İSTANBUL - Abdulkadir Kuday’ın ATK’nin “cezaevinde kalamaz” raporuna rağmen tahliye edilmemesine tepki gösteren MATUHAYDER Eşbaşkanları Dilek Sönmez Demir ve Mehmet Şafi Erol, “Bu uygulama idamın ta kendisidir” dedi.
Yaşadığı ağır sağlık sorunlarına rağmen tedavisi için yapılan tahliye başvuruları kabul edilmeyen tutsak Abdulkadir Kuday, 2 Ekim'de tutulduğu Metris R Tipi 2 No'lu Kapalı Cezaevi'nde yaşamını yitirdi. Adli Tıp Kurumu'nun (ATK) 3 kez "cezaevinde kalamaz" yönünde rapor vermesine rağmen, tedavisi engellenen Kuday'ın tedavisinin yapılabilmesi için tahliye edilmesi yönündeki tüm girişimler sonuçsuz kaldı.
Marmara Tutuklu ve Hükümlü Ailelerle Yardımlaşma Derneği (MATUHAYDER) Eşbaşkanları Dilek Sönmez Demir, ATK'nin Kuday için "cezaevinde kalamaz" yönünde rapor vermesine rağmen tahliye edilmediğini hatırlattı. Kuday'ın tahliyesini engellenmesini "faşist hukuk anlayışı" olarak tanımlayan Demir, "Maalesef Türkiye hukuk olmayan bir ülkedir" dedi.
'DÜŞMAN İSTEĞİ SON İSTEĞİNİ HİÇE SAYDI'
Kuday'ın hızlı bir şekilde 38 kilograma kadar düştüğünü ve mamayla beslenmek zorunda kaldığını ifade eden Demir, "Bu hukuksuzluk cezaevinde yoldaşlarımızı ölüme götürecek kadar bir hukuksuzluk. ‘Son zamanlarımı ailemle geçireyim’ diye bir isteği vardı. 'Ölürsem de ailemle öleyim' demesine rağmen düşman hukuku, bu isteği hiçe saydı. Kuday'ın ölümüne neden olarak suç işledi. Bu bir suçtur. Cezaevlerinde bütün arkadaşlarımıza uygulanan suçlar gibi bu da suçtur. Bu suçu, biz kabul etmiyoruz, etmeyeceğiz. Sadece Kuday değil, biz cezaevinden o kadar arkadaşımızın cenazesini aldık ki saymakla bitmiyor ve hala da öyle. Birçok hasta tutsak arkadaşımız var. Türkiye Cumhuriyeti’nin suçunu, AKP-MHP faşist iktidarının suçunu her yerde teşhir edeceğiz. Bunu Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne (AİHM) kadar götüreceğiz. Bunu hem dünyaya duyuracağız, hem de suç duyurusunda bulunacağız" ifadelerini kullandı.
'BU SUÇU HER YERDE İFŞA EDECEĞİZ'
İktidarın idam cezasını kaldırdığına yönelik söylemlerine işaret eden Demir, "İdam yoktur, deyip ölümle yüz yüze bırakan bir anlayış. Biz idam cezası vermiyoruz, ama içerde sizi öldüreceğiz anlayışıdır bu. Bu suçtur ve biz bu suçu her yerde ifşa edeceğiz, bunun peşini bırakmayacağız" diye belirtti.
MATUHAYDER Eşbaşkanı Mehmet Şafi Erol ise Türkiye'deki cezaevlerinde çok fazla hak ihlalinin yaşandığını belirterek, "9 ayda 22 tane cenaze cezaevlerinden çıktı. Bunu şöyle değerlendirmek gerekiyor: Bu ülkede idam olmayabilir, ama gerçekten şu an yapılan uygulama idamın ta kendisidir. Çünkü insan kendi ihtiyacını görememesine rağmen senelerdir bu konuda uyarılar yapılıyor. Ama hiçbir şekilde bu uyarılar göz önünde bulundurulmuyor" dedi.
'İNSANLIK DIŞI UYGULAMALARI KABUL ETMİYORUZ'
Kuday hakkında ATK'nin "cezaevinde kalamaz" raporu verdiğini anımsatan Erol, şunları söyledi: "Cezaevinde kalamaz raporu olmasına rağmen insanları cezaevinde öldürmek için gerçekten çaba harcıyorlar. Bu ciddi anlamda bir hukuk sorunudur. Bu hukuksuzluğu kabul etmiyoruz. Buna herkesin duyarlılık göstermesi lazım. Abdulkadir Kuday, eğer bugün kendi evinde ölmüş olsaydı veya ailesi tarafından farklı bir hastanede yatırılmış olsaydı, belki birkaç ay veya birkaç sene daha yaşayabilirdi. Bu insanlık dışı bir uygulamadır. Bunu insanlık dışı uygulamaları kabul etmiyoruz."