Bakırhan'dan siyasi partilere 5 maddelik çözüm önerisi

ANKARA - DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, siyasi partilere 5 maddelik “Kürt sorunun çözümü, demokratik siyaset hakkı, ekonomik krize karşı ‘ortak akıl’, kadın mücadelesine dönük saldırılara son verilmesi ve güçler ayrımına dayanan yeni bir anayasa” başlığındaki önerilerini açıkladı. 

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, partisinin haftalık grup toplantısında gündeme dair değerlendirmelerde bulundu.
 
Konuşmasına 15 Mayıs Kürtçe Dil Bayramı dolayısıyla Kürtçe başlayan Bakırhan, Celadet Alî Bedîrxan ve arkadaşlarının 92 yıl önce Hawar Dergisi’ni çıkardığını ve bu derginin Kürt dili için tarihi öneme sahip olduğunu hatırlatarak “Celadet Alî Bedirxan şahsında Osman Sebrî, Qedrî Can, Cegerxîn, Mihemed Şêxo, Aram Tîgran, Apê Mûsa û Ferzad Kemanger ve Kürt dili için emek vermiş herkesi anıyorum. Kürtçe her yerdedir. Kürtçe yazalım, Kürtçe konuşalım, Kürtçe düşünelim” dedi.
 
‘MİLYONLARCA KÜRDÜN VARLIĞI İNKAR EDİLDİ’
 
Kürt dili ve kültürü önünde ciddi engeller olduğunu belirten Bakırhan, “21’inci yüzyılda olmamıza rağmen Kürtçe sinemalar, Tiyatrolar, konserler yasaklanıyor. Bu utanç maalesef yüz yıldır devam ediyor. Bu ülkede inkar ve asimilasyon var diyenler, demokrasi talep edenler sizin de bildiğiniz gibi ya katlediliyor ya sürgüne zorlanıyorlar ya da yargılanıyorlar. Türkiye’nin en önemli meselelerinden biri olan Kürt meselesi de yıllarca yok sayıldı. Milyonlarca Kürdün varlığı inkar edildi, Kürdün Kürt olmadığını ispatlamak için saçma sapan teoriler üretildi. Bu teorilerle onlarca yılını bu ülke kaybetti. Dünya bilimde teknoloji ve demokraside gelişirken biz Kart-Kurt teorileriyle bu ülkenin insanlarını yıllarca kandırmaya çalıştık, oyaladık ama geldiğimiz noktada Kürtler de dili de Kürt kültürü de bu teorilere rağmen varlığını devam ettiriyor” sözlerini kullandı.
 
‘İNKARIN GELDİĞİ SON NOKTA KOBANÊ KUMPAS DAVASI’
 
Bakırhan, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Yüzyıllık geçmişe bakınca sadece çözümün konuşulduğu zamanları da hep birlikte yaşadık insanlar daha mutlu ekonomi daha iyiydi. Ne zaman ki şiddet tırmandırıldıysa hukuksuzluk hakim oldu, devlet Kürtlerden muhaliflerden toplu intikam davalarını devreye sokarak hesap sormak istedi. Herkes biliyor ki bu davalar hukuk davaları değildir. Bu davalar siyasi intikam davasıdır. Demokratik siyaset hakkına saldırı davalarıdır. 21. Yüzyılda Kürdü inkar etmenin geldiği son noktadır. Yargının kumpas kurumu olarak çalıştığı bir davayla karşı karşıyayız. Bakın 2 gün sonra bir tweet atıldığı için arkadaşlarımız önceki dönem eş genel başkanlarımız Figen Yüksekdağ, Selahattin Demirtaş ve onlarca HDPli arkadaşlarımız Kobanê Kumpas Davasında yargılanıyor. Bu dava bir kumpas kurumu olarak devrede. Bu davayı açan, kritik işlemlere imza atan hakim ve savcıların çetelerle, mafyalarla, suç örgütleriyle nasıl bir ilişki ağı içerisinde olduklarını hep birlikte gördük.
 
Grup toplantısında halka parmak sallayan, tehdit eden, yargıya talimat verenleri de hep birlikte gördük, şahit olduk. Bu dava sadece bir hukuk ve yargı davası değil aynı zamanda siyasetçilerin de karıştığı, bu davanın hakimi, savcısı ve polisi oldukları bir dava ile karşı karşıyayız. Bu ülkede bugüne kadar darbe sadece orgu karargahlarında değil adliye koridorlarında da hazırlanıp devreye konulmuştur. Adnan Menderesin idam edilmesi siyasi darbe değil miydi, 367 kararı siyasete darbe değil miydi? Bu darbeleri yargıç cüppesi giyenler yapmadılar mı? Evet, o günün mazlumları sizlerdiniz Kürtlerdi devrimcilerdi aydınlardı. Bugün siz (İktidar) mazlumluktan zalimliğe geçerek Kürtlere devrimcilere aydınlara yargı yoluyla eziyet etmeye devam ediyorsunuz. İntikam almaya çalışıyorsunuz. Bir taraftan Kobanê Kumpas Davası öte yandan Osman Kavala’ya haksızlık yapıyorsunuz. Can Atalay’ı da HDPli seçilmişler gibi rehin tutarak halkın iradesini yok sayıyorsunuz. Bizlere muhaliflere bu davaları hak görenler on yıllardır Kürtleri, aydınları devrimcileri katleden JİTEM davalarını da birer birer aklıyorlar. Türkiye halkları bunları görüyor, bunları unutmayacak. Bunlar hafızamızda her zaman canlı bir şekilde yerlerini tutacaklardır.
 
‘SİYASİ DAVALARA SON VERİN’
 
Bir gün yeri ve zamanı geldiği, zaman Kürdü, aydını katleden bu davaları aklayanlarla da demokratik bir ülkede demokratik bir yargı karşısında hesaplaşacağımızı belirtmek istiyorum. AKP’ye kapatma davası açıldığında savunmalarında  'Demokrasilerde esas olan halkın seçtiği iradenin yönetmesidir' diyorlardı. Peki, Gültan Kışanak seçilmiş değil mi? Selçuk Mızraklı halkın iradesi değil midir? İşte böylesine bir iktidarla öylesine bir devlet zihniyetiyle karşı karşıyayız ki zorda oldukları zaman kendileri için söylediklerini iktidar olduklarında unutuyorlar. Söz konusu Kürtler, muhalifler olunca yine o iki hukuklarını hem zihinlerinde hem sözlerinde hem pratiklerinde hayata geçiriyorlardı. Siz değil miydiniz kapatılma davası açıldığında hukukun üstünlüğünü savunan, adalet diyen. Peki hukukun üstünlüğü nerede? Adalet nerede diye sorarsak ortada bir şey yok. Şimdi önünüzde bir şans var. Kobanê Kumpas Davası başta olmak üzere demokratik siyaset hakkını ihlal eden siyasi davalara son verin diyoruz.
 
Bugün yumuşama ve normalleşme diyenler dün hukuksuzluk ve adaletsizlik olduğunu aynı zamanda itiraf ediyorlar. Demek ki 22 yıldır Türkiye hukukla yönetilmedi normal bir hukuk işletilmedi. Eğer gerçek bir normalleşme istiyorsanız yol belli biraz önce dediğim gibi en başta Kobanê Kumpas Davası’na son verin.”
 
‘ÇÖZÜM BİR ADA UZAKLIĞINDA’
 
“Sayın Öcalan’ın içinde bulunduğu mutlak tecride son verin” mesajı veren Bakırhan, “Normalleşmenin en önemli adımları bunlar olacaktır. Bunları yapmadan bir normalleşme ve yumuşamadan ne bizler ne de Türkiye halkları inanmaz. Sayın Öcalan ne zaman barışa dair, çözüme dair rolünü oynadıysa ülkede refah vardı, huzur vardı, gençler ve Türkiye halkları geleceğe umutla bakıyordu. Ama ne zaman demokratik siyasete müdahale etme durumu başladıysa umutsuzluk, ekonomide kötüye gidiş ve Türkiye’den umudunu kesen milyonlarca karşı karşıya kaldık. Evet normalleşmek doğru ama normalleşmek istiyorsanız çözüm bir ada uzaklığında, bir ada yakınlığındadır” dedi.
 
‘TEHDİTLERİNİZDEN VAZGEÇİN’
 
DEM Parti milletvekilleri ve belediye eş başkanlarına dönük algı operasyonlarına da yanıt veren Bakırhan, “Şimdi halkın mesajını almayan kirli ve karanlık odaklar yine rahat durmuyorlar. Utanmazlar 2016 yılında annesini kaybetmiş vekilimiz Perihan Koca’ya çamur atıyorlar. Çiçek Otlu vekilimize iftiralarda bulunuyorlar. Burcugül Çubuk milletvekilimize medya tetikçileri aracılığıyla suçlamalarda bulunuyorlar. Belediye eşbaşkanlarımız, milletvekillerimiz, partililerimiz öyle kolay lokma değiller. Bizler hakikat mücadelesinin birer neferleriyiz. Öyle tehditlere pabuç bırakacak sus pus olacak kimseyi ne bu mekanlarda ne aramızda göremezsiniz. Dolayısıyla bu tehditlerinizden bir an önce vazgeçin” diye konuştu.
 
‘YÜZÜNÜZÜ KARANLIK YAPILARA DEĞİL ADALETE DÖNÜN’
 
Bakırhan şöyle devam etti: “Ülkedeki hukuk, yargı ve medyanın bir bölümünün yaklaşımı söz konusu muhalifler olunca maalesef gözleri kapalı, kulakları duymuyor. Bakın sokak ortasında cinayetler işleniyor, plakalar ortada... Çakarlı araçlar ortalığa saçılıyor ama buna dair kimi trollerin tek bir lafı yok. Bugün inanın bir değil onlarca Susurluk vakası var Türkiye’nin her yerinde. Susurluk’a rahmet okutacak çeteler her yerde kol geziyorlar. Ama bu trollerin derdi ne? Yalan ve iftira ile DEM Partiye yüklenmek. Bunlar gazeteci mi sorusunu defalarca sorduk. Bunlar gazeteci değil olsa olsa tetikçi olurlar. İktidara sesleniyoruz; bu maşaları bizden uzak tutun. Kendi elinizle devlet içinde yeni paralel yapılar ürettiniz. Şimdi bu yapılar elinize, ayağınıza dolandı ve feryadı figan ediyorsunuz. Tekrar ediyoruz; yüzünüzü karanlık yapılara değil, hukuka ve adalete dönün. Türkiye’nin de sizin de geleceğiniz, Türkiye’nin de demokrasinin de yararı hukuka ve adalete tekrar yüzünüzü dönmenizdedir.
 
‘ROJBAŞ ERDOĞAN ROJBAŞ!’
 
AKP Genel Başkanı Erdoğan, Danıştay’ın kuruluş yıldönümünde ne diyor? Belli bir zümrenin menfaatini gözeten, dar kadrocu anlayışın adalet teşkilatı dahil devlet kurumlarında yuvalanmasına izin vermeyeceğiz diyor. Aslında Sayın Erdoğan, bir gerçeği de itiraf ediyor. Demek ki yargıda, devlet kadrolarında, aslında bir zümrenin menfaatini gözeten bir yapılanma vardır. Eee rojbaş Erdoğan, rojbaş! Bu paralel yapılar sizin eseriniz değil mi? Her gün yargıya talimat veren siz değil miydiniz? Yargıyı yolgeçen hanına çeviren siz değil miydiniz? Şimdi yargıyı öyle bir noktaya getirdiniz ki yargı muhalefeti susturmanın iş bitirmenin bir aracı haline geldi. Dolayısıyla bu yargı Türkiye’de hukuk dağıtamaz, adalet dağıtmaz. Öncelikle bu yargıda yuvalananların demokrasiyi, hukukun üstünlüğünü esas almayan bu çevrelerin birer birer teşhir edilerek açığa çıkarılması gerekiyor. Aksi halde Türkiye gittikçe hukuk devleti olmaktan, özgürlüklerden ve demokrasilerden uzaklaşmak zorunda kalacak.
 
‘KÜRTLERİN STATÜSÜNÜ GÜVENCE ALTINA ALINAN BİR TÜRKİYELİLİK…’
 
Türkiye’nin en önemli meselesi Kürt meselesidir. Bunu söylemeye devam ediyoruz. Bu bilininceye kadar da bunu tekrar etmeye devam edeceğiz. Kürtlerin statüsünü ve tanınmasını güvence altına alınan bir Türkiyelilik çözümün anahtarıdır. Etnik tekçilik, kültüre dayalı milliyetçilik, sorunların esas kaynaklarından birisidir. Herkesi kapsayan ortak kimlik tanımı bu ülkede birçok sorunun çözümüne deva olacaktır. Kürtleri kendi dilleriyle, kimlikleriyle statüleriyle bu ülkede yaşamaları için gerekli olan altyapının oluşturulması gerekiyor. Artık Kürtleri yok sayan inkâr eden Cumhuriyet’le hesaplaşma, muhasebe yapma zamanıdır. Türkiye’nin ilk ve dış güvenliğinin yolu büyük Türk ve Kürt barışından geçer. Türkler ve Kürtler arasında büyük barış, toplumsal uzlaşma sağlanmadığı müddetçe ekonomi yerlerde, hukuk yerlerde, demokrasi ve özgürlükler yerlerde! İşte yargıda, bürokraside de tam da sizin söylemiş olduğunuz gibi paralel yapılanma örgütlenmeye devam edecek, sizin ve demokrasinin ayaklarına dolanmaya devam edecektir. Türkiye’nin toplumsal barışının sağlanması, güvenliğinin ve refahının sağlanması demektir. Güvenlik top değil, tüfek değil, mermi değil. Güvenlik sınır ötesinde operasyonlar yapmak, kalekollar karakollar kurmak değil, güvenlik Kürtleri birbirinden ayrıştırarak bazı Kürtleri inkâr, ret ve asimilasyon siyasetinin yanına çekmek değil, asıl güvenlik ülkede Türk ve Kürtler arasında toplumsal barışı sağlayarak, demokrasiyi ve özgürlükleri hayata geçirmektir.
 
 BÜTÇE AÇIĞI PAKETİN 22 KATI
 
Dün büyük bir şatafatla bir tasarruf paketi açıkladılar. Biz de merak ettik; gerçekten bu paket, içinde bulunduğumuz bu ekonomik krizden, yoksulluktan yoksunluktan Türkiye halklarını ve emekçilerini çıkaracak mı diye. Can kulağı ile dinledik. 
Adına tasarruf paketi diyorlar ama içini incelediğimizde bir göz boyama paketi olduğu açık bir şekilde ortaya çıktı. Neymiş bu tasarruf paketinin toplamı topu topu söylediklerinin tamamını yapsalar bile 100 milyar TL tasarruf sağlayacaklar. Büyük bir şatafatla açıkladıkları bütün kanalların canlı yayında verdiği tasarruf paketinin tümü hayata geçerse, Türkiye 100 milyar TL tasarruf edecek. Peki, şimdi açıklayacağım rakamlara bakınca gerçekten tasarruftan yana olup olmadıklarını bu konuda samimi olup olmadıklarını hep beraber göreceğiz. 
 
2024’te beklenen bütçe açığı 2 trilyon 600 milyar. Tasarruf paketi ne kadardır? 100 milyar. Yani bütçe açığının 26’da 1’i. 2024’te sermayeye 2 trilyon 200 milyar vergi kıyağı geçmişler. Tasarruf paketinin 22 katı. 2024 bütçesinde şirketlere 162 milyar garanti ödemesi yapacaklar. Tasarruf paketinin neredeyse 2 katı. Örtülü ödeneğe sadece 3 ayda 2 milyar 500 milyon lira ayırmışlar. Bu ödemeler varken, değil tasarruf paketi kırk tas suyla yıkasanız bu ekonomi yine düzelmez. İşçinin yoksulun, emekçinin sofrasından tasarruf edeceğinize tanktan, toptan, mermiden tasarruf edin. 'İtibardan tasarruf olmaz' diyenler şatafattan vazgeçmedikçe savaştan tasarruf etmedikçe ne ekonomi düzelir ne de ülke düzlüğe çıkar. Türkiye emekçileri, halkları bunu böyle bilsin. Gerçekten bir tasarruf yok. Emekliye 10 bin lira maaş veriyorlar. Ekmeğin tanesi olmuş 20 lira. 5 ekmek alan bir emekli maaşının yüzde 30’unu ekmeğe vermek zorunda kalacak. Yani artık kuru ekmek de yemeyin diyorlar. Kuru ekmeği bize çok görenler biraz önce saydığım gibi garantili geçiş ücretleri sermayeye tanınan vergi muafiyetleri ve savaştan tasarruf etselerdi o zaman gerçekten ekonomiyi düzlüğe çıkaracaklarına inanırdık. Bu da bir aldatmaca, kandırmaca gibi ortada duruyor.”
 
‘SİYASİ PARTİ LİDERLERİNE 5 MADDELİK MESAJ’
 
31 Mart seçimlerinin ardından yoğunlaşan diplomatik görüşmelere işaret eden Bakırhan, siyasi partilerle görüşmelere devam edeceklerinin bilgisini verdi. Bakırhan, “Sadece Meclis’te bulunan siyasi partilerle değil, meclis dışındaki siyasi partilerle de toplumsal örgütlerle, inanç örgütleriyle de bu buluşmalarımızı devam ettireceğiz. Bu buluşmalarımızda esasında ortak bir zemin yakalama amacı yatıyor. Evet muhalefet toplumsal kesimler ortak bir zemin yakalamadıkları için işte bu günleri yaşıyoruz, bu aldatmacaları bu kandırmacaları bu hukuksuzluğu bu adaletsizliği yaşıyoruz. Ortak bir zemin yakalamak aynı zamanda DEM Parti’nin boynunun borcudur. Halklarımız artık siyasi partilerin polemik merkezi olmasını değil, çözüm merkezini olmasını istiyor. 31 Mart’ta bize bu mesajı net bir şekilde verdiler. Biz de çözüm merkezi olmanın mücadelesini yürütüyoruz” dedi.
 
Bakırhan, siyasi parti liderleriyle gerçekleştirdikleri görüşmelerde DEM Parti’nin dikkat çektiği 5 maddeyi açıkladı:
 
“*Kürt sorununun demokratik çözümü hem Türkiye’nin hem Ortadoğu’nun yararınadır. Müzakereye dayanan bir çözümü hep birlikte gerçekleştirelim. Kürt sorununun çözümünde yol almadan ne Türkiye Yüzyılı olur ne de yeni bir anayasa olur.
 
*Demokratik siyaset hakkını güvence altına alalım. Türkiye'yi siyasete dönük askeri ve bürokratik darbelerden koruyalım. Türkiye’de darbeleri artık tarihe gömelim.
 
*Ekonomik krize karşı ortak akılla hareket edelim. Emekçinin, yoksulun, bir bütünen toplumun hakkını koruyalım. Krize karşı toplumu koruyalım.
 
*Kadınların mücadeleyle kazandığı haklara dönük saldırılara son vererek eşitlikçi ve özgürlükçü bir toplumsal yaşamı inşa edelim.
 
*Toplumsal barışın sağlanması için herkesin hakkını, hukukunu koruyan, Kürde uygulanan, emekçiye, devrimciye uygulanan, muhalife uygulanan ayrı hukuka da karşı çıkalım. Yerel demokrasiye ve güçler ayrımına dayanan yeni bir anayasa yapalım. Gelin 31 Mart’ta halkın vermiş olduğu mesajı doğru okuyalım dedik. Bu ülkede barışa, adalete, refahı hep birlikte sağlayalım dedik.”
 
ULUSAL BİRLİK MESAJI
 
Son olarak Türkiye ve Ortadoğu’da yaşayan tüm Kürt halkına seslenen Bakırhan, “Dünyadaki gelişmelerin Ortadoğu’nun kaderini çizdiği bir dönemdeyiz. Hepimize tarihi sorumluklar düşüyor. Üzerimize düşen en büyük tarihi sorumluluk Kürt ulusal birliğini sağlamaktır. Hiç kimse ama hiç kimse ulusal birliği zedeleyecek girişimlerde bulunmamalıdır. Çıkarlarını Kürtlerin demokratik ulusal birliği önüne koymamalıdır. Çünkü yaşadığımız süreçte Kürtler olarak büyük kazanma ya da büyük kaybetme arafındayız. Bu konuda örgütlü örgütsüz Kürdistan'da yaşayan bütün kesimlere kurumlara bireylere, partilere büyük ve önemli görevler düşüyor. Bu görev ve sorumlulukla yaklaşacaklarını düşünüyoruz. Kürtlerin ulusal birliğini sağlaması 4 parçada demokratik birliklerini sağlamaları kimsenin aleyhine değil. En başta Ortadoğu’da Kürtlerin birlikte yaşamış oldukları ülkelerde demokratik haklara kavuşmaları oradaki emekçilerin kadınların yoksulların yararınadır. Çünkü kürdü yok saymak için harcanan bütçe o ülkede yaşayan yoksullara harcanacaktır. Kürtlerin ulusal birliği Türkiye demokrasisi önünde bir tehdit değildir. Kürtlerin ulusal birliği İran, Irak, Suriye’nin demokratikleşmesi önünde engel değil aksine demokrasi ve özgürlük ihtiyacı olan bu ülkelerin demokratikleşmesini ve özgürleşmesini sağlayacaktır” dedi.
 
“Gelin birlik olalım” diyen Bakırhan, “Kürt meselesinin Ortadoğu’da demokratik bir şekilde çözümünü hızlandırarak birlikte mücadele ederek aynı zamanda Türkiye ve Ortadoğu'da demokrasinin yeşermesi için elimizden geleni yapalım diyoruz” sözlerini kullandı.
 

Diğer başlıklar

15/05/2024
20:47 Kürt Dili Bayramı panelleri: Asimilasyona karşı Kürtçe konuş
20:28 Bakırhan: Kürtler asimilasyona karşı mücadeleyi sürdürecek
20:05 Kürt Dili Bayramı etkinliklerle kutlandı
19:32 İHD’den Soma açıklaması: Sorumlular hesap verene kadar mücadele sürecek
19:10 KHK eyleminde öğretmen atamalarında mülakata tepki
19:02 Curnê Reş’te seçim çalışmaları: Tekrar kazanacağız
18:54 BES Mêrdîn Şubesi: Tasarrufu zengin ettiklerinizden yapın
18:04 Emine Şenyaşar 104 gündür bakanlık önünde: İktidar bu sesi duymuyor
17:59 Gözaltılar protesto edildi: Birlikte mücadele edeceğiz
17:08 Ankara'da 4 polis gözaltına alındı
17:07 Bakan ile görüşmeleri engellenen Barış Anneleri: Adalet istiyoruz
17:05 DEM Parti Sêrt Gençlik Meclisi’nden motivasyon maçı
17:00 AKP’lilerden Kürtçe tahammülsüzlüğü
16:46 Slovakya Başbakanı Fico'ya saldırı
16:31 1 Mayıs gerekçesiyle tutuklanan 2 kişiye tahliye
16:28 Eğitim Sen'den ortak mücadele çağrısı
15:45 Kobanê Davası için çağrı: Sahip çıkmamak suçtur
15:42 TJA’dan Gök ve Dinç’in davasına ilişkin açıklama
15:35 İzmir'de gözaltında çıplak arama
15:31 Efrîn’deki ‘Türkleştirme politikası’ Fidan’a soruldu
15:24 Dêrsim Belediye Eşbaşkanı Konak ifade verdi
15:17 Kayyımı olduğu belediyeden kaymakamlık için ofis malzemesi aldı
15:10 ‘Kazanılmış haklarımızdan vazgeçmeyeceğiz’
14:40 Birçok kentte 'Kürtçe eğitim ve resmi dil olsun' talebi
14:38 DEM Parti heyeti Avusturya’da
14:34 Taksim yasağı hakkında suç duyurusu
14:08 Yeni Yaşam 6'ncı yılını kutluyor
13:58 Kadınlardan Begit'e: Utançla anılmak istemiyorsan istifa et
13:52 Sağlıkçılardan 'vergide adalet' talebi
13:50 Bayraklı Belediyesi işçilerinden eylem
13:38 İzmir'de 10 yılda 13 bin 547 hektar ormanlık alan yandı
13:36 Makbule Sevinç davasında karar bozuldu ceza 15 yıla indirildi
13:27 Erdoğan: Oyunu yazanı çok iyi biliyoruz
12:43 Süleymaniye’de köylülerden yol kapatma eylemi
12:24 Amed’de 15 Mayıs yürüyüşü: Kürtçenin çığlığını her yerde yükselteceğiz
12:13 İçişleri Bakanı’ndan dikkat çeken açıklama
11:58 Kürt Dil Platformu: Kürtçe resmi dil olsun
11:39 Tarihi Mısır Çarşı’sında yangın
11:38 Kavala’nın yeniden yargılama talebine ret
11:36 Dersim belediye eski eşbaşkanı Altun tahliye oldu
11:33 Yüksekdağ: Son sözü direnenler söyler
11:00 DEM Parti'den Kobanê Davası’na katılım çağrısı
10:43 Meclis Başkanlığı Kürtçeye dair talebi 'Anayasaya aykırı' buldu
10:41 Tekli hücrede tutulan Dal'ın dilekçelerine yanıt verilmiyor
10:24 Wan’da 8 kişi tutuklandı
10:13 İşkence ve sürgüne rağmen kimlik mücadelesinden vazgeçmedi
10:00 Asrın Hukuk Bürosu’ndan CPT’ye yeni başvuru
09:59 Barış Anneleri Abdullah Öcalan’dan haber almak istiyor
09:38 'Lêxe' şiarlı turnuvada son başvuru tarihi 21 Mayıs
09:32 ANKA-DER Kürt Dili Bayramı konseri düzenleyecek
09:31 Birçok kentte gözaltı
09:26 Gazeteci Ahmet'ten 204 gündür haber yok
09:25 Tutsakların ‘Abdullah Öcalan’a özgürlük’ eylemi sürüyor
09:24 İzmir'de 4,5 büyüklüğünde deprem
09:20 Tutsak annesi: Cezaevlerine ses olalım
09:18 Taban fiyatı memnun etmedi, üretici eyleme hazırlanıyor
09:17 MATUHAYDER Eşbaşkanı Erol: İmralı kapıları açılmalı
09:13 Engelli bireylerin talepleri neler?
09:11 Mobbing nedeniyle intihar girişiminde bulunan askerin mektubu
09:04 Hücrede arıyla yaşam
09:03 Eğitimde şiddet artıyor: Çözüm sistem değişikliğinde
09:02 STÖ temsilcileri: Kürtçe eğitim dili olmalı
09:01 Türk anne Zarok TV izleterek çocuğuna Kürtçe öğretti
09:00 15 MAYIS 2024 GÜNDEMİ
08:22 Otoyol ve köprü geçiş ücretlerine zam
14/05/2024
23:41 Kuzey ve Doğu Suriye’de köylere saldırı
23:33 İran rejimi, bir Kürt yurttaşı katletti
22:05 Bozan’dan Erdoğan’a: Bir merminin fiyatını düşünmeyi bırak barışın hesabını yap
20:57 Riha'da Hemşireler Günü kutlaması
20:45 İzmir'de bir kadın katledildi
20:24 Sancar: AKP Kobanê üzerinden DAİŞ’in varlık kazanmasına yatırım yaptı
19:33 'Kobanê düşmedi ama bu dava düşecek'
19:28 Cizîr-Nisêbîn yolunda kaza
18:55 Kurdistan kentlerinde Kürt Dili Bayramı etkinliklerine ilgi yoğun
18:28 Emine Şenyaşar’a dayanışma ziyaretleri
18:07 Golf sahası için bin 500 ağaç kesilecek
17:46 HABER-SEN, Dîlok’taki PTT’lerde yaşanan sorunları duyurdu
17:28 Gazetecilerin duruşması ertelendi
17:24 Belediye bütçesinden AKP’li adaya 29 milyon TL aktarıldı
17:08 Kerboran Belediyesi’nin kayyımdan kalan borcu 72 milyon TL
16:36 Soydan'ın taziyesine kitlesel ziyaret
16:30 ‘Her yerde Kürtçe konuşmalıyız’
16:27 Gezi'de yeniden yargılama kararını değerlendirecek heyet değişti
16:02 Tutsaklar Halis Tekin ve Yılmaz Suncak tahliye edildi
15:48 Antik kente kurulacak mermer ocağına itiraz
15:33 Bildirilerle Kobanê Davası'nı anlattılar
15:28 Özgür Özel: Kobanê Davası’ndan adalet bekliyoruz
15:05 Kadınlardan Kobanê Davası paneli: Yargılayanlar yargılanıyor
15:02 Riha'da 'Anneler Günü' pikniği
14:48 Curnê Reş'te kapı kapı seçim çalışması
14:39 Maden ocağında göçük: 1 işçi hayatını kaybetti
14:34 Selden kapanan Cizîr-Şirnex yolu açıldı
14:34 Ankara’da üç polis müdürü gözaltına alındı
14:16 SES: Hemşire açığı iş yükünü arttırıyor
14:13 Wan'da gözaltı protestosu
13:40 Gazeteci Oruç hakkındaki yurtdışı yasağı kaldırılmadı
13:32 Melen Çayı’na kirli su döken belediyeye ceza
13:11 Mêrdîn'de 1'inci Kitap Festivali düzenlenecek
12:43 Bakırhan'dan siyasi partilere 5 maddelik çözüm önerisi
12:29 İspanya’daki 27 milletvekili ve senatörden CPT’ye İmralı mektubu
12:18 Abdullah Öcalan’ın avukatlarından görüşme başvurusu
12:15 Gözaltında kaybedilen Kırbayır’ın kardeşi yaşamını yitirdi
12:06 Yemekten zehirlenen tutsaklar taburcu edildi
11:57 Yargıtay'da yeni başkan 37'nci turda seçilebildi
11:56 Tarlabaşı Toplumu Destekleme Derneği’nin ‘yokluğun tespiti’ davası reddedildi
10:44 Ekokırım Yasası için dava açıldı
10:20 Aydın'da bir kadın katledildi
10:14 Wan’da gözaltına alınan 55 kişinin ifade işlemleri başladı
10:04 Irak’ta DAİŞ saldırısında 5 asker öldü
09:33 KDP’nin alıkoyduğu gazeteci Ahmet'ten 203 gündür haber alınamıyor
09:30 Tutsakların ‘özgürlük’ eylemi sürüyor
09:29 Ekolojist Şener: Tahribat sadece bölge halkının sorunu değil
09:25 9 il için sel ve su baskını uyarısı
09:20 Ziya Türk reklam şirketi üzerinden de yüzbinlerce TL kazanmış
09:16 Karataş: İmralı için CPT’ye diplomatik baskı eylemleri başlatılacak
09:15 75 yaşındaki tutsak Hatice Yıldız'ın durumu ağırlaşıyor
09:14 Ekonomist Nas: Fatura halka ve kamu çalışanlarına kesildi
09:10 Kürtçe için 10 yıldır çalışıyorlar
09:10 Patlayan sondaj kuyusu tehlike saçıyor
09:09 Kürt Dil Bayramı: En büyük sorumluluk ailelerde
09:07 İşletmeci Altun: Kar etmeden ayı kapatıyoruz
09:06 Tutsak çocuklarından haber alamayan anneler 'çözüm' istiyor
09:05 Fiyatlar katlanınca alım da satım da düştü
09:03 Cezaevindeki 'hukuksuz' uygulamaya dair yeni detaylar
09:03 Kayyımdan yağmayan kara 13 milyon harcama!
09:00 14 MAYIS 2024 GÜNDEMİ
08:48 AKP’li eski başkan uyuşturucudan tutuklandı
13/05/2024
22:53 Diyarbakır Cezaevi'nde tutuklu ve personeller yemekten zehirlendi
21:41 Soma Katliamı 10’uncu yılında: Birleşik mücadeleyle hesap soracağız
20:17 Ege’de Kobanê Davası açıklaması: Kumpası boşa düşüreceğiz
20:06 Amed ve Şirnex'te Kürtçe paneli: Dilimiz belleğimizdir
18:18 Barış Annesi’nden Şenyaşar’a destek ziyareti
17:37 ÖHD’den Kobanê Davası için dayanışma çağrısı
17:11 Curnê Reş’te 4 koldan seçim çalışması
16:29 Wan'da yürüyüş, Şirnex'te panel
16:16 İHD'den tasarruf önerisi: Askeri harcamaları kıs
15:58 ‘Özgürlüğe ses ver’ eylemi: Mücadelemizden geri adım atmayacağız
15:44 Belediyeden Ziya Türk'e dair açıklama
15:42 Reber Soydan’ın taziyesine ziyaret
15:33 Irak Parlamentosu yeni başkanını seçecek
15:26 Engelli haklarına dair kanun değişikliği teklifi
15:20 AKP gitti, Kürtçe tabela geri geldi
15:16 Hemşirelerden 11 talep
14:51 İzmir Tabip Odası: Onaylı Randevu Sistemi sorunları derinleştirecek
14:34 Sûr'da Kürt Dil Bayramı etkinliklerine davet
13:41 Hasta tutsağın tahliyesi 3 yıldır erteleniyor
13:01 DEM Parti'den hükümetin paketine ilk tepki: Tasarruf barıştadır
12:34 Hatay’da sel: Konteyner kent su altında kaldı
12:31 Kırkazak: Kobanê Davası hukuki değil siyasi bir dava
12:21 Wan'da gözaltı sayısı 55'e ulaştı