ANKARA  - Ankara merkezli soruşturma kapsamında tutuklanan TJA aktivistleri, bir yıl sonra mahkeme karşısına çıktı. TJA aktivisti Bedia Akkaya, verdikleri kadın mücadelesinin illegalize edildiğini söyleyip, “Burada kadın ve Kürt kimliğimizden dolayı yargılanıyoruz” dedi.  

 

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın başlattığı soruşturma kapsamında 29 Ekim 2022 tarihinde gözaltına alınan Tevgera Jinen Azad (TJA) aktivistlerinden 9 tutuklu 25 kişinin yargılandığı davanın ilk duruşması Ankara 25. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülmeye başlandı. 

 

Yargılanan isimlerin avukatları ile hazır bulunduğu duruşmaya HEDEP Milletvekili Ceylan Akça Cupolo, HDP Kadın Meclisi, İHD, KESK Kadın Meclisi, TJA, ÖHD, HEDEP Ankara İl Örgütü yöneticileri ve tutuklu aileleri katılım sağladı. 

 

‘İYİ Kİ KADINLAR VAR’

 

Kimlik tespitiyle başlayan duruşmada ilk olarak TJA aktivisti Bedia Akkaya, Kürtçe savunma yaptı. Kendileri ile dayanışma gösteren herkese teşekkür ederek savunmasına başlayan Akkaya, “İyi ki kadınlar var” dedi. 

 

Sonrasında gözaltı süreçlerini anlatan Akkaya, “Bir yıl sonra mahkemeye çıkıyoruz. Amed’de gözaltına alındığımızda İl Emniyet Müdürlüğü bahçesinde 9 saat ters kelepçe ile tutulduktan sonra aynı şekilde ters kelepçe ile 22 saatte Ankara getirildik. Avukat görüşmelerimiz bu süre zarfında engellendi ve birçok hukuksuzluğa maruz kaldık” ifadelerini kullandı. 

 

‘GENEL SEÇİMLERE DOĞRU GİDERKEN TUTUKLANDIK’

 

Genel seçimlere doğru giderken tutuklandıklarını hatırlatan Akkaya, “Burada kadın ve Kürt kimliğimizden dolayı yargılanıyoruz. Türkiye’de ve dünyada en anlamlı mücadele kadın mücadelesidir. Bundadır ki kadınların yaşamında engeller ve setler konulmuş ve biz bunlara karşı mücadele ediyoruz. Bu dosya boş bir dosya, suç olarak hiçbir somut delil yok. Biz kadınlar kendi yaşam ve irademiz için mücadele ediyoruz. Cinsiyet eşitliği için mücadele ediyoruz. Türkiye de kadınlar için soykırım alanına dönmüştür” diye konuştu. 

 

‘KADIN MÜCADELESİ İLLEGALİZE EDİLİYOR’ 

 

Türkiye’de yaşanan kadın cinayetlerine raporlara yansıyan veriler üzerinden dikkat çeken Akkaya, TJA aktivistleri olarak kadın ölümlerine karşı mücadele ettiklerini söyledi. 

 

Kadın katliamlarında cezasızlık politikası uygulandığını, kadın mücadelesinin ise illegalize edildiğini belirten Akkaya, şöyle devam etti: “Kadınlar her gün tehdit ediliyor, katlediliyor. Kadınları öldüren erkekler soykırım suçu işliyor. Maalesef sistem erkeklerin yaptığı bu katliamları görmüyor. Deniz Payroz, 2021 yılında HDP İzmir İl binasında katledildi. Bu katliamı yapan kişiler elini kolunu sallaya sallaya Deniz Poyraz’ı katletti ve olay yerinden gitti. Deniz Poyraz bir kadındı, gençti ve Kürt olduğu için katledildi. Ben Poyraz’ın birinci duruşmasını katıldım. Poyraz’ı katleden, o dönemki HDP Eş Genel Başkanı’na mahkemede dönerek ‘sende ölüm listemdesin’ dedi. Ayrıca Poyraz’ın ailesine tehditlerde bulundu. 

 

Diğer bir örnek ise Gülistan Doku’dur. Yıllardır kayıp ve ailesi adalet nöbetini sürdürüyor. Bu aileye TJA olarak elimizden geleni yaptık. Bir diğer örnek ise, Rojbin Çetin’dir. Çetin Edremit belediye eş başkanıydı ve şuan tutuklu. Evine köpeklerle baskın yapıldı ve şiddet uyguladılar. Biz bunlara karşı mücadele veriyoruz. Bunlara başka yüzlerce örnek verebilirim. Kadın katliamlarının temelinde ırkçılık yatıyor. Eril zihniyet kadınlara ortaçağı dayatıyor. Biz bunu kabul etmiyoruz.” 

 

‘AĞABEYİN BANA PARA YATIRMASI SUÇ SAYILAMAZ’

 

İddianamede üzerine atılı suçu yanıt veren Akkaya, “İddianamede yer alan her şey kadın çalışmalarıdır. Bu yüzden savcıya sormak istiyorum. 6 sayfalık bir iddianame tarafıma verildi. Ne ile yargılandığımı bile bilmiyorum. Sami Baran adlı açık tanık 2013 yılında Diyarbakır il Örgütünde beni gördüğünü söylüyor. Ben 2013 yılında cezaevindeydim. Yine kaldığım evde gözaltına alınırken bazı kitaplara el konuldu. Bu kitaplar bana ait değildir ve kimin olduğunu da bilmiyorum. Masak raporunda banka kartıma Turan Akkaya tarafından para yatırılmış olduğu belirtiliyor. Turan Akkaya benim ağabeyimdir; bana para yatırması suç olamaz. İddianamede 3 defa farklı kentlerdeki otellerde kalmam suç olmuş. Bir yere gidersiniz ve yatacak yer bulamazsınız otele gidersiniz. Sokakta kalacak halim yok. Bu duruma şaşkınlıkla bakıyorum. Daha önce yargılandığım dosyalarımı alıp tekrar bu dosyaya koymuşlar. Ben o dosyadan beraat ettim” dedi. Bir yıldır süren hukuksuzluğun artık son bulmasını isteyen Akkaya, beraat talebinde bulundu.

 

Duruşma, tutuklu TJA aktivisti Mekiye Ormancı’nın savunmasıyla devam ediyor.