HABER MERKEZİ – "Özgürlüğe ses ver" eylemini sürdüren tutsak yakınları, mücadeleye devam edeceklerini belirterek, “Başımızı eğmeyeceğiz böyle bilin" dedi.
Tutsak yakınları, "Abdullah Öcalan'a özgürlük, Kürt sorununa çözüm" talebiyle başlatılan kampanya kapsamında cezaevleri önünde başlattığı "Özgürlüğe ses ver" eylemi devam ediyor.
MERSİN
Mersin'de tutsak yakınları, Tarsus Kampüs Cezaevi önünde oturma eylemi gerçekleştirildi. Üzerinde Kürtçe ve Türkçe "Tecrit insanlık suçudur" yazılı önlükler giyen tutsak yakınları sık sık, "Siyasi tutsaklar onurumuzdur", "Jin jiyan azadî" ve "Bijî berxwedana zîndanan" sloganları attı.
'MÜCADELEMİZ SÜRECEK'
Eylemde konuşan Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Mersin Milletvekili Ali Bozan, Türkiye'de yaşanan hukuksuzlukların kaynağına işaret ederek, "Bu ülkede hukuksuzluk hali var. Nasıl var? İmralı Ada Cezaevi'nde Sayın Abdullah Öcalan üzerinde uygulanan ağırlaştırılmış tecrit ile var. İşte tam da bu nedenle biz, İmralı tecridine karşı çıkarken bu ülkede yaşayan 85 milyon yurttaşın hukukunu savunuyoruz. Biz aylardır cezaevleri önündeyiz, aylardır AKP il binaları önünde tecritle ilgili fikirlerimizi paylaşıyoruz. Şunu bir kere daha ifade ediyoruz: Bu ülkede hukuksuzluğu, kanunsuzluğu, anayasasızlığı kabul etmeyeceğiz. Sayın Öcalan üzerindeki ağırlaştırılmış tecrit sonlandırılıncaya kadar mücadele etmeye devam edeceğiz" ifadelerini kullandı.
Açıklamanın ardından, katılımcılar kısa süreli oturma eylemi gerçekleştirdi. Eylem, alkış, zılgıt ve sloganlarla son buldu.
İZMİR
İzmir'de ise Ege Tutuklu ve Hükümlü Aileleriyle Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (EGE-TUHAYDER) ve tutsak yakınları Kırıklar Cezaevi önünde bir araya geldi. "Tecrit insanlık suçudur" ve "Özgürlüğe ses ver" yazılı önlük ve şapkalarının giyen tutsak yakınları, sık sık "Bijî berxwedana zindanan" ve "Tecride hayır barış hemen şimdi" sloganları eşliğinde açıklama yaptı.
Eylemde konuşan DEM Parti İzmir Milletvekili İbrahim Akın, özgürlük, adalet ve toplumsal barış için mücadele yürüttüklerini belirtti. Türkiye ve Kurdistan’ın yaşadığı anti-demokratik "insanlık dışı uygulama" olarak niteleyen Akın, bu uygulamaların tarihte görülmemiş bir şekilde kurumsallaştığına dikkati çekerek, "Bir rejim inşa edilmeye çalışılıyor. Bu rejim kayyımlarla devam ediyor. Biz buradan tekrar sesleniyoruz, içeride birçok sağlık sorunu olan yoldaşlarımız tutuluyor. Biz bütün yurttaşların eşit ve demokratik haklarının verilmesi gerektiğini söylüyoruz" diye konuştu.
'BAŞ EĞMEYECEĞİZ BUNU BİLİN'
Barış Annesi Medine Kaymaz ise Kürtlerin barış istediklerini vurgulayarak, "Biz adalet istiyoruz zulüm değil. Kürt halk Önderi'nin arkasındayız ve onun izinden gideceğiz. Mücadeleye devam edeceğiz. Başımızı eğmeyeceğiz böyle bilin. Halkımızın yurdumuzun dilimizin üzerindeki bu zulüm devam ettikçe biz vazgeçmeyeceğiz" şeklinde konuştu.
ADANA
Adana'da, Barış Anneleri, Özgür Kadın Hareketi (Tevgera Jinên Azad-TJA), Halkların Demokratik Kongresi (HDK), Demokratik Bölgeler Partisi (DBP), DEM Parti, Adana Akdeniz Yakınlarını Kaybeden Ailelerle Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (AYKAY-DER) yönetici ve üyeleri Kürkçüler Kampüs Cezaevi yakınında bir araya geldi.
"Adalet için tecridi kıralım, toplumsal barış için özgürlüğe ses ver" pankartını açılan eylemde, sık sık, "Bijî berxwedana zindanan", “Baskılar bizi yıldıramaz” ve "Siyasi tutsaklar onurumuzdur" sloganları atıldı. Cezaevine önünde gidilmesine izin verilmemesi üzerine, oluşturulan polis ablukasında açıklama yapan DEM Parti Adana İl Eşbaşkanı Seyfettin Aydemir, "Kürt sorununun çözümü ve Türkiye'nin demokratikleşmesi için Sayın Öcalan üzerindeki mutlak tecridin derhal kaldırılması gerekmektedir. Sayın Öcalan konuştukça müzakere ve demokratik çözüm imkanı güçlenecektir" şeklinde konuştu.
G0erçekleştirilen oturma eyleminin ardından etkinlik sonlandırıldı.
AMED
Tutsak yakınları öncülüğünde başlatılan “Özgürlüğe ses ver” eylemi Diyarbakır Kampüs Cezaevi önünde bu hafta da gerçekleşti. "Tecrit insanlık suçudur" yazılı önlükleri giyen tutsak yakınları, "Özgürlüğe ses ver" pankartı taşıdı. Eylem sırasında sık sık, "Bijî berxwedana zindanan" ve "Hak, hukuk, adalet" sloganları atıldı.
Burada konuşan Sincan Cezaevi'nde tutulan Burhan Şık'ın annesi Ferrah Şık, çocuğunun 4 aydır eve telefon açmadığını söyledi. Görüş eylemi bittikten sonra da oğlunun aramadığını, bugün aradığı cezaevinin kendisine oğluna “1 ay iletişim cezası verildi” dediğini hatırlatan Şık, “Bu zulmü kabul etmiyoruz" dedi.
Ardından söz alan Rabia Ataş, kızı hasta tutsak Şivekar Ataş’tan haber alamadığını belirterek, “Tecrit kalkana kadar bu cezaevi önünde direnmeye devam edeceğim" diye konuştu.
DEM Parti milletvekili Ceylan Akça ise Güney Afrika'da Apartheid rejiminin, sisteminin siyahlarla beyazlara ayrı hukuk uyguladığını hatırlatarak, "Kürtlere de aynı muamele yapılıyor” dedi. Akça, İmralı’daki tecritten bahsetmesinin ardından polisler kalkanlarla grubu çembere aldı. Akça polisin bu durumuna, “Bu yaptığınız kanunsuzdur. Apartheid rejiminin aynısıdır” diye belirtti.
Polislerin ablukasına tepki gösteren anneler ise “Bijî berxwedana zindandan” sloganları atarak, oturma eylemi yaptı.
ÊLIH
Tutsak yakınları, Beşiri T Tipi Kapalı Cezaevi önünde "Özgürlüğe ses ver" eylemin kapsamında bir araya geldi. TJA, Barış Anneleri Meclisi, DEM Parti, DBP Êlih İl Örgütleri ve çok sayıda yurttaş katıldı.
"Adalet için tecridi kıralım, toplumsal barış için özgürlüğe ses ver" pankartının açıldığı eylemde, “Tecrit insanlık suçudur” yazılı önlükler giyildi. Burada konuşan DEM Parti Êlih İl Eşbaşkanı Songül Korkmaz, tutsakların talebini görmezden gelen iktidarın suç işlediğini söyledi. Cezaevlerinde yaşanan baskı ve zulmün sona ermesi için mücadeleyi büyütme çağrısında bulunan Korkmaz, yaşanan zulüm sona erene kadar direneceklerini kaydetti.
Yapılan oturma eylemi ardından açıklama "Bijî berxwedana zîndanan","Direne direne kazanacağız" ve "Hak hukuk adalet" sloganları ile son buldu.