ANKARA - “Tahliye olduğum taktirde halkımın özgürlüğü için siyaset yapacağım” diyen tutsak Serdar Şitilay’ın tahliyesi 4'üncü kez uzatıldı.
Elazığ 1 No'lu Yüksek Güvenlikli Kapalı Cezaevi'nde tutulan Serdar Şitilay'ın tahliyesi, İdare ve Gözlem Kurulu tarafından 4'üncü kez engellendi. Amed'de 1993'te gözaltına alınarak "Örgüt üyesi olmak" iddiasıyla tutuklanan Şitilay'a, Diyarbakır Güvenlik Mahkemesi tarafından "Devletin egemenliği altında bulunan toprakların bir kısmını devlet idaresinden ayırmak" suçlamasından 9 Mayıs 1994'te müebbet hapis cezası verildi. Şitilay, infazını tamamlamasına rağmen, tahliye edilmiyor.
‘BOŞUNA BEKLERSİNİZ’
Şitilay, 30 yıllık ceza infaz süresinin bitimine iki gün kala, 3 Nisan 2023 te Cezaevi İdare ve Gözlem Kurulu'na çıkarıldı. Şitilay, Kurul'un "pişmanlık" beklentisine, "Değişmem. Benden böyle bir beklentiniz varsa boşuna beklersiniz. 30 yıl önceki Serdar ile bu günkü Serdar arasında hiçbir fark yoktur. İlk günkü inandığım değerlere bugün de aynı ölçüde inancım devam etmektedir" sözleriyle tepki gösterdi. İGK'nin “Dışarı çıkman halinde neler yapacaksın?” sorusuna da yanıt veren Şitilay, “Halkımın özgürlüğü için fırsat bulursam yasal zeminde siyaset yapmayı planlıyorum. İnsan tutarlı olmalı değerlerine ihanet etmemeli" cevabını verdi.
TUTSAĞIN CEVABI KURULU İKNA ETMEDİ!
Kurul raporunda, Şitilay'ın lisede öğrenimi görürken tutuklandığını, cezaevinde birçok kitap okuduğunu, TV, radyo ve kitaplardan cezaevi dışındaki yaşamı takip ettiğini belirtti. Raporunda, Şitilay'ın aramalara engel olmadığı, personele tehdit, tahrik ve zorlayıcı davranışlarda bulunmadığına da yer veren kurul, Şitilay'ın tahliye olması halinde yasal siyaset yapacağını söylemiş olmasına rağmen tahliye edilmesi halinde ne yapacağını bilmediğine dair beyanı olduğunu ileri sürdü.
'TOPLUMA ENTEGRE OLMAYACAK'
Kurul raporunda, ayrıca tüm bunlara rağmen kurul, Şitilay'ın tahliye olması halinde toplum ile entegre olamayacağını ileri sürerek, tahliyesini 6 ay erteledi.
Verilen ilk tahliye erteleme kararına karşı Şitilay, 10 Nisan'da başvurduğu Elazığ İnfaz Hakimliği, İdare ve Gözlem Kurulu'nun kararını yerinde bularak 27 Nisan'da itirazı reddetti. Elazığ 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'ne yapılan itiraz da reddedildi.
'BİNLERCE YIL VERSENİZ DE FARK ETMEZ’
İlk 6 aylık ertelemenin sonu olan 2 Ekim 2023’te tekrardan kurul karşısına çıkarılan Şitilay, "Pişmanlık" beklentisine, "30 yıldır yatıyorum. Mesele halkımın özgürlüğü ise değil 6 ay, binlerce yıl da uzatsanız fark etmez. Bana diyorsunuz ki, 'Siyasal çalışma yapma. Ot gibi yaşa. Daha önce de söyledim. Yasal, demokratik bir çerçevede siyaset yapacağım" yanıtını verdi.
Kurul, Şitilay'ın "Pişmanlık duymadığını ve tahliyesi halinde PKK içinde faaliyetlerde yer alacağını" ileri sürerek, tahliyesini 6 ay daha erteledi. Elazığ İnfaz Hakimliği 26 Ekim'de yapılan itirazı reddetti. Elazığ 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi önceki itirazda olduğu gibi yine itirazı reddetti. Böylelikle Şitilay'ın tahliyesinin 2'nci kez ertelenmesi kesinleşti.
Tahliye erteleme süresi 2 Nisan 2024'te dolan Şitlay'a, bu kez "Bir yere bomba atmak, çatışmak normal bir durum mudur?" şeklinde soru soruldu. Şitilay, soruya "Hak ve özgürlükler bağlamında insanın kendisini ifade etmesi tanınmıyorsa başka ne yapacak?" sorusuyla karşılık verdi. Şitilay'ın tahliye durumunu değerlendiren kurul, 3'üncü kez 6 ay tahliye ertelemesi kararı verdi. Karara karşı İnfaz Hakimliğine başvuran Şitilay'ın başvurusu 20 Mayıs'ta reddedildi. Ret kararına karşı Şitilay'ın başvurduğu Elazığ 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi, kararın isabetsiz olmadığını ileri sürerek, başvuruyu 26 Haziran'da reddetti.
Şitilay, 2 Ekim’de tekrardan kurul karşısına çıkarıldı. Kurul, benzer nedenler ile Şitilay’ın tahliyesini 4’üncü kez ve 6 ay daha erteledi. Şitilay’a dair bir sonraki tahliye değerlendirme tarihi ise 27 Mart 2025 olarak belirlendi.
'HUKUKA AYKIRI'
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Amed Milletvekili Adalet Kaya ve Şirnex Milletvekili Newroz Uysal Aslan, Şitilay’ın tahliyesinin engellenmesine karşı Meclis İnsan Hakları Komisyonu’na (İHİK) başvuruda bulundu. Başvuruda, söz konusu kurulların ve ortaya çıkaran kanunlara dikkat çekilerek, bu kurullar nedeniyle tutsakların üzerinde ciddi bir baskının yaşandığı kaydedildi. Başvuruda, kurulların keyfi ve hukuka aykırı kararlar verdiği de belirtildi.
Başvuruda, kurulun kurulmasının önünü açan yönetmenliklerin ve kurulların varlığının Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne (AİHS) aykırı olup olmadığının araştırılması da talep edildi.
MA / Mehmet Aslan