AKP yönetimindeki Trabzon Büyükşehir Belediyesi, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın 29 Nisan 2020 tarihli onayıyla "Ordu-Trabzon-Rize-Giresun-Gümüşhane-Artvin Planlama Bölgesi"nin Çevre Düzeni Planı'nda (ÇDP) değişiklik yaptı. Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği’ne (TMMOB) bağlı Şehir Plancıları Odası (ŞPO), 2023 yılında buna karşı dava açtı. 

 

Danıştay, yapılan başvuruyu karara bağladı. Danıştay, "Yeni kentsel gelişme alanları için tarım alanlarının kullanılması kamu yararı açısından olumsuz değerlendirilmektedir" gerekçesiyle imar planı değişikliğini iptal etti. 

 

Ancak buna rağmen imar planında yer alan proje belediye meclisinden geçti. Belediye Meclisi, Haziran ayı toplantısında Ortahisar ilçesindeki Değirmendere Vadisi’nde bulunan Bağkur Sanayi Sitesi, Büyük Sanayi Sitesi ve Fatih Sanayi Sitesi, ilçenin Düzyurt, Çukurçayır, Gölçayır ve Kutlugün köylerine taşınmasına karar verdi. AKP’li Belediye Başkanı Ahmet Genç de çalışmaların yakın bir zamanda başlatılacağını duyurdu. 

 

Karara tepkiler sürüyor. Yurttaşlar, Düzyurt Mahallesi’nde bulunan arazilerin kentteki sayılı düz araziler arasında yer almasından kaynaklı duruma karşı çıkıyor. Karara karşı yapılan açıklamada da bölgede fındık tarımı yapıldığına işaret edilerek, karardan vazgeçilmesi çağrısı yapıldı. Ayrıca bölgeye 2 bin dükkan taşınması sonrası bölgedeki trafik yoğunluğunu artacağı ve bölgenin yapılaşacağından endişe ediliyor. 

 

Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO) Trabzon Şubesi İkinci Başkanı Avni Aydın, sanayi sitesi yapılmak istenen bölgenin Trabzon merkezine yakın olduğu belirterek, genelinin fındık bahçesi olduğunu söyledi. 

 

'MÜLKSÜZLEŞME YARATACAK'

 

Alanın, Trabzon'un sınırlı sayıdaki düz arazilerinden olduğunu belirten Aydın, "Alan Çevre Planı'na göre de korunması gereken tarım arazisi olarak görünüyor. Bölge fındık verimi ve kalitesi açısından Trabzon'da ilk 3'e giren bir bölgedir. Bir de vatandaşın kendi ihtiyacı için bahçe yaptığı alanlar var.  Orası sanayiye açıldığı zaman sadece sanayi bölgesi olarak kalmayacak. Etrafında da yapılaşma olacak ve bu kadar önemli bir arazi elden gitmiş olacak. Trabzon merkezinin en büyük nüfusuna sahip köylerinden birisi olduğu için orada yapılacak kamulaştırma büyük bir mülksüzleşme de yaratacak. Çiftçiler açısından buraya sanayi sitesi yapılması hiç uygun değil" dedi. 

 

'FINDIK VERİMİ ÇOK YÜKSEK'

 

Bölgenin çiftçiler açısından bir diğer öneminin bölünmemiş büyük parsellerin bulunması olduğunu kaydeden Aydın, "Miras hukukundan dolayı çok bölünme olmayan, büyük parsellerin olduğu bir köy. Çiftçiler olarak böyle büyük parsellerle çalışmanın daha verimli olduğunu biliriz. Oranın tarımsal gelirinin yüksekliğinden kaynaklı olarak bölge halkı tarımdan elde ettikleri geliri başka alanlara yayıyor. Mesela köyde yoğun bir kamyonculuk ve lojistik işi yapılıyor. Vatandaş bu kamyonları almak için geliri tarımdan elde etti ve lojistikte değerlendirdi. Yine son yıllarda köylere yaşanan dönüşte, Trabzon'un birçok kırsal bölgesinde arazi satışları yaşanırken, buradaki insanlar arazilerini satmayı hiç düşünmedi. Bu verimli toprakları satmak istemeyen vatandaş, orada yapılacak olası bir zorunlu kamulaştırmaya da direnecektir" diye belirtti. 

 

'ŞİMDİ NE DEĞİŞTİ?’

 

Trabzon'un yıllardır bir imar sorunu yaşadığını sözlerine ekleyen Aydın, yurttaşın bu kararlara itiraz ettiğini, mahkemenin de iptal ettiğini anımsattı. Fakat AKP’li belediyenin mahkeme kararını görmezden geldiğini aktaran Aydın, "Yıllar önce Akyazı Stadyumu yapılırken bir profesör oranın düz olduğunu görerek, Trabzon kentinin güneye doğru büyüyeceği öngörüsünü yapmış. Dolayısıyla stadın buraya yapılmasını önermişti. O dönem Trabzon'un yerel yönetimi de dahil, bütün siyasiler 'orası Trabzon için önemli bir fındık arazisi' diye karşı çıktı. Şimdi ne değişti de fındık tarımı yapmaya uygun bölge sanayi sitesi yapılıyor. Tamamen yanlış bir uygulama. Belediyenin aldığı bu karara köylüler de karşı çıkıyor. Kentte bir anket yapılsa buraya sanayi taşınmasına 'hayır' der" ifadelerini kullandı. 

 

'İZİN VERMEYECEĞİZ'

 

Aydın, sözlerini şöyle sürdürdü: "Fındıktan yaklaşık 2 buçuk milyar dolarlık bir gelir elde edilen ülkemizde fındık alanlarının sanayiye ya da yerleşime açılması ironidir. Sanayi için daha uygun gözden ırak bölgeler bulunabilir. Uzak yerlerde sanayi kurulmasının maliyetinin yüksek olduğu söyleniyor. Çevrenin ve tarım alanlarının tahribatının maliyeti yok mu? Tarım alanlarının korunmasını önemsiyoruz. TMMOB olarak tarım alanlarına, meralara, yaylalara olan saldırılara, tahribatlara karşı ülkenin dört bir yanında açtığımız davalar var. Burası da gündeme geldiği zaman buraya da mutlaka dava açacağız.” 

 

MA / Tolga Güney