ANKARA - İHD Eş Genel Başkanı Küçükbalaban, "Çözüm süreci tartışmaları önemli olmakla birlikte, güven verici adımlarla sürecin samimiyeti ve ciddiyeti ortaya konulmalıdır" dedi.
Kürt sorununun çözümüne dair süren tartışmalara dair MYK üyeleriyle birlikte genel merkez binasında açıklama yapan İnsan Hakları Derneği (İHD) Eş Genel Başkanı Hüseyin Küçükbalaban, İHD'nin kurulduğu günden bu yana Kürt meselesinin demokratik ve barışçıl yollardan çözülmesinde ısrarcı olduğunu kaydetti. Küçükbalaban, başarısızlıkla sonuçlanan süreçlerden kaynaklı demokratik kamuoyunun gündemdeki barış tartışmalarına temkinli yaklaştığını belirterek, "Gündemi işgal eden yeni bir barış ve çözüm süreci tartışmaları önemli olmakla birlikte, güven verici adımlarla sürecin samimiyeti ve ciddiyeti ortaya konulmalıdır" dedi.
'HAKLARIN KULLANIMI BASKI ALTINDA'
Küçükbalaban demokratik hakların kullanımının ciddi baskı altında tutulduğuna ifade ederek, "Halen Cumartesi Anneleri'nin eylemine getirilen 10 kişiyle sınırlandırılmış katılım baskısı devam etmektedir. Barış Anneleri'nin barış talepli etkinlikleri şiddetle engellenmiştir. Halen gazeteciler tutuklanmakta ve yargılanmaktadır. Ağır hasta mahpuslar sağlık hakkına erişememekte ve hapishanelerde hayatlarını kaybetmektedirler. Kürtçe müzik dinledikleri ve halay çektikleri için onlarca kişi tutuklanmış durumdadır. Halen Kürt sivil siyasetçiler ile gezi davasında yargılananlar hukuksuz bir şekilde hapishanede tutulmaktadır. Kürt meselesinin çözümünde temel bir aktör olduğu devleti yönetenlerce de ifade edilen Abdullah Öcalan üzerindeki tecrit ve izolasyon halen devam etmektedir" ifadelerini kullandı.
‘BARIŞ TARTIŞMALARI ANLAMLI VE ÖNEMLİDİR’
İHD olarak çözüm tartışmalarının anlamlı bulduklarını kaydeden Küçükbalaban, "Bu anlamlı söylemlerin demokratik kamuoyunda karşılık bulabilmesi için yukarıda saydığımız yasakçı anlayışın ve politikaların derhal terk edilmesi ve güven arttırıcı adımların ivedilikle atılması gerekmektedir. Bir önceki çözüm sürecinin başarısızlıkla sonuçlanmasına yol açan durumlardan ders çıkarılarak; sivil toplum örgütleri, hak ve hukuk örgütleri ile emek ve meslek örgütlerinin sürece dair söz söyleme olanakları ve mekanizmaları acilen yaratılmalıdır" diye konuştu.