İSTANBUL - Kadın katliamlarının arttığı bir dönemde kendilerini güvende hissetmediklerini dile getiren kadınlar, özsavunmanın önemine işaret ederek, "Dünyayı ancak kadınlar değiştirir” dedi.
Kadına yönelik şiddet ve katliamlar her geçen gün artarak devam ediyor. JINNEWS'in yayınladığı şiddet çetelesi raporuna göre, Eylül ayı içerisinde 30 kadın katledildi, 15 kadın da şüpheli şekilde yaşamını yitirdi. İstanbul’da 4 Ekim tarihinde İkbal Uzuner ve Ayşenur Halil adlı genç kadınlar, Semih Çelik adlı erkek tarafından vahşice katledildi. Amed’in Rezan (Bağlar) ilçesine bağlı Çûli köyünde Narin Güran’ın kaybedildikten 19 gün sonra cansız bedeninin bulunması ardından Wan’da da Rojin Kabaiş, kaybolduktan 18 gün sonra cenazesi bulundu. Katliamların en fazla yaşandığı İstanbul’da kadınlar mikrofon uzattık ve tepkilerini aldık.
‘GÜVENDE HİSSETMİYORUM’
Türkiye’de kadın cinayetlerinin her zaman var olduğunu ve bu mevcut şartlarda yaşanmaya devam edeceğini ifade eden aşçı İlknur Çınar, “Kendimi güvende hissetmiyorum. Hiçbir şekilde korunduğumuza inanmıyorum. Ben sokakta telaşlı bir şekilde yürümek, korkmak zorunda değilim. Kadınlara çok büyük haksızlık yapılıyor, buna dur denilsin istiyoruz” dedi.
Yasaların yetersiz olduğuna vurgu yapan Çınar, “Bu suçu işleyip de içeriye alındığını sandığımız insanların, içeriye girip yarım saat sonrasında dışarıya salındığını biliyoruz. Korunmak istiyoruz, bunun ötesinde başka bir şey yok. Devletin bu konuda adım atması gerekiyor. En azından suçlulara yaptığı suçu ödetmesi gerekiyor” diye kaydetti.
CEZASIZLIK POLİTİKASINA VURGU
Ülkede kadınların, çocukların ve hayvanların güvende olmadığını vurgulayan emekli öğretmen Kamuran Öztürk, bu durumun cezasızlık politikalarından bağımsız olmadığını vurguladı. Öztürk, “Çünkü hepsinin arkaları kollanıyor. Sözcükler de yetersiz geliyor. Birlik olmamız gerekiyor. Kadınlar bir araya gelecek ya da kadınlar yönetecek. Aslında kadınlarla çocuklara verseler çok güzel olur ülkeler” dedi.
'KADIN OLMADAN DEĞİŞİM OLMAZ'
Kadına yönelik şiddete karşı bir çözüm geliştirilmesi ve yasal bir düzenlemeye gidilmesi gerektiğini ifade eden İlknur Kotan ise, “Gerçekten yolda yürüyemez haldeyiz. Artık evden dışarı bile çıkamayacağız gibi bir izlenim oluyor. Artık bir şeyler yapılmalı diye düşünüyorum. Her gün cinayet haberleriyle, her gün kadına şiddet haberleriyle uyanıyoruz. Kadın olmadan hiçbir şey olmuyor. Kadına, hayvana, çocuklara şiddete hayır diyorum” ifadelerini kullandı.
DEVLETİN SUÇLULARLA İLİŞKİSİ
Türkiye’de kimsenin kendisini güvende hissetmediğini ifade eden Araştırmacı Derya Koca, suçluların devletle ilişkilerinin iç içe geçtiği bir dönem yaşandığını söyledi. Bu suçların bireysel olmadığını belirten Koca, “Tamamen organize, devlet tarafından desteklenen, yargı tarafından cesaretlendirilen suçlar bunlar. O yüzden sadece faillerin cezalandırılmasının da bu meselenin çözümü olacağını, düşünmüyorum ben. Burada sistematik bir problem var. Kadınların, gençlerin, özellikle de genç kadınların çok ciddi öfkesi var bu dönemde. Yeni bir gelecek inşa etmek ve bu rejimi değiştirmek dışında bir seçeneğimiz yok” diye konuştu.
Bir umutsuzluk ikliminin insanları sardığını belirten Koca, sözlerine şöyle devam etti: “Rojin'in ölümü, önümüze intihar gibi konu olmaya çalışılıyor. Ve bu konuda babayı ikna etmeye çalışanların, kaymakam olduğunu görüyoruz. Yani devlet bunun kendi üzerine vazife edinmiş durumda. Ama Van’da sokakları dolduran kadınlar buna en güzel cevabı vermiş oldular. Dolayısıyla ısrarlı olmak zorundayız, başka yolumuz yok.”
‘İSTANBUL SÖZLEŞMESİNİ GERİ İSTİYORUZ’
Hayvan katliamı yasasının şiddet konusunda faillere cesaret verdiğini belirten Nilgün Uyanık, “İstanbul Sözleşmesi'ni geri istiyoruz. Değiştirirse kadınlar değiştirir, kadınların yarattığı ve başlattığı şeyler ülkede her zaman bir yeniliğe çığır açmıştır. Kadınlar yeniliğe çığır açtırır” diye kaydetti.
‘KADINLAR KENDİLERİNİ SAVUNMALI’
Bir hafta içerisinde 11 kadının öldürüldüğünü hatırlatan Göksu Gökoğlu ise, kadına yönelik şiddetin ülkedeki en önemli konulardan biri olduğunu vurguladı. Bu durumun evrensel bir sorun olduğunu ve kadına yönelik şiddette Türkiye’nin birinci sırada olduğunu belirten Gökoğlu, “Biz bunu duyurduğumuz için bizi utandırıyorsunuz demek yerine öldürülen kadınların utancını duymaları lazım. Evli olduğu erkek annemi bıçaklamakla tehdit etti, şikayetçi olduk. Polisler gelip götürdü ama bir saat sonra yine evin etrafındaydı. Kadınların dünyayı gerçekten değiştirebileceğini düşünüyorum. Kadınlar asla kendilerini savunmaktan çekinmesinler; gerek şiddetli, gerek şiddetsiz” ifadelerini kullandı.
MA / Yeşim Tükel