Bahçeli'nin bahsettiği 'umut hakkı' nedir?

img

HABER MERKEZİ - Devlet Bahçeli, grup toplantısında Abdullah Öcalan'ın "umut hakkı"nı gündeme getirdi. Söz konusu hak, AİHM’in verdiği ihlal kararına rağmen 10 yıldır uygulanmıyor.  

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin haftalık grup toplantısında gündemdeki gelişmeleri değerlendirdi. Devlet Bahçeli, Abdullah Öcalan üzerindeki tecridi kabul ederek, Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi'nin "gerekli önlemleri alın" dediği "umut hakkı" için de "örgütün tasfiyesi"ni şart koştu. 
 
'UMUT HAKKI'NA DAİR MERAK EDİLENLER
 
"Umut hakkı", bir tutsağın şartlı salıverilme hakkına sahip olmaksızın ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına mahkum edilmesidir. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), 2014 yılında Abdullah Öcalan'ın "umut hakkı" dair "ihlal" kararı verdi. Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi (AB BK) de, 17-19 Eylül arasında yaptığı toplantıda, AİHM’in ihlal kararını görüşerek, Türkiye’ye gerekli önlemlerin geciktirilmeden alınmasını aksi halde Eylül 2025'teki toplantıda ara karar hazırlanacağı uyarısında bulundu. Ancak “ihlal” kararı ve uyarılara rağmen hala herhangi bir adım atılmış değil.
 
Türkiye’de, şartlı salıverilme hakkına sahip olmaksızın ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına mahkum edilen PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın mevcut koşulları üzerinden öne çıkan “umut hakkı” kavramı nedir?
 
 
 ‘Umut hakkı’, ömür boyu hapis cezasına karşılık mahpusun belli bir süreden sonra toplumla yeniden buluşmasını sağlamak için öne çıkan bir haktır. Öngörülebilir bir infaz biçimi getirerek, kişinin yeniden özgürlüğüne kavuşma umudunu korumasını sağlar.
 
Eski Ceza Yasası’na göre verilen idam cezalarının yeni yasal düzenlemelere göre uyarlanması sonucunda verilen ağırlaştırılmış müebbet hapis cezaları ile 3713 sayılı yasa ve 5237 sayılı yasanın 302. maddesi kapsamında mahkemelerce verilen ağırlaştırılmış müebbet hapis cezalarının infaz biçimi, mevzuatta ömür boyu yani ölünceye kadar şeklinde düzenlenmiştir. Bu cezaların istisnası yoktur. Fakat ‘umut hakkı’, bu ömür boyu hapis cezasına karşılık mahpusun belli bir süreden sonra toplumla yeniden buluşmasını sağlamak için öne çıkan bir haktır. Bu hakka sahip olan kişi belirli bir infaz süresinden sonra durumunun yeniden gözden geçirileceğini, bu gözden geçirmenin hangi gerekçeler üzerinden yapılacağını, kimlerin hangi yöntemlerle bu değerlendirmeyi yapacağını bilerek cezasını infaz eder. Başka bir ifade ile ‘umut hakkı’, öngörülebilir bir infaz biçimi getirerek kişinin yeniden özgürlüğüne kavuşma umudunu korumasını sağlar.
 
"Umut hakkı" ile ilgili bir süre sınırı var mıdır? 
 
Bu konuda herhangi bir süre sınırı bulunmamaktadır. AİHM buna yönelik vermiş olduğu kararlarda sürenin üye ülkenin egemenlik hakkı kapsamında kendisinin belirleyeceğini ifade eder. Ancak söz konusu sürelerin kişinin ‘umut hakkı’nı ortadan kaldıracak uzunlukta olmaması gerektiğini de dile getirir. Yani devletin sırf ölünceye kadar infaz şeklini ortadan kaldırmak için getireceği 30-40-50 yıllık sürelerin kabul görmeyebileceği belirtilebilir. AİHM, Vinter/Birleşik Krallık kararında 25 yıllık bir süreden bahseder. Burada mahkeme, sözleşmeci devletlerarasında ve karşılaştırmalı ve uluslararası hukuk materyalleri arasında, cezanın verilmesinden en geç 25 yıl sonra ve sonrasında periyodik olarak gözden geçirilmesini garanti altına alan bazı özel mekanizmaların sağlanmasına yönelik karar veriyor.
 
Ancak Mahkeme’nin bu konuda verdiği kararlardan (Kafkaris/Kıbrıs, Vinter/Birleşik Krallık vb.) özetle yorumu şu şekildedir: Sözleşmeci devlet tarafından hangi ceza adaleti sisteminin onaylandığına müdahale etmediği vurgulanmalıdır . Sözleşme, bu bağlamda, şartlı salıverme hakkı gibi özel bir ceza adaleti mekanizması gerektirmemektedir. Bu tür bir gözden geçirmenin şekli ve bir gözden geçirmenin yapılabilmesi için cezanın ne kadarının çekilmiş olması gerektiği sorusu, devletlerin kendi takdir yetkisi dahilindeki konulardır. Sözleşmeci devletler tarafından izlenmesi gereken usuller yargısal olmayan bir karaktere de sahip olabilir. Ancak, Mahkeme'nin içtihadına göre, ‘serbest bırakılma olasılığının değerlendirilmesini’ sağlayan bir sistem olması gerektiği açıktır ve ‘söz konusu takdir marjı sınırsız olamaz.’ Mahkeme, Sözleşmeci Devletin kendi hukuk sisteminde daha hafif tutukluluk koşulları veya erken salıverme imkanı tanıyacak herhangi bir imkan olup olmadığını inceler.
 
Bir diğer mahkeme yorumu; Macaristan, Mahkeme'nin kararlarına uymanın bir yolu olarak 2015 yılında ömür boyu hapis cezalarının otomatik olarak gözden geçirilmesini öngören yeni bir mevzuat çıkarmıştır. Bu mevzuat ile 40 yıllık hapis cezasının ardından hükümlü için zorunlu bir af prosedürü başlatılmaktadır. Ancak Mahkeme, bir mahkumun affedilmeden önce beklemesi gereken 40 yılın, tavsiye edilen azami süreden çok daha uzun bir süre olduğunu ve bu anlamda devletin sahip olduğu takdir marjı geniş olsa da, bu marjın dışında kaldığını belirtmiştir. Ayrıca Mahkeme, Macaristan'da cumhurbaşkanlığı affının müebbet hapis cezasının fiilen veya hukuken indirilebilmesini sağlayan bir yol olmadığını tespit etmiştir. Mahkeme, başvuranların beklemek zorunda kaldıkları uzun süreyi ve inceleme mekanizmasının yeterli usuli güvencelerden yoksun olmasını göz önünde bulundurarak, yeni Macar mevzuatının Sözleşme'nin 3. maddesi anlamında bir koruma sağlamadığına ve bir ihlal olduğuna karar vermiştir.
 
 "Umut hakkı", Türkiye mevzuatında yer alıyor mu? Kapsamı nedir? 
 
3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunun 16/4. Maddesi, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunun 47. Maddesi, 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı ile ilgili Kanunun 25. Maddesi, 107/16. Maddesi yukarıda bahsi geçen cezaların hiç ara verilmeden ölünceye kadar çektirileceğini düzenlemektedir. Zaten AİHM’in ihlal kararı verilmesine neden olan yapısal sorunlar bu yasa maddeleridir. Bu cezalar yönünden ‘umut hakkı’, Türkiye yasalarında herhangi bir şekilde yer almamaktadır. Abdullah Öcalan ve aynı nitelikteki hükümlülerin haklarını ihlal eden düzenlemeler bunlardır. Bu düzenlemeler kategorik olarak şartlı tahliye yasaklarını içermektedir.  Bunların dışında, farklı cezalarla ilgili serbest kalma yöntemleri, Cumhurbaşkanlığı affı gibi mevcutsa da bunlar aynı nitelikte olmayan ceza tiplerine yöneliktir. Esas olarak ‘umut hakkı’nın bir yasa başlığı ile özel bir düzenleme olarak yasada bulunması şart değildir. Burada esas olarak kategorik şartlı tahliye yasakları doğrudan bu hakkın ihlali olarak yaşanmaktadır.
 
Kategorik şartlı tahliye yasakları yasadan kaldırıldıktan ve tahliye imkanı yasal olarak sağlandıktan sonra yasanın fiili uygulamasını tartışma imkanı olabilir.
 
 
AİHM, Öcalan-2 Türkiye kararıyla Türkiye’yi 2014 yılında yeniden mahkum etti. ‘Umut hakkı’nı belirleyen 4 ilke ortaya koydu. Bu 4 ilkenin meali, en kısaltılmış haliyle mahpusun bir gün tahliye edilebilme imkanı olduğu bilgisine sahip olması ve tecrit altında tutulmamasıdır.
 
AİHM, Abdullah Öcalan’ın “umut hakkı” ile ilgili nasıl bir karar verdi?
 
AİHM 2000’lerden sonra verdiği bir dizi kararında, hükümlülerin ‘umut hakkı’na açık referanslar vermeye başladı ve konu üzerine önemli bir içtihat zinciri geliştirdi. Ölüm cezasının 2000’lerin başında kaldırılmasından sonra Abdullah Öcalan’ın cezası ‘ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası’na çevrilmişti. AİHM, ölüm cezası yerine öngörülen bu cezanın infaz biçimine dair değerlendirmesini Mart 2014 tarihli kararı ile yaptı ve karar Ekim 2014’te kesinleşti. Daha sonra aynı konuda AİHM, Eylül 2015’te Kaytan/Türkiye, Aralık 2015’te Gurban/Türkiye ve Şubat 2019’da Boltan/Türkiye kararlarını verdi. 
 
Mahkeme bu konudaki içtihadı ile aynı doğrultuda, ‘umut hakkı’ güvence altına alınmaksızın hükümlülerin ölünceye kadar cezaevinde tutulmasının Sözleşme’nin 3. maddesinin ihlali niteliğinde olduğuna defaten hükmetti. AİHM, Öcalan-2 Türkiye kararıyla Türkiye’yi 2014 yılında yeniden mahkum etti. ‘Ölünceye kadar hapis cezası’nın işkence yasağının ve dolayısıyla ‘umut hakkı’nın ihlali olduğuna hükmetti. Pozitif hukukun sınırları içerisinde ‘umut hakkı’nı belirleyen 4 ilke ortaya koydu ve Türk Hukuku’nda bunların karşılık bulamadığını belirtti. Bu 4 ilkenin meali, tahliye imkanının de jure (yasal) ve de facto (fiili) olarak mümkün olması, mahpusun hapis cezasının gözden geçirilme süreçlerinde usuli güvencelerinin olması ve mahpusun tutulma koşullarının resosyalizasyonuna uygun olması gerektiği… En kısaltılmış haliyle mahpusun bir gün tahliye edilebilme imkanı olduğu bilgisine sahip olması ve tecrit altında tutulmamasıdır. 
 
AİHM’in Öcalan dışında “umut hakkı” ile ilgili verdiği bir ihlal kararı ve bu kararın uygulandığına dair bir örnek var mı?
 
AİHM’in Vinter ve diğerleri/Birleşik Krallık kararı sonrası, İngiltere ve Galler Yüksek Mahkemesi verdiği bir karar ile Adalet Bakanı’na verilen müebbet hapis cezası hükümlülerini salıverme hakkını açıkça tanıdı. Yüksek Mahkeme, bu hakkın kapsamını, sınırlarını ve koşullarını da belirledi. Bakanlar Komitesi bu çerçeveyi AİHM kararının gerektirdiği genel önlemlerin alınması olarak değerlendirerek, denetim sürecini kapattı. Matiošaitis ve diğerleri/Litvanya kararının uygulanmasının denetimi sürecinde, Litvanya müebbet hapis cezası hükümlülerinin cezalarının infazının gözden geçirilmesi ve koşulları oluşmuşsa hafifletilebilmesi için bir mekanizma oluşturdu. Komite, bu konuda oluşturulan mekanizmanın ve mekanizmaya başvuru şartlarının Mahkeme’nin geliştirdiği standartlara uygun olduğuna karar verdi ve denetim sürecini kapattı.
 
Bakanlar Komitesi, bu ülkelerdeki mevcut sistemlerden bazılarını ‘iyi örnekler’ olarak kabul ediyor ve Türkiye tarafından bunlardan yararlanılması gerektiğini düşünüyor.
 
AİHM’in Abdullah Öcalan’ın “umut hakkı”nın ihlal edildiğine dair verdiği karar sonrası Türkiye nasıl bir prosedür işlemeli?
 
Türkiye’nin yapması gerekenler konusunda, AİHM’in Gurban grubu kararları, Bakanlar Komitesi’nin diğer ülkelere dair denetim sürecinde attığı adımlar ve yaptığı değerlendirmeler bir yol haritası oluşturuyor. Buna göre, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasının Sözleşme standartlarına uygun şekilde gözden geçirilmesine imkan veren bir mekanizma oluşturulurken, şu temel ilkeler gözetilmeli:
 
- Mekanizma tarafından gözden geçirme sonrası talebe konu cezanın hafifletilmesine, indirilmesine, ortadan kaldırılmasına ya da şartla salıverilmeye kararı verilebilmeli,
 
- Cezanın gözden geçirilmesini talep edebilmek için cezaevinde geçirilmesi gereken süre 25 yıldan fazla olmamalı,
 
- Hükümlünün hayatındaki dikkate değer değişiklikler ve gelişmeler değerlendirmede dikkate alınmalı ve rehabilitasyon amaçlı olması gereken infazın, değerlendirme tarihi itibariyle sürdürülmesinin meşru bir dayanağının bulunup bulunmadığına bakılmalı,
 
- Bu değerlendirme objektif ve önceden belirlenmiş kurallara göre yapılmalı,
 
- Değerlendirmede dikkate alınacak esaslara dair düzenlemeler yeterli açıklıkta ve belirli olmalı,
 
- Hükümlüye sürece dair prosedürel güvenceler tanınmalı,
 
- Hükümlü sürece dair gereği gibi bilgilendirilmeli,
 
- İlk gözden geçirme sonrası ret kararı verilmesi halinde periyodik aralıklarla gözden geçirme sürdürülmeli,
 
- Mekanizma tarafından verilen kararın yargısal denetimi mümkün olmalı ve hükümlüye bu yola erişim hakkı verilmeli.
 
Türkiye bu kararı neden uygulamıyor? Uygulamamasına dair nasıl bir yasal dayanak sunuyor?
 
Türkiye AİHM’in verdiği kararların bireysel ve yapısal ölçüde yerine getirilip getirilmediğini, yaptığı periyodik izlemeler ile denetleyen Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi’ne 2015 yılında Öcalan-2 Türkiye kararını çevirip tüm yargı makamlarına yolladığını ve kararı icra ettiğini iddia eden bir eylem planı sundu. Abdullah Öcalan’ın avukatlarının başvurularına rağmen 7 yılda hiçbir gelişmenin sağlanamadığı dosyaya, 2021 yılı ve devamında sivil toplum örgütleri Türkiye’nin kararı uygulamadığına, yasasında değişiklik yapmak için hiçbir adım atmadığına, Öcalan-2 ihlal kararından sonra yani 2014’ten beri kaç müebbet ağır hapis cezası verildiğine dair bilgileri sivil toplumla paylaşmadığına, Terörle Mücadele Kanunu ile infazda eşitlik ilkesini uygulamadığına ve nihayetinde İmralı’da ağır tecrit koşullarının sürdürüldüğüne dair birden fazla kez bildirimde bulundu.
 
Türkiye manipülatif cevaplar ve eylem planı sundu ancak Bakanlar Komitesi, 30 Kasım-2 Aralık tarihlerinde yaptığı 1419’uncu toplantıda ‘umut hakkı’ dosyalarını gündeme aldı ve daha fazla gecikme olmaksızın mevcut mevzuatın kararlarla uyumlu hale getirilmesine ilişkin Türkiye’ye acil çağrıda bulundu. Komite, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası alan tutsakların sayısına ilişkin bilgi talep ederek, Türkiye’nin genel tedbirlere dair benimsenen gelişmeler hakkında en geç Eylül 2022’de Komite’ye eylem planı sunmasına karar verdi. Komite’nin bu somut ve açık taleplerine karşı Türkiye’nin verdiği cevap, Ekim 2022’de bir eylem planı sunmak oldu. Hükümet esasen diplomatik bir dille, Türkiye’nin bu konuda bir değişiklik yapma planı olmadığını söyledi. Son olarak Türkiye, yine benzer argümanlarla Temmuz 2024’te bir eylem planı sundu.
 
 
Bakanlar Komitesi, Türkiye’den kararın uygulandığına dair eylem planları isteyebilir. Komite, devletin nihai bir karara uymayı reddettiği kanaatine varırsa, kararı uygulama yükümlülüğünü yerine getirip getirmediğine karar vermek üzere meseleyi AİHM’e götürebilir.
 
Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi’nin, Türkiye’nin bu kararı yerine getirmemesi halinde nasıl bir yaptırımı söz konusu olur?
 
Bakanlar Komitesi, Türkiye’den kararın uygulandığına dair eylem planları isteyebilir. Dava grubunu 3 aylık periyotlarla incelemeye alarak daha yakından izleme yapabilir. Devlet üzerindeki kararın uygulanması noktasındaki baskıyı artırmak için ara kararlar kurabilir. Ara kararlar düzenli yapılan toplantılar sonrası alınan genel kararlardan usulen daha etkilidir. AİHS’nin 46 (3) maddesi uyarınca Bakanlar Komitesi yorum sorunu dolayısıyla bir kararın uygulanmasının denetiminin tehlikeye girdiği kanaatine varırsa yorum konusunda bir karar vermek üzere konuyu AİHM önüne sevk edebilir. Bu mekanizmanın işletilebilmesi için Bakanlar Komitesi’nin üçte iki çoğunluğunun oyuna ihtiyaç vardır, bu nedenle de nadiren işletilir.
 
İstisnai durumlarda ihlal işlemlerinin başlatılması için AİHS’nin 46 (4). Maddesine başvurabilirler, Bakanlar Komitesi, devletin nihai bir karara uymayı reddettiği kanaatine varırsa, devletin kararı uygulama yükümlülüğünü yerine getirip getirmediğine karar vermek üzere meseleyi AİHM’e götürebilir. Bu mekanizma kararın uygulamasını sağlayacak yeni bir araç olarak 2010 yılında (AİHS’e ek 14 no.lu Protokolün yürürlüğe girmesiyle) yürürlüğe konulmuştur. (Her ne kadar, mahkemenin uygulayabileceği bir yaptırım söz konusu olmasa da). Bu mekanizma da Bakanlar Komitesi’nin üçte iki çoğunluğunun oyu ile harekete geçirilebilir, bu nedenle de nadiren uygulanır.

Diğer başlıklar

25/10/2024
16:02 Amedspor’a taraftar yasağı: Maça çıkmayacağız
15:51 Bilêxşe'de tutuklanan 9 kişi hakkında tahliye kararı
15:39 Tedavi için infazı ertelenmişti: Yeniden tutuklandı
15:29 Aktaş'ın cenazesi teşhis edildi
15:27 KESK bakanlık önünde ihraç edilen üyelerinin işe iadelerini istedi
15:18 'Yenidoğan Çetesi' iddianamesi: 589 yıla kadar hapis talebi
14:32 Denizli'de orman yangını sürüyor
13:38 Rüşvetten yargılanan AKP’li Beyoğlu'na 3 yıl 9 ay ceza
13:36 Temizer için açıklama: Epilepsi nöbeti nedeniyle yaşamını yitirdi
13:33 Gözaltına alındıktan sonra operasyon bölgesine götürüldü
13:06 Brüksel’de 'Demokratik Suriye Yolu' kongresi
12:54 Barış Annesi Öner yaşamını yitirdi
12:27 Kadınlardan Evin Demirtaş’ın mezarına ve taziyesine ziyaret
12:18 Kuzey ve Doğu Suriye'ye saldırıların 3 günlük bilançosu
12:08 Duruşma sırasında avukata gözaltı
12:05 İsrail’in saldırısında 3 gazeteci öldü
11:24 HSM'den TUSAŞ açıklaması
11:13 DEM Parti binasına saldırı görüntülere yansıdı
11:03 Aileler İmralı’ya gitmek için başvurdu
10:34 31 ilde 176 gözaltı
09:59 Birçok kentte ev baskınları
09:58 Şengal’de en az 10 bölge bombalandı
09:06 Leyla Güven: Ah tekoşîn sen nelere kadirsin
09:05 Silopiya'da yer fıstığı üreticisini memnun etmedi
09:04 Mehmet Altan: Sen Kürt sorununu çözmezsen başkası başka türlü çözer
09:03 Wan sokakları: Söylem değil, pratik istiyoruz
09:02 Kadınlar şiddetten korunma yöntemlerini anlattı
09:01 Bayramoğlu: Öcalan Kürt sorununu bambaşka bir evreye taşır
09:01 Abdullah Öcalan’ın 'umut hakkı' için 1 milyon mektup kampanyası
09:00 18 yıldır ahşaba hayat veriyor
09:00 Temizer'in avukatı: Ölüme götüren bir süreç işletildi
09:00 25 EKİM 2024 GÜNDEMİ
08:28 Kuzey ve Doğu Suriye’ye saldırılar gece boyunca sürdü
07:42 DEM Parti Genel Merkezi'ne saldırı
24/10/2024
23:52 İsrail Dışişleri Bakanı: Ankara’daki diktatör Kürtleri bombalıyor dünya sessiz
23:21 34 parti ve örgütten saldırılara karşı ‘kenetlenme’ çağrısı
23:07 Gazze'ye saldırı: 150'den fazla ölü ve yaralı
21:29 Kuzey ve Doğu Suriye’deki saldırıların bilançosu
20:38 KCK'den 'Abdullah Öcalan görüşmesi' açıklaması
20:21 Türmen: Kürt sorunu çözülmeden Türkiye demokratikleşemez
19:31 Saldırılara karşı Mexmur’da kitlesel yürüyüş
19:19 SES Wan Şubesi: Sağlıktan tasarruf edilemez
18:54 İstanbul Barosu’nda devir teslim töreni
18:36 Zana: Hepimiz ciddi bir sorumlulukla karşı karşıyayız
17:37 DİAYDER davası: Sadece Kur'an’ın emirlerini uyguladık
16:53 BM İnsan Hakları Komitesi’nden Türkiye’ye sert eleştiriler
16:22 İHD Dîlok'tan Hatice Onaran için tahliye çağrısı
16:20 Çocuğa tecavüz: Baba ve kuzen tutuklandı
15:58 31 yıllık tutsak Karataş tahliye oldu
15:21 Babacan’dan iktidara: Kaybedecek tek bir saatimiz bile yok
15:05 DEM Parti Sözcüsü: Sayın Öcalan hazır peki devlet hazır mı?
15:02 İzmir'de kadın cinayeti
14:59 Cezaevinde intihar ettiği iddia edilen Acar defnedildi
14:36 Katledilen Evin Demirtaş defnedildi
14:35 İHD: Güven verici adımlarla sürecin samimiyeti ortaya konmalıdır
14:32 Sağlıkçılar: Sorumluların görevlerine son verilmeli
14:04 Askerler Ahmet Kaya posterini araçtan söktürdü
13:55 Şengal’den hava saldırılarına tepki
13:40 DBP: Saldırılara karşı tutumumuz direniş olacaktır
13:26 Şenyaşar ailesi 6 yıl 4 ay sonra taziye kurdu
12:56 Evin Demirtaş’ı katleden fail 3 gündür kayıp
12:52 Yerlikaya bir ismi açıkladı
12:28 Abdullah Öcalan'ın avukatları: Görüşmelerin sürekliliği sağlanmalı
12:11 Özerk Yönetim: Saldırılar soykırım politikasının devamıdır
12:03 20 cezaevine 40 ziyaret: İhlallerde yok yok!
12:02 Mazlum Abdi: Türkiye sivilleri hedef alıyor, savaş suçudur
12:01 Ankara sonrası Rojava'ya hava saldırısı: 12 kişi yaşamını yitirdi
11:54 Serra Bucak: Barışa katkı sunmak hepimizin sorumluluğu
11:28 Çocuğa gönderilen masala 'örgütsel haberleşme' engeli
11:27 Avukatlardan yeni İmralı başvurusu
11:04 Operasyona katılmak istemeyen koruculardan istifa dilekçesi
10:40 Gazeteci Müftüoğlu hakkında beraat kararı
10:31 DFG Eşbaşkanı Müftüoğlu'nun duruşması başladı
10:09 Karayılan: Kürt tarafı yok demez, yaş tahtaya da basmaz
10:08 İntihar ettiği iddia edilen tutsak hayatını kaybetti
10:07 DEM Parti: Sivil yaşam alanlarına yönelik başlatılan bombardımana derhal son verilsin
09:55 Abdullah Öcalan'dan ilk mesaj: Koşullar oluşursa süreci çatışmadan siyasi zemine çekecek güce sahibim
09:36 Federe Kürdistan'da seçim sonrası ittifak tartışmaları
09:22 Tutsak annelerden duruşma öncesi dayanışma çağrısı
09:20 Amed Baro Başkanı: İmralı politikası değişirse toplumsal barışa hizmet eder
09:10 Tahliyelere 'iyi hal' engeli: Tutsaklara eziyet ediliyor
09:08 İMO Şube Başkanı Korkmaz: Amed depreme hazır değil
09:04 Teslimiyete karşı özgürlük çizgisi: Berîtan
09:02 Tutsak Gemicioğlu 21 günde 15 kez hastaneye kaldırıldı
09:00 24 EKİM 2024 GÜNDEMİ
08:46 Birçok kent için sağanak uyarısı
08:32 43 ay sonra İmralı'da görüşme
08:10 Şengal’e SİHA saldırısı
23/10/2024
23:39 Kobanê ve Minbic’e saldırı
22:39 Til Rifet’e saldırı: 2 kişi hayatını kaybetti
21:39 Îdir'da lise müdürü erkekler tuvaletine kamera taktırdı
20:37 'Casusluk' düzenlemesi komisyondan geçti
20:28 Demirtaş’tan TUSAŞ saldırısı açıklaması
19:49 Lübnan tezkeresi uzatıldı
19:38 Erdoğan Putin ile görüştü
19:26 DEM Parti MYK: Barışa her zamankinden daha fazla sahip çıkmalıyız
19:21 KHK eylemi 302'nci haftada: Hakkımızdan vazgeçmiyoruz
18:37 TUSAŞ saldırısı sonrası sanal medyaya kısıtlama
18:35 Ankara'daki saldırı sonrası CHP Amed’de toplandı
18:15 Hizbullah, Safiyuddin'in öldüğünü doğruladı
17:59 Dün tahliye edilmişti: Hukukçu Dilek Ekmekçi yeniden tutuklandı
17:56 Özel: Saldırının zamanlaması dikkat çekici
17:43 TUSAŞ’a dönük saldırıya yayın yasağı
17:37 DEM Parti: Saldırı zamanlaması manidar
17:29 PEN Norveç’ten Müftüoğlu iddianamesine yorum: İkinci kez yargılanamaz
17:02 Bahçeli, İYİ Parti'yi ipe astı
16:42 Özel'den Amedspor’a ziyaret
16:17 TUSAŞ önünde patlama: 5 kişi yaşamını yitirdi
16:00 IMF'den Türkiye'ye asgari ücret uyarısı
15:18 Narin Güran cinayeti iddianamesi kabul edildi
14:59 Temiz Eller Komisyonu Başkanı görevden alındı
14:41 Maltepe Belediyesi’nde TİS'te ilerleme sağlanmadı
14:06 5 kişinin öldürülmesi davasında ağırlaştırılmış müebbet talebi
13:33 ‘Türkiye’de sağlık ticarileştirildi’
13:31 Eğitim Sen'in 'bütçe' talepleri
13:27 Kentsel Geleceğin İnşası: Belediyeler arasında güçlü köprüler kurulmalı
13:25 Amedspor forması nedeniyle saldırıya uğrayan işçi tahliye edildi
13:01 Wan Depremi'nde yaşamını yitirenler anıldı
12:53 Özel: Toplumsal barışı savunuyoruz
12:50 Bucak: Dayanışma ağları kurmanın yerinde ve zamanındayız
12:27 Bayındır: Çözüm yolunu 'özgürlük’ mitinginde gösterdik
12:21 Siyasetçilerin davası savunmaların tamamlanması için ertelendi
10:46 Özel: Kürtler 'sorunum kalmadı' diyene kadar sorun vardır, çözülmesi gerekir
10:32 Remzi Kartal: Açıklamaların arkasında tehlikeli bir plan olabilir
10:23 3 kentte ev baskınları
10:11 EMEP Genel Başkanı Aslan: Çözüm için herkes elini taşın altına koymalı
09:45 Amedliler çözüm ve barış için ne diyor?
09:16 Elkê'de ne hastane var ne doktor!
09:10 İtirafçı Ümit Akbıyık’ın avukatı aynı dakikalarda hem emniyette hem de adliyedeymiş!
09:09 Tutsak Karak Sincan YGC’deki uygulamaları anlattı
09:08 Kadın odaklı belediyecilik: Amacımız yaşama dokunmak
09:05 Birdal: Çözümün birinci muhatabı Abdullah Öcalan'dır
09:03 15 kadın tutsağın tahliyesi 1'er yıl uzatıldı
09:01 Bedlîs'te Kürtçenin adresi: MEDYA-DER
09:00 23 EKİM 2024 GÜNDEMİ
22/10/2024
23:53 392 kişi daha Şengal’e döndü
23:49 Federe Kürdistan'da seçim sonuçlarına itiraz edildi
21:40 Öldürülen bebekler için araştırma komisyonu kuruldu
20:56 Bayındır: Bahçeli’nin söylemleri Kürtlerin haklı mücadelesinin sonucudur
19:26 Casusluk düzenlemesinin yer aldığı kanun teklifi komisyonda
19:16 Katliamları protesto eden kadınlar: Yeter artık
17:14 Erdoğan’dan ‘süreç’ açıklaması
15:48 TTB: ‘Yenidoğan Çetesi' olayı sağlıkta piyasacı dönüşümün sonucudur
15:38 Ataşehir Belediyesi işçilerinden grev uyarısı
15:26 DEM Parti MYK toplandı
15:05 Özel: Bu iş bütün partilerin olduğu masada konuşulmalı
14:53 Av. Dilek Ekmekçi hakkında tahliye kararı
14:50 ‘Yenidoğan Çetesi, sağlıkta dönüşümün sonucudur’
14:02 Okul müdürünün öğrenci ve öğretmenlere mobingi protesto edildi
13:59 Hatimoğulları: Abdullah Öcalan'ın ‘umut hakkı’ uygulanmalı