WAN – Wan'da 13 yıl önce yaşanan depremde hayatını kaybedenler anıldı. Anmada, afet riskini azaltacak adımlar atılması çağrısı yapıldı.
Wan'da 23 Ekim 2011 tarihinde yaşanan ve 644 kişinin yaşamını yitirdiği depremin 13'üncü yıldönümü nedeniyle Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti), Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) sivil toplum ve meslek örgütleri yaşamını yitirenleri andı. DEM Parti ve DBP tarafından Wan İl Örgütü'nde düzenlenen toplantıda konuşan DEM Parti Wan İl Eşbaşkanı Gülşen Kurt, yaşamını yitirenleri anarak, depremlerde can kayıpların aza indirilmesi ve maddi kayıpların önlenmesi için gerekli tespitlerin yapılması gerektiğini belirtti. Deprem için toplanan vergilerin başka yerlerde harcandığına işaret eden Kurt, bu vergilerin yoksul kesimlerin depreme karşı korunması amacıyla bu yönlü bir fon kapsamında değerlendirilmesini istedi.
Yapılaşmada rantı, ticareti ve belli bir kesim sermayeyi değil, yaşamı önceleyen bir politikayla inşa edilmesi gerektiğine dikkati çeken Kurt, "Binlerce insanın barınma sorunu ile karşı karşıya kaldığı bu ekonomik kriz düzeninde yurt, hastane, okul ve diğer toplu yaşam alanlarının depreme karşı korunaklı olması kamusal bir zorunluluktur. Kamu binalarının depremde ilk yıkılan binalar arasında olması bu konudaki yolsuzluk ve denetimsizliği göstermektedir. İnşaat ve yapı işlerinde bilimsel ve mesleki gereklilikler mutlaka dikkate alınmalı rant değil yaşam korunmalıdır" ifadelerini kullandı.
DEPREM ANITI ÖNÜNDE ANMA
Kentteki ikinci anma programı ise Wan Büyükşehir Belediyesi ile Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Wan İl Koordinasyon Kurulu (İKK) tarafından gerçekleştirildi. Akköprü Parkı'nda bulunan Deprem Anıtı önünde yapılan anmaya sivil toplum ve meslek örgütleri temsilcileri katıldı. Anmada konuşan TMMOB Sözcüsü Engin Işık, kenttin aktif deprem kuşağında olduğunu vurgulayarak, Wan depremi sonrası ortaya çıkan büyük yıkımın, özellikle yapı stokunun mühendislik hizmetleri açısından yetersiz olduğunun altını çizdi. Deprem mühendisliği disiplininin gerektirdiği analizlerin yapılmadığı, yer bilimleri verilerinin yeterince dikkate alınmadığı yapılar nedeniyle Wan depreminde çok sayıda can kaybının yaşandığını vurgulayan Işık, "Van depremi, yapıların inşa edilme süreçlerinde sadece teknik denetimlerin değil, aynı zamanda şehir planlama ve mühendislik hizmetlerinin bütünleşik bir yaklaşımla ele alınması gerektiğini göstermiştir" dedi.
'KENTSEL DÖNÜŞÜMÜN BİLİMSELLİKLE YÜRÜTÜLMELİ'
Depremden sonra başlatılan kentsel dönüşüm çalışmalarının, riskli yapıların yıkılması ve yenilenmesi açısından önemli adımlar olduğuna dikkat çeken Işık, kentsel dönüşüm projeleri, yerel topoğrafya, zemin etütleri ve mikro bölgeleme çalışmalarının bilimsel verilere dayalı yürütülmesi gerektiğini ifade etti. Rant odaklı projeler değil, insan güvenliği ve toplum yararını esas alan planlamalar yapılması gerektiğini vurgulayan Işık, "Afet risklerinin azaltılması ve gelecekteki depremlerden korunma amacıyla kentsel dönüşüm, sadece yapıların yenilenmesiyle sınırlı kalmamalı, şehir planlama ve mimarlık ilkelerine uygun olarak geniş kapsamlı bir afet yönetimi stratejisi çerçevesinde ele alınmalıdır. Yapı denetim sisteminin güçlendirilmesi, özellikle riskli binaların tespiti ve güçlendirilmesi konusunda daha kararlı adımlar atılmasını zorunlu kılmaktadır" şeklinde konuştu.
‘MÜHENDİSLİĞE DAYALI BİR YAPILAŞMA POLİTİKASI'
TMMOB ve Wan Büyükşehir Belediyesi olarak, depremlere karşı mühendislik ilkelerine dayalı bir yapılaşma politikasının oluşturulmasını talep ettiklerini belirten Işık, sözlerini şu şekilde tamamladı: "Yerel ve merkezi yönetimlerin, şehir planlamalarını bilimsel veriler doğrultusunda şekillendirmesi, afet risklerini azaltacak adımları atması gerekmektedir. Yer bilimleri, inşaat mühendisliği ve şehir planlama disiplinleri arasındaki iş birliğinin güçlendirilmesi, daha güvenli ve dayanıklı şehirler inşa etmek için zorunludur. Bilimsel ve teknik bilgilere dayalı bir deprem yönetimi stratejisinin oluşturulması, mühendislik hizmetlerinin daha etkin bir şekilde kullanılması ve kentsel dönüşüm süreçlerinin hızlandırılması, ülkemizin depremlere karşı daha hazırlıklı hale gelmesi için kaçınılmazdır. Daha güvenli, dayanıklı ve bilimsel temellere dayalı şehirler inşa etmek için üzerimize düşen her türlü sorumluluğu almaya hazır olduğumuzu bir kez daha belirtmek isteriz."
Kentteki anma programları seminer ve sergilerle devam edecek.
SEMİNER VERİLDİ
Wan Büyükşehir Belediyesine bağlı AFET Dairesi Başkanlığı ve TMMOB Wan İKK öncülüğünde Rêya Armûşe ilçesine bağlı Nûda Kültür Merkezinde Afet ve farkındalık semineri gerçekleştirildi. Seminer, 2011 Wan depreminde yaşamını yitirenler için saygı duruşu ile başladı. Seminere, Jeofizik Mühendisi Doç. Dr. Hamdi Alkan, İnşaat Mühendisi Doç. Dr. Barış Erdil, Şehir Plancısı Doç. Dr. Aysu Uğurlar ve Jeoloji Mühendisler Odası Wan İl Temsilciliği adına Abdulcelil Siyahtaş katıldı
Seminerin açılış konuşmasını Wan Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkan Vekili Adil Salazer, “Van, coğrafi konumu itibarıyla, ülkemizin en aktif deprem kuşaklarından birinde yer alıyor. Doğu Anadolu fay hattı ve Bitlis -Zagros kent kuşağı gibi büyük fay hatlarının etkisi altında olan Van, tarihin birçok döneminde yıkıcı depremlere maruz kalmıştır. Bu bölgenin 1. derece deprem tehlikesi altında olduğunu biliyoruz. Bu gerçeklik, bizleri yapı güvenliği konusunda her an tetikte olmaya zorluyor. Olası depremlere karşı güçlü bir yapı stoku, bilinçli bir toplum ve etkili bir afet yönetim sistemi kurmanın ne kadar önemli olduğunu biliyoruz. Bu sebeple, Van Büyükşehir Belediyesi olarak, şehrimizin yapı stokunu güçlendirmek ve kentsel dönüşüm çalışmalarını hızlandırmak için önemli adımlar atıyoruz. Hasarlı binaların tespit edilmesi, risk taşıyan yapılar yerine deprem dirençli binaların inşası, yalnızca can güvenliğimizi değil, aynı zamanda toplumsal huzurumuzu da sağlayacak ”dedi.
‘HER ZAMAN HAZIRLIKLI OLMAMIZ GEREKİR’
Yakın tarihte yaşanan Mereş merkezli depremlere de değinen Salazer, “Bu depremler, 11 ili etkiledi, binlerce vatandaşımızı kaybettik. Bugün burada, 23 Ekim ve 9 Kasım 2011 depremleri ile hayatını kaybeden kardeşlerimizi anarken, 6 Şubat depremlerinde kaybettiklerimizi de rahmetle anıyor, acılı ailelerine sabırlar diliyorum. Bu acı, hepimizin ortak acısıdır. Ancak bu acı olaylardan çıkarılacak en büyük ders, afetlere karşı her zaman hazırlıklı olmamız gerektiğidir. Bu depremler bize, sadece binaların değil, toplumsal bilincin de güçlendirilmesi gerektiğini bir kez daha gösterdi” ifadelerini kullandı.
‘KENTİ GÜÇLENDİRMEK GEREKİR’
Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO) Wan Şube Başkanı Engin Işık da Wan’da yaşanan depremler ve sonrasındaki sıkıntılara değinerek, “13 yıl önce 644 vatandaşımızı, canımızı kaybetmiştik. Onun derin üzüntüsünü yaşamaktayız. Ondan sonra yaşanan diğer depremler, bize deprem gerçeğini her defasında hatırlattı. Bizler TMMOB olarak bilim, teknik, mühendislik ilkeleri içerisinde yapıların yapılması gerektiğini hep söylüyoruz. Bu sadece meslek örgütlerinin ortaya koyacağı bir şey değil. Hep birlikte kenti güçlendirmek ve toplumu bilinçlendirmek gerekir” diye konuştu.
Yapılan konuşmaların ardından Jeofizik Mühendisi Doç. Dr. Hamdi Alkan, İnşaat Mühendisi Doç. Dr. Barış Erdil, Şehir Plancısı Doç. Dr. Aysu Uğurlar ve Jeoloji Mühendisleri Odası Wan İl Temsilcisi Abdulcelil Siyahtaş deprem ve farkındalık alanında birer sunum yaptı.
Yapılan sunumların ardından katılımcılara deprem çantası hediye edildi.