İSTANBUL- AGOS Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink'in katledilmesine ilişkin 5’i polis 12 kişinin yargılandığı dava, dönemin Emniyet Müdürü Ali Fuat Yılmazer’in savunması için son kez ertelendi.
AGOS Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink’in katledilmesine ilişkin aralarında tetikçi Ogün Samast’ın da olduğu 5’i polis 12 kişi hakkında "Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs" ve "örgüt adına suç işleme" suçlamasıyla yargılandığı davanın 10’uncu duruşması İstanbul 14'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Tutuklu sanıklar Ali Fuat Yılmazer, Ramazan Akyürek, Yasin Hayal, Erhan Tuncel, Zeynel Abidin Yavuz ve Tuncay Uzundal tutuklu bulundukları cezaevinden; tutuksuz sanıklar Ersin Yolçu, Ogün Samast ve Adem Sağlam ise ikamet ettikleri illerden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla duruşmaya katıldı.
MÜTALAA
Önceki celse sunduğu esas hakkındaki mütalaasını tekrar eden iddia makamı, azmettiriciler Ahmet İskender, Erhan Tuncel, Yasin Hayal, Tuncay Uzundal, Zeynel Abidin Yavuz ve Ersin Yolçu ile tetikçi Ogün Samast hakkında "örgüt adına suç işlemek" suçlamasının zaman aşımından düşürülmesini istedi. Savcı, dönemin Trabzon TEM Şube Müdürlüğü'nde görevli Adem Sağlam'ın "Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs", "ihmali davranışla kasten öldürme" ve "kasten öldürme" suçlamaları yönünden beraatı, "örgüt üyeliği" suçundan ise cezalandırılması istenildi. Savcı, dönemin emniyet müdürleri Ali Fuat Yılmazer ve Ramazan Akyürek'in de "Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs" suçundan cezalandırılmalarını talep etti.
'MÜTALAAYA KATILMIYORUZ'
Duruşmada söz alan Dink ailesi avukatlarından Hülya Deveci, cinayette sorumluluğu olup beraat ettirilenler, tüm taleplerin reddedilmesi, resmi kurumların yanlış yönlendirmesi, hukuki hatalar, tetikçilerin sınırlı yargılanması ve yargılamanın zamana yayılarak zaman aşımından düşme talep edilmesinin somut gerçeği ortaya çıkarmadığını ve bu nedenle de mütalaaya katılmadıklarını ifade etti.
'GERÇEĞİN ÜZERİ ÜRTÜLMÜŞTÜR'
Azmettirici Erhan Tuncel, Dink’in öldürüleceği bilgisini emniyet yetkililerine iletmesine rağmen cinayetin önlenmediğini belirterek kendisine komplo kurulduğunu iddia etti. Tuncel, "Cinayet hazırlığına dair rapor sundum ve Yasin'i engelleyemediğimi söyleyip ayrılmak istedim. Dönemin Trabzon İl Emniyet İstihbarat Şube Müdürü Engin Dinç göreve devam etmemi istedi ve 'Tedbir alıp suikastı engelleyeceğiz sen devam et" dedi. Trabzon emniyeti Yasin Hayal'i korudu. Engin Dinç dönemin İstanbul Emniyeti İstihbarat Şube Müdürü Ahmet İlhan Güler'i uyarmasına rağmen koruma yönetmenliği uygulanmadı. İstanbul ve Trabzon emniyeti ile Trabzon jandarma ortak hareket etmiş maddi gerçeğin üzeri örtülmüştür. İstihbarat gençleri yıllarca kullandı. Ben buna çomak soktuğum için hedef alındım. Beni tutuklatanlar bilsinler ki ben ne Çatlı'ya ne de Yeşil'e benzerim. Bütün bunların hesabı sorulacaktır" ifadelerini kullandı.
SAVUNMALAR
Başka bir dava kapsamında tutuklu bulunan Tuncay Uzundal ise "Ben Erhan Tuncel'in ev arkadaşıydım. Olayla herhangi bir bağlantım yoktur. Beraatımı talep ediyorum" dedi.
Uzundal’ın avukatı da müvekkilinin olayla bir bağlantısı olmadığını öne sürerek, beraat talebinde bulundu.
Tutuksuz sanıklardan Adem Sağlam ve Ersin Yolçu ile tutuklu sanık Zeynel Abidin Yavuz, "FETÖ" ile herhangi bir ilgilerinin olmadığını iddia ederek, beraatlarını talep ettiler.
Tetikçi Ogün Samast da "FETÖ" üyesi olmadığını söyledi ve beraatını talep etti. Samast'ın avukatı da mütalaaya katıldıklarını ve dosyanın zaman aşımına tabi olduğunu savundu.
EMNİYET VE JANDARMA SORUMLU
Dönemin Trabzon İl Emniyet Müdürü Ramazan Akyürek, "İfademi yazılı olarak sundum, ekleyecek bir şeyim yoktur. Beraatımı talep ediyorum" dedi.
Akyürek’in avukatı müvekkilinin cinayetin işlendiği tarihte İstihbarat Daire Başkanı olduğunu belirterek, cinayette Trabzon emniyeti, Trabzon jandarması ve İstanbul emniyetinin sorumluluğu olduğunu savundu. Akyürek’in avukatı, beraat talebinde bulundu.
Mahkeme heyeti, cinayetin azmettiricisi Yasin Hayal’e esas hakkındaki mütalaaya karşı diyeceklerini sordu. Hayal, "Söyleyecek bir şeyim yok" diyerek, beraat talep etti.
Dönemin Emniyet Müdürü Ali Fuat Yılmazer’in avukatının hazır bulunmaması nedeniyle savunması alınmadı.
Mahkeme heyeti, Yılmazer ve avukatına esas hakkındaki mütalaaya karşı beyanda bulunmaları için son kez süre vererek, duruşmayı 10 Ocak 2025 tarihine erteledi.