bir şekilde örgütleyebilmektir, örgütlü gücü açığa çıkarabilmektir, toplumsal reflekse dönüştürmektir. Sayın Öcalan’ın fiziki özgürlüğünün sağlanması için bir zemin hazırlanması ve mücadele içerisinde olunması gerekiyor. Türkiye ve uluslararası arenadaki sol, sosyalist kurum, kitle ve örgütlerle ittifak zeminini oluşturmak gerekiyor. Sadece bir federasyonun, siyasi partinin görevi olmaktan ziyade dünyada Sayın Öcalan’ın fikrini, paradigmasını, felsefesini benimsemiş herkesin buna karşı tek ses olması gerekiyor. Gelinen noktada tartışmalar devam ediyor, eminim ki önümüzdeki günlerde çok güçlü planlamalar açığa çıkacak. Ama Sayın Öcalan üzerindeki tecridi konuşmaktan ziyade hepimizin öncelikli görevi fiziki özgürlüğünün nasıl sağlanacağı yönünce kafa yorması gerektiği kanaatindeyim.
 
MA / Eylem Akdağ
 

Diğer başlıklar

31/08/2023
09:33 ‘Barış gelene kadar direnmeye devam edeceğiz’
09:09 Êlih kayyımının imar planı İdare Mahkemesi’ne taşınacak
09:09 Tehlike saçan bina yıkılmıyor!
09:09 İstanbul'daki kadınlar: En temel gıdaları gram ve taneyle alıyoruz
09:09 Gençlerden Silopiya’da futbol turnuvası: Son başvuru 3 Eylül
09:08 Kayyım seçim öncesi taşınmazları satışa çıkardı
09:08 Kadınlar Asım Sultanoğlu'nu Riha'da istemiyor!
09:08 Direnişteki Tanzanya Demiryolu işçileri: Bıçak kemiğe dayandı
09:07 Eynesil sahili yok oluşla karşı karşıya
09:07 Avukat Çakas: İçeride, dışarda zindan yaşatılıyor
09:07 Mısır üreticileri: Çözüm bulunmazsa çiftçiliği bırakacağız
09:06 Barış Anneleri: Ortadoğu'nun barışı Abdullah Öcalan ile mümkün
09:06 İzmir'de 5 hastane kapatılma tehdidi altında
09:06 Kızıl Kürdistan hakkında yeni bir belge: Pçelina’nın izlenimleri
09:05 64 yaşında Kürtçe okuma yazma öğrendi: Dilimize sahip çıkalım
09:03 AKP’li belediye mahalleye değil askeri üsse yol yapıyor
09:01 İnci: İdare ve Gözlem Kurulları siyasi merci gibi hareket ediyor
09:00 31 AĞUSTOS 2023 GÜNDEMİ
08:59 Turan’ın cenazesi Mêrdîn’e götürülüyor
00:11 Kent girişinde bekletilen Turan’ın cenazesi Amed’e getirildi
30/08/2023
20:09 Cenevre’deki eylem 32’nci ayında: Çözümün anahtarı Abdullah Öcalan
20:01 Sera işçilerinden asker barikatı önünde açıklama
19:54 KESK’ten memur zammı tepkisi: Mutabakatı kabul etmiyoruz
18:39 Öğretmenlere müdahale: 30 gözaltı
17:48 Kardeşleri için adalet isteyen Monfared’in cezası uzatıldı
17:30 Gazeteci Maroofian 4’üncü kez tutuklandı
17:27 UNESCO raporu: Sur ve Hevsel yönetim tehdidi altında
17:22 Süleymaniye’de son altı ayda 56 kişi öldürüldü
17:08 Çanakkale’de orman yangını
16:50 'Kayyım Rektör Kök öğrencinin bursuna göz dikti'
16:46 Üyesi kalmayan sendika TİS için yetki talep etti
16:02 Turan’ın cenazesi Mêrdîn’e götürülüyor
15:28 İran’da gözaltına alınan aktivistler tacize uğradı
15:14 Başörtüsü zorunluluğunu protesto eden şarkıcı tutuklandı
14:59 Cezası biten 71 yaşındaki hasta tutuklu tahliye oldu
13:21 Til Temir’e ağır silahlarla saldırı
11:47 Yaşamını yitiren Turan’a ‘ceza erteleme gerekmez’ raporu verildi
11:10 Kırkazak: Lozan’a karşı toplumsal anlaşma yapılması gerekiyor
10:46 Başörtüsü zorunluluğunu protesto eden şarkıcı gözaltına alındı
10:18 İran’da 5 kişiye hapis ve kırbaç cezası
10:00 CPT’ye ‘İmralı’yı acil ziyaret’ başvurusu: Yarın çok geç olabilir
09:58 Hasta tutuklu Şakir Turan yaşamını yitirdi
09:37 Kadınlardan 1 Eylül çağrısı: İstasyon Meydanı’nda buluşalım
09:24 Gabon’da askerler yönetime el koydu
09:17 Baran: Öcalan’ın paradigması yaşamsallaştırılırsa tecrit boşa çıkar
09:13 Bakanlığın projesine tepki: 5 Nolu Cezaevi ‘hafıza mekanı’ olarak kalmalı
09:11 Emine Şenyaşar ile bir gün: Yaşamının her alanında adalet
09:10 Altan: Kürt sorununun çözümü Demokratik Cumhuriyet ile eş değerdir
09:09 Ters kelepçeyle götürüldüğü hastanede tedavi edilmedi
09:08 Av. Aktar'a 'savcının ismini paylaştı' davası
09:06 ‘Kürtleri yok sayma politikası sağlıkta da yürürlükte'
09:06 Atanmış AKP'li başkan, belediyeyi 100 milyon TL borçlandırdı
09:04 Tecride karşı mücadele çağrısı: Herkes sorumludur
09:04 Gazeteci Özdemir: Türkiye KDP’den savaşın resmi ilanını istedi
09:03 Deprem konutları inşası yıkım tehlikesi yaratıyor!
09:00 30 AĞUSTOS 2023 GÜNDEMİ
29/08/2023
23:36 IFJ’den Jin TV aracına yönelik saldırıya ilişkin çağrı
22:45 Memur zammı için son toplantı 31 Ağustos'ta
21:15 Zap'ta bir asker hayatını kaybetti
20:09 İstanbul barajlarındaki doluluk oranı en düşük seviyesinde
19:46 Cumartesi Anneleri’nden Gezi Davası tutuklularıyla dayanışma çağrısı
19:39 Uzaklaştırma kararı bulunan Çetin katledildi
19:28 Farqîn’de gözaltına alınan 3 koçer tutuklandı
18:17 Tedavi süresini 7 dakikaya indiren kanser aşısı kullanıma sunuldu
17:49 Taliban’dan Bamyan’daki kız çocuklarına eğitim yasağı
17:38 Mêrdîn Omeryan bölgesinde askeri operasyon
17:14 Munzur ve Pülümür vadileri ‘kesin korunacak alan' ilan edildi
17:13 Amed Barosu'ndan başvuru: E-Reçetem'e Kürtçe de dahil edilsin
17:08 Farqîn’de gözaltına alınanlar hakkında tutuklama talebi
17:05 Koç’un cenazesi teşhis edilmesine rağmen aileye verilmedi
16:54 Bayındır: Faşizmi geriletmenin yolu örgütlü direniştir
16:40 İpekyolu kaza nedeniyle trafiğe kapandı
16:28 Adalet Bakanı Emine Şenyaşar ile görüşmek istemedi!
15:43 Alevi örgütlerinden ‘maaşlı dede' tepkisi
15:39 Can’a verilen cezaya tepki: Yasalara aykırı
15:15 Tutuklanan gazeteciye ‘ismin haberde geçti’ davası!
14:58 ÇMO çalışanları talepleri kabul edilmezse iş bırakacak
14:51 Yeşil Sol Parti'nin konferans hazırlığı sürüyor
14:34 Amed’te kadın toplantısı: Tecridi kırarak yaşamlarımızı özgürleştireceğiz
14:19 İzmir'de çocuğa tecavüzde bulunan fail tutuklandı
13:56 Hevsel Bahçeleri ve surlar ‘Tehlike Altındaki Miras Listesi’ne alındı
12:59 Şera'da SİHA saldırısı
12:53 Girê Spî'nin demografisine müdahale sürüyor
12:26 ‘Hatay’da hava kalitesi endişe verici düzeyde’
12:16 Abdullah Öcalan’ın avukatlarından görüşme başvurusu
12:07 Tutuklu gazetecilere 1 Eylül kartı gönderilecek
11:30 Serhat kentlerinde kuvvetli yağış bekleniyor
09:55 ‘Sağlıkta Kürtçeyi yok saymak Kürtleri ölüme terk etmektir’
09:54 Özel savaşa karşı alandalar: Kazanacağımız özgür bir yaşam var
09:46 1 Eylül çağrısı: Savaşsız bir dünya için alanlarda olalım
09:34 Amedspor taraftarları serbest
09:03 Gazeteci Zal: Türkiye şantaj siyasetiyle taviz koparmaya çalışıyor
09:03 Tecride karşı mücadele hattı: Demokratikleşmenin yolu İmralı’dan geçer
09:03 Efrîn Araplaştırılıyor
09:02 Qerejdax'da çiftçi de işçi de isyanda!
09:00 Fındık taban fiyatının altında satılıyor
09:00 Wan yeni eğitim yılına hazır değil
09:00 29 AĞUSTOS 2023 GÜNDEMİ
08:41 Şirnex’te 'güvenlik' gerekçesiyle 14 bölge yasaklandı
08:28 RTÜK’ün talebiyle VOA Türkçe'ye erişim engeli
28/08/2023
22:38 Türkiye’nin Biradost’taki saldırıları sürüyor
22:07 Şüpheli şekilde yaşamını yitiren kız çocuğu bakanlık korumasındaymış
22:01 Silopiya’da özel savaşa karşı futbol turnuvası düzenlenecek
21:59 Sağlık Bakanı Koca’dan e-Reçetem açıklaması
21:24 Mülteci teknesi battı: 4’ü çocuk 5 kişi yaşamını yitirdi
18:17 Satılan eski Cizre belediye binası yıkıldı
17:54 Yoğun bakımdaki tutuklu Özalp gözlerini açtı
16:27 Adalet Bakanlığı önündeki 'adalet' eylemi 33'üncü gününde
16:16 E-Reçete'de Kürtçenin yer almamasına dair toplu önerge
15:47 Gözaltındaki Amedspor taraftarları adliyeye sevk edildi
15:27 193 aydından Kobanê Davası açıklaması: Hukuksuzdur, karşısındayız
15:23 Adana’da bir kadın katledildi
14:29 Roboskî Katliamı 140'ıncı ayında: Hesap vermeden helalleşme olmaz
14:11 DAD: Aleviliği bitirmeye çalışanları teşhir etmeye çağırıyoruz
13:54 İHD: 313 tutuklunun tahliyesi engellendi, yönetmelik iptal edilsin
13:44 ‘Koğuş havalandırmasına düşen mermi’ raporu: Şikayete rağmen işlem yapılmadı
12:35 78'liler Girişimi Sözcüsü Can'a verilen cezaya tepki
12:28 Dara Hênê'de askeri üs için ağaç kıyımı
12:20 DBP Êlih’te kongreye gidiyor: Yeni süreci birlikte örelim
11:32 İhmaller bir çocuğun ölümüne neden oldu
11:09 Bursa’da şüpheli çocuk ölümü
11:04 DAİŞ’e karşı operasyon: 3 kente giriş-çıkış yasaklandı
10:51 İsrail'den Halep Havalimanı'na hava saldırısı
10:03 ‘Örgütlü Gençlikle Önderliğin Özgürlüğüne' konferansı 3 Eylül’de
09:11 HDP Eş Genel Başkanı Özcan: Birikimimizi Yeşil Sol’a aktarıp, oradan ilerleyeceğiz
09:07 Xwebûn’un 193’üncü sayısı çıktı
09:04 Okullarda 'bağış' adı altında kayıt parası isteniyor
09:00 28 AĞUSTOS 2023 GÜNDEMİ
08:50 Bir asker yaşamını yitirdi
08:33 7 ilde kuvvetli sağanak bekleniyor
08:05 Dêrazor'da DAİŞ'e karşı operasyon başlatıldı
27/08/2023
23:59 Sanal medyadan e-reçetem çağrısı: Kürtçe hemen eklensin
22:41 Amedspor lige 2-0 galibiyetle başladı
22:03 Adana’da gençler özel savaşa karşı maç yaptı
21:01 Süleymaniye’de bir araca SİHA saldırısı
20:54 CHP’li Tanrıkulu’ndan Koca’ya: Kürtçe’nin e-reçetemde yer almaması kabul edilemez
20:14 Amed'te 13 köy ve mezranın elektriği 3 gündür kesik
18:44 Taliban’dan bir yasak daha: Kadınların parka girişi yasaklandı
18:25 Aydın'da sel
18:04 Yeşil Sol Parti Gençlik Meclisi'den Wan'da buluşma
17:02 Gava Şitil Mezin Dibin filmine İsveç’ten ödül
16:42 Farqîn’de incelemelerde bulunan heyet: Saldırı sivillere yapılmış
16:02 Yeşil Sol Parti Riha Gençlik Meclisi’nden halk toplantısı
15:54 Bayındır: Tecrit kırılmadıkça özgürlüğün gelemeyeceğini herkes bilmeli
15:39 Gözaltına alınan Koçerlere yemek verilmiyor
15:03 Şirnex Barosu’ndan Sağlık Bakanlığı’na: Kürtçeyi e-reçete sistemine ekleyin
13:53 HDP Eş Genel Başkanları Özcan ve Kırkazak oldu
12:54 Özcan: Bütün barikatları aşacağız
Kırkazak: Bizden korkmaya devam edin
12:14 Farqîn'de yaşamını yitiren 3 kişinin cenazesi ATK'ye getirildi
10:25 HDP kongresi: Tecrit uygulayanlar çözümün yolunu tıkayamaz