İSTANBUL - Erkek şiddetine karşı birleşik mücadele hattına ihtiyaç olduğunu belirten kadınlar, devlet ve iktidar yetkililerine “İzleme, konuşma şiddeti önle” diyerek seslendi.
Kurdistan ve Türkiye’de, son günlerde yaşanan kadın katliamlarına sessiz kalmayan kadınlar, kitlesel protesto eylemleri gerçekleştiriyor. Toplumun farklı kesimlerinden kadınlar, bulundukları alanlarda bir araya gelerek, iktidarın kadın politikalarını teşhir ediyor.
Kadınlar Birlikte Güçlü (KBG) üyesi Rüya Kurtuluş, Ceyda Gedik ve Selin Top, katliamlara karşı örgütlü mücadelenin önemine dair konuştu.
'SUÇLU BİRİ NEDEN DIŞARDI?'
İstanbul’da Semih Çelik’in 4 gün önce yarım saat arayla 19 yaşındaki Ayşenur Halil ve İkbal Uzuner’i vahşice katlettikten sonra intihar etmesini hatırlatan Rüya Kurtuluş, cinayete giden süreçte faile neden müdahale edilmediğini sormak için sokaklarda olduklarını söyledi. Kurtuluş, “Bu ülkede her gün kadınlar öldürülüyor. Sabahtan beri önümüze boşanmaya çalıştığı erkek, sevgilisi, eski evli olduğu erkek tarafından öldürülen kadınların haberleri düşüyor ve bu kadınlar gelen şiddeti görüyor, koruma, uzaklaştırma kararları için başvuruyor ancak sonuç alamıyor. Çünkü adamlar gözaltına alındıktan sonra serbest bırakılıyor. Beyoğlu sokaklarında bir kadına cinsel saldırıda bulunan iki kişi, gözaltına alındı sonra bırakıldı. Sosyal medyada kadınların ve toplumun tepkisiyle yeniden gözaltına alınıp tutuklandı. Madem suç var ortada neden salıyorsun sokağa?” diye sordu.
'CEZASIZLIK POLİTİKASI CESARET VERİYOR'
Rüya Kurtuluş
Erkek şiddetinin cezasızlık politikasıyla doğrudan bağlantılı olduğunu söyleyen Kurtuluş, ülkede artık hukukun işlenmediğini kaydetti. Kurtuluş, “Suç sokakta küçük yaşlara kadar yayılmış vaziyette. Kadınlar ev-aile içerisinde, en yakınındaki erkekler tarafından şiddete maruz bırakılıyor. Bir de üstüne mahkemelerin, adalet sisteminin cezasızlığı bu erkeklere cesaret veriyor” ifadelerini kullandı. Şiddete ve cezasızlığa karşı uzun yıllardır mücadele ettiklerini söyleyen Kurtuluş, şunları belirtti: “Daha fazla kadını kaybetmemek, hayatımızı çevreleyen şiddetten kurtulmak için cezasızlık politikalarına, erkek şiddetinin olağanlaşmasına karşı tüm kadınları birbirimize sahip çıkmaya çağırıyoruz. Meydanlara topluma ‘sessiz kalma’, devlete de ‘görevini yap’ demek için çıktık ve meydanlarda olmaya devam edeceğiz.”
'ÇÖZÜM SİSTEMİN YIKILMASI'
Ceyda Gedik
Kadın cinayetlerinin mekanizmaların işletilmemesinden kaynaklı arttığını vurgulayan Ceyda Gedik, “İstanbul Sözleşmesi’nin kaldırılması bizi bu noktaya itti. Bu kadınların her gün katledilmesine neden oluyor. Devletin politikaları da kadınları korumuyor böyle devam ettiği sürece de korumayacak. Bu nedenle mücadelemiz sokakta birleşerek ve örgütlenerek bu sistemi yıkacak. Bu sorun sistemin yıkılmasıyla çözülecek bir sorun” diye belirtti.
'MÜCADELE DEVAM EDECEK'
Selin Top
Kadın katliamlarının önlenebilir olduğunu belirten Selin Top ise buna karşı bütünlüklü bir mücadele hattının örülmesi gerektiğine dikkat çekti. Top, şöyle devam etti: “Bu failler gücünü mevcut iktidardan, patriyarkadan alıyor. Yetkililer, ‘uyuşturucunun etkisindeydi’, ‘psikolojisi bozuktu’ açıklamaları yapıyor ancak bunun bahanesi yok. Bu erkeklerin hepsi gayet aklı başında olan, sıradan erkekler. Patriyarkal devlete diyoruz ki; bu faillerin arkasında siz varsınız. O yüzden bakanlığın, iktidardan kişilerin açıklama yapmasını samimi bulmuyoruz. Söylediğimiz şey; izleme, konuşma, demeç de verme, şiddeti önle. Bu erkek şiddetidir, failler erkektir ve bu failleri kollayan da devlettir. Buna karşı feminist mücadele devam ediyor. Bir kişi daha eksilmemek için elimizden geleni yapacağız.”
MA / Yeşim Tükel