İnsan Hakları ve Demokrasi Dersi'nde 'Aile Bütünlüğü ve Tasarruf Yetkisi' anlatılacak

img
HABER MERKEZİ - Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli’nin amacına ve doğuracağı tehlikelere dikkat çeken Eğitimci Duygu Özbay, müfredatta yer alan derslerden örnekler vererek, "Bu müfredat merkeziyetçi bir program" dedi. 
 
"Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli" adıyla hazırlanan yeni eğitim müfredat taslağı, 26 Nisan’da kamuoyu ile paylaşılmasının hemen ardından tartışmalara neden oldu. 10 Mayıs'a kadar askıda kalan taslak için 67 bin 284 görüş ve öneri iletildi. Bakanlık, askı sürecinde görüş ve önerilerin her gün Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığı komisyonları ile paylaşıldığını belirtse de, başta Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen) olmak üzere, birçok sendika ve sivil toplum örgütü görüşlerinin dikkate alınmadığını belirtti. Önce Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığının onayından geçen müfredat, daha sonra Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in de onayından geçti. Böylece, yeni müfredat "https://mufredat.meb.gov.tr" üzerinden erişime açıldı. Yeni müfredat, gelecek eğitim-öğretim döneminden itibaren okul öncesi, ilkokul 1’inci sınıf, ortaokul 5’nci sınıf ve lise 9’uncu sınıftan başlamak üzere, kademeli şekilde uygulanacak.
 
Yeni müfredatın toplumu yüz yıl geriye götüreceğini belirten eğitimciler tepkilerini her platformda dile getirirken, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD), "Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli"ni yargıya taşıdı. Dernek, Eğitim Bakanlığı tarafından hazırlanan modelin yürütmesinin durdurulması ve iptali istemiyle Danıştay'a başvurdu.
 
Eğitim Sen Amed 2 Nolu Şube Eşbaşkanı Duygu Özbay, yeni eğitim müfredatının doğuracağı tehlikelere dikkat çekti. 
 
Duygu Özbay
 
Yeni müfredat hazırlanırken, eğitim alanının tüm bileşenlerine danışılması gerektiğini belirten Özbay, prosedürlerin işletilmediğini söyledi. Müfredata farklı kesimlerden gelen tepkilere işaret eden Özbay, Eğitim Bakanlığı ve “sarı sendika” olarak tanımladığı Eğitimciler Birliği Sendikası (Eğitim Bir Sen) dışında müfredatı sahiplenen bir tarafın olmadığını ifade etti. 
 
'MERKEZİYETÇİ BİR PROGRAM' 
 
Müfredatı oluşturan iki anlayışa dikkat çeken Özbay, “Biri muhafazakar, ideolojik katman. Yani siyasal iktidarın ideolojinisini ortaya koyan bir katman. Diğeri de neoliberalizmi destekleyen, onu güçlendiren, aynı zamanda sermayeye ‘elaman’ olarak gördüğü öğrenciyi yetiştiren bir katman. Eğitim alanının tüm bileşenlerine sorularak hazırlanması gerekiyordu, dolayısıyla bu müfredat merkeziyetçi bir program” dedi. 
 
Müfredatın 19 milyondan fazla öğrenciyi, bir buçuk milyondan fazla eğitim emekçisini ilgilendirdiğini ifade eden Özbay, “Bu sayı bize bu müfredatın toplumun bütününü ilgilendirdiğini söylüyor. İhtiyaçları karşılayan bir taslağın hazırlanması için o masada sendikaların, öğrenci temsilcilerinin, sivil toplum ve emek örgütleri ile veli derneklerinin olması gerekiyordu” diye belirtti. 
 
'EKOLOJİ ÖRGÜTLERİ DE MASADA OLMALIYDI' 
 
“Bu müfredat sadece insani değerler üzerinden ilerlemesi gereken bir müfredat değildir” diyen Özbay, dünyadaki iklim krizinin de dikkate alınarak bir taslağın hazırlanması gerektiğini söyledi. Özbay, “Günümüzde iklim krizi gibi bir gerçeklik var. Aynı zamanda bio-çeşitlilik kaybı var. Hayvanlar ile ilgili bir ‘uyutma’ kararı konuşuluyor. Dolayısıyla o masada ekoloji temsilcileri, hayvan hakları temsilcileri de olmalıydı. Müfredat, çok merkeziyetçi kamusal tartışmalardan uzakta, kapalı kapılar ardında imzalandı ve bir hafta süre tanındı. Bir haftada yüzlerce sayfalık bir müfredatın incelenmesi talebini gerçekçi bulmuyoruz. Fakat buna rağmen müfredatı inceledik, eleştirilerimizi sunduk, fakat çok kısa sürede eleştiriler dikkate alınmadan müfredatın kabul edilmesi, öneri isteme sürecinin de yapay bir şekilde ilerlediğini gösteriyor. İnsanın doğası zaten bir akış içerisinde, dolayısıyla hayat böyle akıp giderken geriye doğru bir model belirlemek, varoluşsal gerçekliğe de uygun değil” eleştirisinde bulundu.  
 
BİR MİLYON KIZ ÇOCUĞU EĞİTİMDEN YARARLANAMIYOR 
 
Müfredatta yer alan dersler ve konu başlıklarına dikkat çeken Özbay, müfredatı kız çocukları bakımından değerlendirdi. Özbay, Eğitim Sen’in verilerine göre; yaklaşık bir milyona yakın kız çocuğunun şuanda örgün eğitimden faydalanamadığını ve bu kız çocuklarına ilişkin Eğitim Bakanlığı’nın bir veri paylaşmadığını da vurguladı. Özbay, “Bu kız çocukları şuan ne yapıyor bilmiyoruz” dedi. 
 
KIZ ÇOCUKLARINI NE BEKLİYOR? 
 
AKP-MHP iktidarının, “küçük ortaklarıyla” birlikte son yıllarda toplumsal cinsiyet eşitsizliğini derinleştiren bir kamusal alan yaratma istenci içinde olduklarını, eğitim müfredatının da bu istençle tasarlandığını belirten Özbay, “Bu müfredat üzerinden inşa edilen ‘değerler telkini’ kız çocuklarını nasıl etkileyecek diye bakmak lazım. Biz biliyoruz ki ulus devletin, yani patriyarkanın ortaya koyduğu değerler, kız çocuklarını ötekileyen, evin içine, özel alana sıkıştıran bir yerde. Bu değerler, kız çocuklarının eğitim alanında görünürlüğünü azaltıyor. Dolayısıyla çocuklar, okulların onları koruyan, sosyalleştiren rollerinden çok uzakta bir hayat sürüyorlar. Erken yaşta zorla evlendirilmek zorunda kalıyorlar. Eğitimin buradaki amacı, bu toplumsal cinsiyet eşitsizliğini şiddetlendiren bir yerden değil, toplumsal cinsiyet bilinci oluşturan bir yerden tasarlanmalıydı” dedi. 
 
İNSAN HAKLARI VE DEMOKRASİ DERSİ’NDE 'AİLE BÜTÜNLÜĞÜ' 
 
Müfredatta yer alan bazı derslerden örnekler veren Özbay, “İnsan Hakları ve Demokrasi” dersi kapsamında çocuklara, “Aile Bütünlüğü ve Tasarruf Yetkisi” başlığı altında çeşitli eğitimler verileceğini ifade etti. Özbay, “İnsan Hakları ve Demokrasi Dersi’nde, ‘Aile Bütünlüğü’ konusuna yer verilmesi yersiz. Eğer siz çocuğa ‘demokratik bir aile çözümlemesi’ yapmadan bu dersi verirseniz, patriyarkal toplum içinde tasarruf yetkisinin de erkekte olduğunu düşünürsek, kız çocuğu burada ikinci bir pozisyonda olacak. Dolayısıyla tasarruf yetkisinin de demokratik olmasına dair bir düzenleme yapmadan, o dersin müfredatta yer almasını sakıncalı buluyoruz. Çünkü kız çocukları, özel alan içinde olması gereken, evi toparlayan, yemek yapan, evin bakımından sorumlu bir yerde tutuluyor” şeklinde konuştu. 
 
EVRENSEL ÖZGÜRLÜKLERDEN BAHSEDİLMEMİŞ
 
“İnsan Hakları ve Demokrasi” denilmesine rağmen, ders kapsamında evrensel özgürlüklerden bahsedilmediğine vurgu yapan Özbay, “Özgürlüklerin neden kısıtlanması gerektiğine yer verilmiş. Özgürlükler kısıtlandığında kız çocukları hem kamusal, hem de özel alanda ‘dezavantajlı’ oluyor. Kamusal alanda eğitim hakkından ilk feragat etmesi gereken kesim oluyor. Feragat edilmesi gereken ilk konumda olmaları bugün bu müfredat aracılığıyla da yeniden üretiliyor. Mesela, ‘Değerler Telkini, Sabır Değeri’ kız çocukları için riskli bir ders. Çünkü çocuk ev içerisinde bir şiddet gördüğünde susmak ve sabırlı olmak zorunda olduğunu düşünecek. Özellikle aile bütünlüğü içerisinde. Dolayısıyla, evde, okulda, dışarıda, olaylar karşısında susması gereken, sabır göstermesi  gereken kız çocukları yetiştirmeyi amaçlıyorlar. Müfredat aynı zamanda iktidarın önem verdiği o ‘aile bütünlüğünü’ güçlendiren bir yerde duruyor. Toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin şekillendiği ilk yer olan aileye bu şekilde yer verilmesi, toplumsal cinsiyet eşitsizliğini güçlendiren bir ders olacağına dair sinyaller de veriyor bize. Henüz kitaplar basılmadı ama kitaplar basıldığında daha riskli boyutlarıyla karşı karşıya kalabiliriz” uyarılarında bulundu. 
 
FELSEFE DERSİ’NDE KADIN YOK! 
 
En çok dikkat çeken derslerden birinin Felsefe Dersi olduğunu ifade eden Özbay, “Bu derste kız çocuklarının dikkatini çekecek bir kadın düşünür, bir kadın felsefeciye yer verilmemiş. Dolayısıyla ‘kadın düşünemez, kız çocuğu düşünemez’ algısı yeniden üretiliyor. Çünkü akıl-duygu, erkek-kadın düalizmi, sömürü oluşturan felsefik yaklaşımlar bu dersler içerisinde, müfredatın da temelini oluşturuyor. Akıl-duygu, erkek-kadın düalizminde, erkek akıl ile ilişkili, kadın duygu ile ilişkili dizayn ediliyor. Dolayısıyla burada düşünür olabilme özelliği yine bir erkeğe atfediliyor. Toplumsal cinsiyet rollerinin ve mesleklerin cinsiyetleştirilmesi yeniden üretime sokuluyor. Oysa, kız çocuklarını gözeten, cinsiyetçi, milliyetçi kodlardan azade bir eğitim müfredatına ihtiyacımız var” diye belirtti. 
 
'EKOLOJİK BİR MÜFREDAT DEĞİL' 
 
Müfredatın iklim krizine yer vermediğini, dolayısıyla ekolojik olmadığını belirten Özbay, “Sadece çok süslü kelimelerle ‘sürdürülebilirlik’ kavramı üzerinde durulmuş. Bugün sürdürülebilirlik kavramı iklim krizinin yarattığı sorunlar karşısında bize bir çözüm olabilecek mi? Oysa iklim krizi kız çocuklarının eğitime katılımını etkileyen bir sorun. Afrika’yı incelediğimizde; orada kız çocuklarının bu krizlerden dolayı eğitim haklarının elinden alındığını çok net görüyoruz. Suya erişim konusunda sıkıntı yaşanıyor. Toplumsal cinsiyet rollerinden dolayı kız çocukları uzun saatleri dışarıda temiz su bulmak için geçiriyor. Dolayısıyla eğitim alamıyorlar. Ya da okyanusların ısınmasıyla birlikte balıkçılık ile geçinen aileler eve yeteri kadar gıda götüremiyor, dolayısıyla kız çocuğu evlendirilmesi gereken bir kesim olarak görülüyor. Bu mesele sadece Afrika için değil, Türkiye de iklim krizinden etkilenen bir ülke olduğu için bunu engelleyen hiçbir politika yok. Oysa insan merkeziyetçiliğini aşan ekolojik bir yaşamı odağına alan bir yerden hareket etmek gerekiyor” dedi. 
 
EĞİTİM SİSTEMİ NASIL ŞİDDET ÜRETİYOR? 
 
Özbay, eğitim sisteminin toplum üzerindeki etkilerine dikkat çekerek sözlerini şöyle sürdürdü: “Bugün bu tekçi eğitim politikalarının ülkede sorunlara neden olduğu çok aşikar. Bir öğretmen öğrencisi tarafından öldürüldü. Bu olayı münferit bir olay olarak göremeyiz. Bugün şiddet dediğimiz şey küresel olarak da ciddi boyutlara ulaştı. Bizler bir şiddet sarmalı içinde yaşıyoruz. Fakat bu şiddet sarmalı kendiliğinden oluşmuyor. Bugün bu ülkede bir kişi tek başına söylem oluşturuyor. Ötekileştirici, yok sayan, kadınları sürekli hedef alan söylemler, bu şiddetin fiziksel boyuta ulaşmasına neden oluyor. 
 
Biliyoruz ki ulus devlet anlayışı, her zaman kendi çıkarları doğrultusunda hareket eder. Bu kapsamda da eğitimi kendi yayılma aygıtı olarak kullanır. Tekçilik üzerinden homojen bir toplum yaratma istenci var. Fakat Türkiye toplumu homojen bir toplum değil, tek dil, tek dinin olduğu bir toplum değil. Bu ülkede birçok etnik kesim ve inançlar kendilerini öteki olmadan nasıl ifade edecek? Bu öğrenciler kendilerini nasıl ifade edecek? Sonuçta okullar çoklu kültürlerin, farklı dillerin bir araya geldiği ortamlar. Okullar böyle ortamlarken onlara tekçiliği dayatmak, bu tekçilik üzerinden bir bütünen farklıları bir pota içerisinde eriten bir anlayış, okullarda öfkeye neden oluyor. Toplumsal şiddete neden oluyor. Öğrencileri baş edemeyecekleri bir şiddetin içerisine sokuyoruz. Kapitalist patriyarkal sistem zaten krizler oluşturan bir sistem, şiddetin artması da bu krizlerin bir parçası. İktidar bu sorunu nasıl çözmeye çalışıyor? ‘Kaybettiğimiz geleneksel değerlere geri dönerek bu krizleri çözmeye çalışalım’ diyorlar. Kapitalizmin yarattığı krizleri gözardı etmek, manipüle etmek için kullandıkları bir ‘değerler telkini’ içerisinde evrensel hiçbir değer yok.” 
 
DİNSELLEŞTİRME VE PİYASALLAŞTIRMA PROJELERİ 
 
Bakanlıklar arasında imzalanan “Çevreme Duyarlıyım Değerlerime Sahip Çıkıyorum (ÇEDES)” projesine ve Mesleki Eğitim Merkezleri’ne (MESEM) dikkat çeken Özbay, “ÇEDES dinselleştirme, MESEM ise piyasallaştırma projesi. Dolayısıyla eğitim hem sermaye, hem de cinsiyetçi, milliyetçi muhafazakar kodlardan azade, tamamen eşitlik bilinci dikkate alınarak tasarlanmalı. Eğitim burada bir taraf olmalı, fakat siyasal iktidarın ideolojinin tarafı değil, toplumun ihtiyaçlarının tarafı olmalı. Bizler de bunun mücadelesini yürütmeye devam edeceğiz” ifadelerine yer verdi. 
 
MA / Arjin Dilek Öncel 

Diğer başlıklar

31/05/2024
12:32 İmralı tecridini protesto eden tutsak zorla SEGBİS'e çıkarıldı
12:02 Tarsus'ta işçiler gıdadan zehirlendi
12:00 Demirtaş'ın 'cumhurbaşkanına hakaret' davası ertelendi
11:42 Ailelerden İmralı için görüşme başvurusu
11:38 Mültecileri taşıyan bot arıza yaptı: 2 ölü, 4 kayıp
11:37 ‘Kobanê ve Gezi tutsaklarının özgürlüğü için birlikte mücadele etmeliyiz’
11:17 Efrîn'de bir kişi kaçırıldı
11:02 Plaza de Mayo annelerinden Nora Morales de Cortiñas hayatını kaybetti
10:01 11 il için sarı kodlu uyarı!
10:00 Belediye seçim öncesi onay verdiği evler için yıkım kararı verdi
09:54 Köpekli işkence davasında sanık polise beraat talebi
09:42 Riha'da gözaltı sayısı 10'a yükseldi
09:32 Hasat başladı, çiftçi buğday taban fiyatının açıklanmasını bekliyor
09:31 İnsan Hakları ve Demokrasi Dersi'nde 'Aile Bütünlüğü ve Tasarruf Yetkisi' anlatılacak
09:21 Gece kulübü yangınında 9 sanığa 22 yıl 6 aya kadar hapis istemi
09:20 Tutsakların ‘özgürlük’ eylemi sürüyor
09:20 CPT’ye 7 bini aşkın mektup: Yeni eylem takvimi açıklanacak
09:19 'Hukuka aykırı kanun maddesinde ısrar işkencedir'
09:16 Perî için son çağrılar: DEM Parti etrafında kenetlenelim
09:14 Kalp krizi geçiren tutsak ihtiyaçlarını karşılayamıyor
09:13 'Faili belli' cinayetlerde yitirdiği yakınlarının mücadelesini sürdürüyor
09:12 TJA’nın okuma atölyeleri: Abdullah Öcalan’ın çözüm gücüne ihtiyaç var
09:11 Mitinge çağrı: Hayvanları sistemin kanlı ellerine bırakmayacağız
09:10 Eylemdeki tutsak: Amacımız Öcalan’ın özgürlüğü
09:09 ‘Düştü’ denilen kadın cinayetinin ardındaki gerçek: 5 yıl yatar çıkarım
09:07 40 gündür direnen köylüler dayanışma bekliyor
09:06 İnce: Tecrit ve Kürt meselesi tüm ülkenin sorunu
09:05 Kayyımdan Dosso Dossi'ye 4 milyon 130 bin
09:02 'Erkek tanrıların öldürme kudretine karşı tanrıçaların bilgeliği kazanacak'
09:00 31 MAYIS 2024 GÜNDEMİ
08:16 Qoser'de intihar ettiği iddia edilen kadın yaşamını yitirdi
30/05/2024
23:06 Eskişehir'de hidroelektrik santralinde yangın
21:14 Hayvan hakları savunucuları: Herkes için şiddetsiz bir dünya istiyoruz
21:05 ÖHD: İmrahor’da yıkıma karşı çıkan 104 kişi işkenceyle gözaltına alındı
20:54 ‘Sevdiklerimizin karanfil koyacak mezarı olana kadar mücadele sürecek’
20:43 Kadınlardan şiddet failinin tutuklanması çağrısı
20:30 Uğur ve Örkmez tahliye edildi
18:45 Bakırhan Curnê Reş'te: Hile yapanlara sandıkta ders vereceğiz
18:40 Sosyal İş Sendikası'ndan tutuklanan üyeleri için çağrı
18:31 İsrail saldırıları protesto edildi
18:26 AKP’li belediyeden İmrahor mahallesinde yıkım kararı
18:21 Seçime 2 gün kaldı: Perî’yi geri alacağız
18:01 Emine Şenyaşar’ın Adalet Nöbeti 117’nci gününde
17:56 İÖM nöbetin 4’üncü gününde adalet talebini yineledi
17:46 Garo Paylan'a hakaretten yargılanan sanığa para cezası
16:53 Eğitim Nöbeti: Bizim olanı mücadele ederek kazanacağız
16:33 1 Mayıs tutuklularından 3'ü tahliye edildi
16:08 Engelliler için iki dilli sinyalizasyon
16:05 Cinsel saldırı faili korucu tahliye edildi: Hiçbir önlem alınmadı
15:22 'Özgürlük' talepli kampanya kapsamında okuma etkinliği
15:16 Oyuncu Uğurlu hayatını kaybetti
15:01 Arkeolojik Sit Alanı'ndaki taş ocağı yargıya taşındı
14:50 Siyasetçilere verilen 339 yıl hapis cezası protesto edildi
13:57 Basın-İş’ten Yeni Yaşam etkinliğine katılım çağrısı
13:48 İran'daki kanser hastası Kürt tutsak hastanede kelepçeli tutuluyor
13:29 Kürtçenin tutanaklara 'X' diye geçmesi kişisel görüşmüş!
13:04 Dış ticaret açığı yüzde 12,9 arttı
12:30 Gazeteciler kıdem tazminatı gerekçesiyle işten çıkarılacak
12:09 Yoksulluk sınırı asgari ücretin 3 buçuk katı
12:07 Qileban’da şüpheli çocuk ölümü
12:00 Kayıp çocuğun cenazesi sulama kanalında bulundu
11:53 Avukatlar İmralı’ya gitmek için başvurdu
11:45 İstanbul ve Bursa’da erkek şiddeti
11:39 Sinpaş'ın yasağa rağmen inşaata devam ettiği tespit edildi
11:23 Servislerin kaldırılması protesto edildi
11:16 Tesisatçı Akın davasında 13 yıl sonra avukatsız keşif yapıldı
11:12 İkizköy muhtarına verilen ceza iptal edildi
10:46 DEM Parti Abdullah Öcalan'la görüşmek için bakanlığa başvurdu
10:27 Ecevit Piroğlu 109 gündür açlık grevinde: 48 kiloya düştü
10:04 'Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli'ni 'durdurma' davası açıldı
09:46 Gözaltına alınan 11 öğretmen serbest bırakıldı
09:46 Tarsus'daki kazada yaralanan çocuk yaşamını yitirdi
09:41 İzmirliler: Ekonomi köklü değişimle düzelir
09:37 Hastanede intihar soruşturmasında ihmal: Ölmesi beklenmiş!
09:36 Gazeteci Aktan: 'Etki ajanlığı' düzenlemesindeki amaç susturmak
09:31 11 ay tutuklu kalan kadınların davasının reddine karar verildi
09:29 Tutsakların ‘özgürlük’ eylemi 186’ncı gününde
09:25 Meteorolojiden yağış uyarısı
09:22 9 yıldır İmralı'da tutulan kardeşini sadece 1 kez görebildi
09:19 Gezi Direnişi 11 yaşında: En haklı toplumsal hareketti
09:14 Kayyım 290 milyona mal olan taşınmazları seçim öncesi devretti
09:12 Asimilasyon merkezi YİBO'lara dair yeni çalışma
09:08 DEM Parti Curnê Reş'te 843 görevliyle sandıkları koruyacak
09:07 Roboskî'yi anan müdüre kınama, görevden alma ve dava
09:06 Gabar'da yaşam tehlikede
09:05 Sanal bireycilik nasıl aşılır?
09:02 Mutlak tecrit 39'uncu ayında: AİHM kararı uygulanmalı
09:01 Tarsus’tan 5 tutsak farklı cezaevlerine sevk edildi
09:00 30 MAYIS 2024 GÜNDEMİ
08:16 Kenya'da sel felaketi: 52 kişi kayıp
29/05/2024
23:37 Xîzan’da gözaltına alınan 2 kişi serbest bırakıldı
23:20 İnşaat işçilerinin eylemi kazanımla sonuçlandı
23:13 Çandar: Dışişleri Bakan Yardımcılarından birinin vize şirketleriyle ilişkisi var
22:40 Yasağı dinlemeyen ODTÜ’lü öğrencilerden devrim yürüyüşü
22:35 DEM Parti ‘Kobanê'den Gezi'ye özgürlük ve adalet buluşması’ düzenleyecek
21:02 ‘Bir araya gelin ve sokak hayvanlarının katledilmesini durdurun'
20:20 Dêrsim’de Gülistan Doku futbol turnuvasının final maçı oynandı
19:56 Birçok kentte İsrail protestosu: Filistin’deki katliamı durdurun
19:27 KHK eyleminde Filistin için çağrı
19:20 116 gündür bakanlık önünde: Emine Şenyaşar’ın feryadı herkes içindir
19:02 11 öğretmen bakanlık önünde darp edilerek gözaltına alındı
18:45 1 Mayıs tutuklusu 42 kişi hakkında 567 yıl hapis istemi
18:28 BM önüne siyah çelenk bırakıldı: Tecridi görmezden gelemezsiniz
18:09 Eski belediye meclis üyesine beraat ve ceza
17:18 Adalet Bakanlığı'na yürümek isteyen annelerden 'tülbentli' eylem
17:11 Kadir İnanır hastaneye kaldırıldı
17:04 Özdemir’in idam cezası üst mahkeme tarafından onandı
15:59 TJA'dan ‘Hakikat okumaları’ atölyesi
15:55 ‘Direnişimiz elden ele’ sergisine yoğun ilgi
15:42 Seçime son 4 gün: Curnê Reş'i farkla kazanacağız
15:27 Qoser'de bir kadın ağır yaralı halde bulundu
14:27 Adana'da ulaşıma yüzde 43 zam
14:26 İmralı’da tutulan Aktaş’ın ailesinden ÖHD ve İHD’ye başvuru
14:11 Sağlıkçılar ‘Vergide adalet’ istedi
14:09 Özgür Gündem gazetesi davası ertelendi
14:08 Hekimler sorunların giderilmesi için yasal düzenleme talep etti
13:44 Zabıtalar mobbingi protesto etti
13:39 1 Mayıs tutsaklarıyla dayanışma mektupları
13:30 Xîzan’da askeri operasyon
13:13 2 günde 67 kez kimyasal silah kullanıldı
13:02 İran rejim güçleri 1 kolberi katletti
12:50 14 yıldır devam eden davada ceza talebi
12:37 AKP'nin hayvanları 'öldürme' teklifi Meclis'te
12:21 Alanya’da şüpheli kadın ölümü
12:18 DEM Parti’den Çorum Katliamı açıklaması
12:08 DEM Parti'den 'ağırlaştırılmış müebbet cezasının infazına ara verme' teklifi
12:04 Av. Nakıpoğlu'ndan uyarı: Bir suç zinciri olabilir
11:47 İYİ Partili belediye başkanına cinsel tacizden hapis cezası
10:26 Tutsakların ‘özgürlük’ eylemi sürüyor
10:10 Brezilya’da selde ölenlerin sayısı 169'a çıktı
10:08 İzmir'de bir kişi anne ve babasını öldürdü
09:49 Gingell: CPT cesur olup, İmralı'ya dair bilgi vermeli
09:36 Af Örgütü: İran'da 2023'te 853 kişi idam edildi
09:32 Cezaevlerinde çıplak arama sürüyor: Kadın kimliğini ezme çabası
09:29 6’ncı Ma Music Günleri’ne katılım çağrısı
09:22 YDG'li Özken: Gençler için mücadele bir seçenek değil zorunluluk
09:20 Özsavunma diyalektiği: Jin, jiyan, azadî
09:13 Anneler 'adalet' talebiyle Ankara yolunda
09:11 Curnê Reş seçimleri için hukukçulara gözlemci heyet çağrısı
09:10 Bir 'Mezopotamya' orkestrası
09:04 Altına zam imitasyona talebi arttırdı
09:01 'AKP'liler para karşılığında belediyeye işçi aldı' iddiası
09:00 29 MAYIS 2024 GÜNDEMİ
08:39 300 Êzidî daha Şengal’e döndü
08:33 Komisyon: Yeni seçim tarihi belirlenmeli
08:30 Birçok kent için yağış uyarısı
28/05/2024
22:52 14 kurumdan tutsakların yaşam hakkının korunması talebi
22:29 Mûş’ta Gülistan Doku futbol turnuvası başladı
22:20 Curnê Reş’te gençlerden DEM Parti’ye destek
22:17 ‘Direniş haftası’ ilan eden öğretmenler üç gündür nöbette