İSTANBUL- Partisinin Şişli'de düzenlediği halk buluşmasında konuşan DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, İstanbul’un tüm renkleri barındıran bir kent olduğunu belirterek, ”Ötekileştirmeyen, yok saymayan tek parti varsa DEM Parti’dir. İstanbul bizim evimiz, biz İstanbul’a layığız” dedi.

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, partisinin seçim çalışmaları kapsamında İstanbul'da düzenlediği halk buluşmalarına devam ediyor. Şişli’de bulunan bir düğün salonunda gerçekleştirilen buluşma programına Bakırhan'ın yanı sıra DEM Parti İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Eşbaşkan adayları Meral Danış Beştaş ve Murat Çepni, sivil toplum örgütleri, yöre dernekleri ve çok sayıda yurttaş katıldı. 

Buluşmanın gerçekleştiği salonun çevresi boydan boya DEM Parti flamaları ile donatılırken, coşkunun hakim olduğu salonda sık sık, “Biji Serok Apo” ve Biji berxwedana zindanan” sloganları atıldı. Buluşma programı demokrasi ve özgürlük mücadelesinde yaşamını yitirenleri anmak için yapılan saygı duruşunun ardından başladı. 

‘İSTANBUL’DA DEM RÜZGARINI ESTİRMEYE DEVAM EDECEĞİZ’

Burada konuşan DEM Parti İBB adayı Meral Danış Beştaş, İstanbul, Türkiye’dir” diyerek sözlerine başladı. Beştaş, “Türkiye’de nasıl Kürtler, Aleviler ve bütün farklılıklar büyük bir ayrımcılık ve hukuksuzlukla karşı karşıya kalıyorsa en büyük merkezlerinden birisi de İstanbul. İstanbul aynı zamanda en büyük emekçi kesimi oluşturan nüfusu oluşturuyor. İstanbul Türkiye’dir ama aynı zamanda İstanbul Kürtlerin en büyük şehridir. O nedenle İstanbul’da yaşayan bütün kimliklerle, yan yana, yerinden yönetimle, kadın özgürlükçü bir belediyeyi inşa edebiliriz. Beştaş, Türkiye’nin her tarafında DEM rüzgarını estirmeye devam edeceklerini vurgulayarak konuşmasını sonlandırdı. 

‘İSTANBUL DEM PARTİ’DİR’ 

Ardından söz alan DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, İstanbul’un bütün renklerinin buluşma salonunda bir araya geldiğini söyleyerek, “Aslında DEM Parti ve geleneğinden gelen bütün partiler biraz İstanbul’a benziyor. Partimizde hep beraber takip ettiğiniz gibi Türkiye’de asimile edilmemiş bütün halkları inançları ve sınıfları bünyesinde barındırıyor. Suryanisinden Ermenisine, Arabından Lazına, Terekemesine, Kürdünden Alevisine, Sünnisine, kadınına, gencine kadar olması gereken bütün renkler DEM Partide’dir. DEM Parti İstanbul’dur, İstanbul DEM Partidir. Dolayısıyla İstanbul’u çok önemsiyoruz” dedi. 

‘EN GÜÇLÜ ADAYLARIMIZLA ORTAYA ÇIKTIK’

DEM Parti’nin İBB eşbaşkan adaylarına değinen Bakırhan, “En güçlü adaylarımızla birlikte yerel seçimleri karşılamak için ortaya çıktık. Meral başkanı hepiniz tanırsınız. Yaşamını insan hakları mücadelesine adamış, Kürt meselesinin demokratik çözüm için gitmediği cezaevi, ezilen tutsak hasta mağdur olan bütün halkımızla birlikte dayanışma içerisinde oldu. Yıllarını mücadeleye verdi. Biraz Edip Solmaz’ın ardılıdır devamcısıdır. Eminim Edip Solmaz’ın Batman’da estirdiği belediyecilik anlayışını İstanbul’da siz değerli halklarımıza yaşatacaktır. Yine Murat Çepni arkadaşımızı da tanırsınız. Karadeniz uşağıdır. Aslında Terzi Fikrilerin geleneğinden geliyor. Biz aslında İstanbul’a Terzi Fikri’nin Edip Solmaz’ın belediyecilik anlayışı ile geldik. Yani o unutulmaz biri katledildi biri de işkencede cezaevinde yaşamını yitirdi. O bitmez o tükenmez, o her ağzımızı açtığımızda Fatsa ve Batman örneklerini verdiğimiz her iki arkadaşımız ve onların devamı olan bütün siyasi partilerimizin, yerel yönetimler anlayışını burda uygulamak için arkadaşlarımızla birlikte yola çıktık” diye belirtti. 

‘ALANLARDA GÜCÜNÜZLE AYAKTA DURUYORUZ’

DEM Parti olarak dayanışma, yardımlaşma ve paylaşma ile bugünlere geldiklerinin altını çizen Bakırhan konuşmasının devamında şunları kaydetti: “İstanbul her dönem emekçisiyle, yoksuluyla, çalışanıyla bizimle dayanışma içinde oldu. Bizim bir merkezimiz oldu. Çünkü biz emekçiyiz, biz İstanbul’da yaşayan işsizleriz, kadınlarız, umudu henüz tükenmemiş vicdan sahibi İstanbul’u temsil ediyoruz. Sizin dayanışmanızı önemsiyoruz. (…) Alanlarda sizin bu gücünüzle birlikte ayakta duruyoruz direniyoruz. Karşımızda zalim bir sistem var, vicdansız mı vicdansız. Empatiden yoksun acımasız, mesele Kürt olunca devrimciler olunca ne kanun ne yasa tanıyan var olanı dikkate almayan bir anlayışla mücadele ediyoruz. Bununla mücadele ederken bu dayanışma bizi ayakta tutuyor. Dünyanın hiç bir yerinde böylesine baskı altında bu kadar uzun süre mücadele yürüten başka bir parti yok. Bizi ayakta tutan bu tablodur bu salonlardır.”

‘İSTANBUL’U İÇİNDEN ÇIKILMAZ HALE GETİRDİLER’

İstanbul’un çok vahim tablo içerisinde olduğuna işaret eden Bakırhan, “25 yıl birileri yönetti, son 5 yıldır da başka bir partinin belediyeleri yönetimde. Elbirliği ile İstanbul’u içinden çıkılmaz hale getirdiler. Ulaşım desen büyük bir problem, İstanbul’da ekonomik olarak yaşamak zor, işsizlik had safhada. Her gün kadınlar katlediliyor, uyuşturucu batağında bir kent. Aslında turizm, ekonomi başkenti olması gerekirken İstanbul krimanal işlerle çetelerle mafyalarla uyuşturucu ile tıkanan trafiği ile işsizliği ile umudunu yitiren gençlerle maalesef anılıyor. İşte biz de arkadaşlarımızla birlikte bu sorunları çözmek için buradayız. ‘Niye çıktınız, niye aday’ oldunuz diyorlar. İstanbul’un 3’üncü büyük partisiyiz. İstanbul’da onlarca parti aday çıkarıyor, geçmişte ortak olmalarına rağmen kimse onlara niye aday çıkarıyorsunuz demiyor. Ama söz konusu Kürtler olunca hem iktidar cephesi hem de muhalefet cephesi ‘niye seçime girdiniz acaba kapalı kapılar arkasında bir şey mi var bir anlaşma mı var, birileriyle görüşüyorsunuz’ diyor. Ama anlamadıkları bir şey var. Bizi yanlarındaki 3-5 vekilliğe fit ettikleri 3-5 belediye vererek yancı olarak tuttukları siyasi partilerle karıştırmasınlar. Biz Şex Saidiz, biz Seyid Rızayız, biz Mahir’iz, İbo’yuz, Deniz’iz, Mazlum’uz, Sakine’yiz, biz cezaevlerinde direnen Selahattinler Figenler, Gültanlar, Sebahatlar, Leylalarız. Biz Taybet ananın direnişiyiz. Başını eğmeyen bir geleneğin devamcıları ardıllarıyız. Tabii ki aday çıkaracağız. Çünkü iddiamız var” diye belirtti. 

‘NE GİZLİ PAZARLIĞIMIZ NE DE İTTİFAKIMIZ VAR’

İstanbul’un mevcut İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ve yerel seçimlerde AKP’den aday gösterilen Murat Kurum’a değinen Bakırhan, şunları söyledi: “Bizim karşımıza bir tane kent sabıkalısı çıkmış. kent sabıkalısı diyorum. Kentsel dönüşüm adı altında Türkiye’deki bütün rantsal dönüşümün altında imzası var. (…)Bu kadar sabıkası olan birisinin ne İstanbul’a ne kente ne geleceğimize ne rahat ve huzurlu nefes alabileceğimiz bir İstanbul yaratma iddiası kesinlikle boşunadır. Bir diğeri de 5 yıldır yönetiyor ama belediye mi yönetiyor siyaset mi yapıyor, parti genel başkanlığı mı yapıyor inanın ben de belediye başkanlığı yaptım ama buna tam emin olamadım. Sizlere soruyorum; Türkiye'de belediye başkan adayı olan adayların hiçbiri yerel seçimlerle ilgili konuşmuyor. Genel başkanları da öyle. İktidarda olan partinin genel başkanı ağzını açıyor silah tank top gemi. Dersin ki mubarek silah Fuarının açılışını yapıyor. Onu dinleyenler yerel seçim olup olmadığını anlamazlar. Diğeri de varsa yoksa ‘DEM Parti yaptı’ diye konuşup diyorlar. Mesele biz olunca adaylarımız olunca mesele üçüncü büyük parti olduğumuz İstanbul’dan aday çıkarmaya çalışınca muhalefette de iktidarda aynıdır. CHP’ye göre biz AKP ile pazarlık yapmışız AKP’ye göre kirli bir ittifak yapmışız. Küçük ortağa göre başka bir şey yapmışız. Ne kimse ile gizli saklı bir pazarlığımız var ne ittifakımız var. İşbirliği yaptığımız yerlerde Kent Uzlaşısını dikkate alarak o kentte yaşayan halkımız neye karar verdiyse onu yaptık. Onun dışında her yerde kendi adaylarımızla giriyoruz.”

‘KÜRTÇEYİ 3 OY İÇİN İSTEDİKLERİ GİBİ KULLANIYORLAR’

Bakırhan, konuşmasının devamında şunları söyledi: ” Türkiye halkları hiçbir dönem olmadığı kadar yoksulluk yaşıyor. Kürtler hiçbir dönem olmadığı kadar reddediliyor, inkar ediliyor. Parlamentoda iki kelime kürtçe konuşamıyoruz hemen sesimizi kısıyorlar ama AKP’nin Amed Büyükşehir Belediye adayı terörist dedikleri bir arkadaşımızın parçasını kendi aracında seçim müziği olarak kullanabiliyor. Yani Kürtçeyi kullanınca yasak bilinmeyen dil ama 3 oy uğruna kendi istedikleri gibi kullanıyorlar yasak değil. Bu ikiyüzlü politikayı artık bitirmek gerekiyor. O yüzden bu yerel seçimler bizim için çok önemlidir. İstanbul en büyük Kürt kentidir, 4-5 milyon Kürt yaşıyor en büyük emekçi kentidir, milyonlarca emekçi yaşıyor. En büyük kadın kentidir, genç kentidir. Emekçilerin, Alevilerin Kürtlerin, gençlerin, kadınların eşit bir şekilde birlikte siyaset yapabildikleri tek parti var o da DEM Partidir. İstanbul ile bizim parti bir yerde çakışıyor. 

BİZ İSTANBUL’A LAYIĞIZ

“Vedat Türkali ‘sen bize layıksın’ diyordu. Evet gerçekten İstanbul bizim evimiz, biz İstanbul’a layığız. Biz İstanbul’a en iyi hizmeti üretebilecek tek partiyiz. Emin olun bizim arkadaşlarımızın yönetimindeki bir İstanbul’da dünyanın örnek model bir kentini ortaya çıkarırız. İstanbul tarihi bir kenttir, tüm renklerin birlikte yaşadığı bir kenttir. Ötekileştirmeyen, yok saymayan tek parti varsa DEM Partidir. Dolayısıyla DEM Parti çatısı altında siz bütün devrimciler, demokratlar, Kürleri, emekçileri bu seçimde daha fazla çalışmaya, gecesini gündüzüne katarak iyi bir sonuç alarak, gerçekten umudu geleceği, gözü, kalbi duygusu bizde olan binlerce yoldaşımıza bir müjde vermek zorundayız.” 

‘İKTİDARIN BAŞI SECCADE DE KAFASI HARAMDA’

Seçimlerin yaklaşmasıyla beraber iktidarın tekrardan hile yöntemlerine başvurduğunu vurgulayan Bakırhan, son olarak ortaya çıkan kaçak seçmenlere işaret ederek, “Bizim belediye alacağımız 32 yerde iktidar kaçak seçmen taşımış. Şu anda 32 belediyemizi almak için devlet olanakları, bütün kolluk kuvvetleri, bütün olanaklar kullanılıyor ve yetmiyor. Siirt’e 8 bin kaçak seçmen taşıyor, Ağrı’ya 10 bin kaçak seçmen taşıyor, Uludere’ye en az seçmeni kadar kaçak seçmen taşıyor. Bakın bu kaçak seçmenlerin hiçbiri o kentlerin yerini bile bilmiyor. Haritayı önüne koysanız 3 saatte yerini düzeltemezler. Dolayısıyla her yerde söylüyorum, başı seccadede, eli semada ama kafası haramda olan böylesine bir iktidar biz hayatımızda görmedik, dünyada da eşine bunun eşine rastlanan bir iktidar yoktur. Şimdi bunların taşıdığı haram seçmene karşı biz İstanbullular eğer seferber olabilirsek eğer fabrikamızda iş yerimizde camide cumada kuaförde karşılaştığımız arkadaşlarımıza nerenin seçmenisin gidecek misin seni gönderelim diyebilirsek bunu bir görev olarak üzerimize alabilirsek o haram seçmenler karşısında iki tane helal seçmeni sandığa gönderebilirsek emin olun bunların bütün oyunlarını boşa çıkararak tekrar yeniden Kürt coğrafyasındaki bütün belediyeleri el birliği ile güç birliğiyle alma şansımız çok yüksektir” ifadelerini kullandı.

Bakırhan’ın konuşmasının ardından MKM sanatçıları sahne aldı. Sanatçıların seslendirdiği stranlar eşliğinde halaya duran yurttaşlar sık sık, “Biji Serok Apo” sloganları attı.