ANKARA - Beyin erimesi yaşayan hasta tutsak Fevzi Arslan, ağız içi arama dayatmasını kabul etmediği için hastane sevki yapılmıyor. DEM Parti milletvekilleri, Arslan’ın tedavisinin yapılması ve bu uygulamaların son bulması için İçişleri Bakanlığı’na başvuruda bulundu.
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Riha ve Şirnex milletvekilleri Dilan Kunt Ayan ve Newroz Uysal Aslan, Adana Suluca 1 Nolu Yüksek Güvenlikli Kapalı Cezaevi’nde tutsak Fevzi Arslan’a yönelik yaşanan ihlallere ilişkin İçişleri Bakanlığı’na başvuruda bulundu.
Arslan’ın maruz kaldığı işkencelerden dolayı beyin erimesi yaşadığı ve bu durumun artık yaşamını tehdit edecek düzeye geldiği belirtilen başvuruda, tutsağın Adalet Bakanlığı hasta tutsaklar listesinde yer aldığına da dikkat çekildi. Başvuruda Aslan'ın sağlık durumunun kötüye gitmesine rağmen hastane sevklerinin yapılmadığına da dikkat çekilirek, “Fevzi Arslan’ın ilerleyen sağlık durumu nedeniyle tam teşekküllü bir hastanede, uzman doktorlar tarafından sürekli, dikkatli ve etkin şekilde tedavi edilmesi gerekmektedir. Cezaevi koşullarında hastalığının tedavisi mümkün olmadığı gibi, tek başına tutulan Arslan ilaçlarını almayı dahi unutmaya başlamış” denildi.
'DAYATMA NEDENİYLE TEDAVİSİ YAPILAMIYOR'
Arslan’ın infazının ertelenmesi için başvuru yapıldığı ve buna dair işlemlerin başlatıldığı ifade edilen başvuruda, “Bu sürecin hızlı ve sağlıklı şekilde sürmesi ve sonuçlanması için Fevzi Arslan’ın hastaneye sevki ve muayenesi gerekmektedir. Ancak hasta mahpusa dayatılan ağız içi araması nedeniyle hastaneye sevk işlemleri gerçekleştirilememektedir” diye kaydedildi.
Jandarmaların Arslan’ın ağız içini zorla aramaya dayatmasını reddettiği belirtilen başvuruda, “Jandarmanın ağız içi arama dayatması nedeniyle hastaneye gidememiş; Daha sonra Nöroloji randevusu alınmış ancak aynı dayatma ile sevk yine gerçekleşememiştir. Son olarak 19 Eylül’de cezaevi revirinde Fevzi Arslan, hastaneye gidebilmek için ağız içi aramayı kabul etmesi yönünde ikna edilmeye çalışılmış ancak Arslan ‘Bir kez kabul edersem hep dayatacaklar’ diyerek bu durumu kabul etmemiştir ve hastane sevki yapılamamıştır” ifadelerine yer verildi.
‘UYGULAMAYA SON VERİN’
Söz konusu dayatma nedeniyle Arslan’ın yaşamının tehlikeye girdiği belirtilen başvuruda, “Sağlık hizmetlerine erişim ve yaşam hakkı, mahpuslar için de en temel haktır. Bu nedenle mahpusların sağlık hizmetlerine erişim ve yaşam haklarının korunması, tüm hukuk devletlerinde yasal güvence altındadır ve bu hakkın korunması için gerekli önlemlerin alınması devletlerin sorumluluğundadır. Uluslararası ve ulusal norm ve mevzuatlara ortadadır. Tedavi hakkının engellenmesi ve söz konusu uygulamaları hukuka aykırıdır. Jandarmanın bu uygulamadan vazgeçmesi için gerekli işlemler yapılmalıdır” denildi.