Amed’in Rezan (Bağlar) ilçesinde 5 Nisan Mahallesi Lezgin Avcı Caddesi, 861. Sokak’ta 16 Mart 2016’da çıkan bir çatışmanın ortasında kalarak vücuduna 13 mermi isabet eden Abdullah Zoraslan’ın, yaralanma sonucu bağırsaklarının yüzde 85’i kesildi, isabet eden 13 mermiden 6’sı vücudunda çıkarılmadı. Gördüğü 5 aylık tedavinin ardından 2016’nın Ağustos ayında taburcu olacağı gün polislerce gözaltına alınıp “örgüt üyeliği” iddiasıyla 8 yıl 9 ay hapis cezası verildi. Cezasının infazını tamamlayıp tahliye olmasına 3 gün kala hakkında yeni bir soruşturma açılıp tutuklama kararı verildi.

 

Hakkında önceki dosyasında yer alan bir takım delillerin yanı sıra açık ve gizli tanık beyanlarına dayanılarak ağırlaştırılmış müebbet hapis talebiyle hazırlanan iddianame, Diyarbakır 5’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde kabul edildi. Yapılan yargılamada mahkeme huzurunda dinlenen açık tanıkların tümü onu tanımadıklarını söylemesine, avukatının dava dosyasında yer alan delillerin önceki dosyada yer alması nedeniyle mükerrer yargılama yapılamayacağı yönündeki itirazı karşılık bulmadı. 

 

 

14 Aralık 2023’te görülen karar duruşmasında hakkında iddianame hazırlayan savcının “3 yıl boyunca tahliyene 3 gün kala seni yeniden tutuklattıracağım bugünü bekledim” dediğini söyleyen Zoraslan’a “Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmaktan” ağırlaştırılmış müebbet, “6136 sayılı yasaya muhalefetten” 17 yıl 6 ay, “İzinsiz tehlikeli madde bulundurmaktan” 5 yıl 15 ay olmak üzere toplamda 53 yıl 9 ay hapis cezası verildi. 

 

‘SAVCI: BUGÜNÜ BEKLİYORDUM’

 

Hasta tutsak abisinin tahliyesine sayılı günler kala yeniden tutuklanıp hakkında müebbet hapis cezası verilmesine tepki gösteren kız kardeşi Emine Seyhan, “Savcı ağabeyime ‘Ben sana ceza vermek için bugünü bekliyordum. Hastane masraflarını da senden karşılayacağım’ dedi. Ağabeyim 8 yıldır cezaevinde. 2016’da 13 kurşunla yaralandı. Defalarca ameliyat edildi. Ameliyat sırasından akciğerinde pıhtılaşma oldu ve bir hafta yoğun bakımda kaldıktan sonra normal odaya alındı. Hastaneden tahliye olacağı gün gözaltına alındı, ardından tutuklandı. Yapılan ameliyatlardan dolayı sadece bir metre bağırsakla yaşayabiliyor” diye konuştu. 

 

‘HUKUKİ MÜCALESİNİ VERECEĞİZ’

 

Tahliyesine günler kala kardeşine yeniden ceza verilmesinin hukuksuzluk olduğunu ifade eden Seyhan, “Ağabeyime karşı uygulanan bu hukuksuzluğa karşı her türlü hukuki mücadelemizi sürdüreceğiz. Gerekirse abimin davasını Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne taşıyarak hak arayışımızı sürdüreceğiz” dedi. 

 

‘MAMA İLE BESLENİYOR’

 

Ağabeyinin vücudunda hala 6 merminin bulunduğunu belirten Seyhan, “Ağabeyimin bir böbreği yok, diğer böbreğinde fonksiyon bozukluğu, kalp ritminde de bozukluk var. Vücudun çeşitli yerlerinde metal parçalarla yaşıyor. Ağabeyim mama ile besleniyor” diye belirtti. 

 

‘TOPLUMSAL MÜCADELE GEREKLİ’

 

Ağabeyinin sağlık sorunlarından daha ağır olan çok sayıda hasta tutsakların olduğunu hatırlatan Seyhan, şöyle devam etti: “İçeride yüzlerce kanser, epilepsi gibi sağlık sorunları bulunan hasta tutsak var. Bunlar ne bırakılıyor ne de tedavi ettiriliyor. Orada ölmelerini bekliyorlar. Hasta tutsaklarına yönelik bu yaklaşım haksız ve hukuksuzluktur. Bu yaşananlara karşı tutsaklar etrafında kenetlenmeliyiz ve onlar için ne yapılması gerekiyorsa yapmalıyız. Bunun için de toplumsal bir mücadele olmalıdır.”