İSTANBUL - Bebek ölümlerine neden olan 47 kişi hakkında 589 yıla kadar hapis cezası istemiyle hazırlanan iddianame kabul edildi.
İstanbul'da bebek acil hastalarını önceden anlaştıkları özel hastanelerin yenidoğan ünitelerine sevk ederek ölümlerine neden olan 47 isim hakkında hazırlanan iddianame, Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi. İddianamede, kişilerin, hastaların mevcut durumlarını olduğundan daha ağır göstererek, olması gerekenden daha uzun süre yatışlarını sağladığı ve Sosyal Güvenlik Kurulu’ndan (SGK) yüksek ücret tahsil ettikleri ifade edildi. Yine, bazı hasta yakınlarından fazladan para alınarak, maddi çıkar elde edildiği ve kârın çoğunluğunun sağlık çalışanı olan örgütün üyesi şüphelilerle paylaşıldığı aktarıldı.
İddianamede, maktul bebeklerin her türlü enfeksiyona açık olan yenidoğan yoğun bakım ünitelerine yatırıldığı, bu şekilde bazı bebeklerin enfeksiyon kapmasına, bazılarının da ölümüne neden olunduğu kaydedildi. Kişilerin, usulsüz şekilde düşümünü yaptıkları ilaçları hastaneden çıkarıp satarak, maddi kazanç elde ettikleri vurgulandı.
HEMŞİRELER KENDİLERİNİ DOKTOR OLARAK TANITTI
Fırat Sarı'nın "Yenidoğan suç örgütünün" başında olduğu belirtildi. Sarı'nın, çok sayıda hastaneye az sayıda doktorla hizmet vermeye çalıştığı belirtildi. İddianamede, sağlık hizmetinin doğrudan hemşire ve hemşire yardımcılarıyla verildiği, bu nedenle bebek ölüm sayılarının arttığı ifade edildi.
İddianamede, bebeklerin mevcut özel sağlık durumlarıyla bağdaşmayan uygulamalar gerçekleştirildiği, hemşirelerin kendisini doktor olarak tanıttığı ve doktor olarak müdahalede bulundukları aktarıldı. İddianamede, bazı kişilerin yenidoğan yoğun bakımlarını kapasitenin üzerinde doldurduğu, hemşirelerin usule aykırı epikriz raporları yazdığı anlatıldı.
DİJİTAL MATERYALLERDE ŞABLONLAR
İncelenen dijital materyallerde "kötü hasta değerleri, iyi hasta değerleri" gibi şablonlar bulunduğu, faillerin çoğu zaman hastaların kan değerleri ve enfeksiyon olup olmadığı gibi hususlarda gerçekte bir tetkik veya tahlil yapmadığı, kendi gözlemlerine göre bebeği iyi veya kötü olarak kategorize ettikleri, raporların şablon olarak tek elden hastane dışındaki merkezden yazıldığı ifade edildi.
Söz konusu örgütün, Akabe Sağlık Tesisleri AŞ'ye ait özel Avcılar Hospital Hastanesi, Özel İstanbul Şafak Sağlık Hizmetleri AŞ'ye ait Özel Avrupa Şafak Hastanesi ve Özel İstanbul Şafak Hastanesi, Medilife Sağlık Hizmetleri ve Yonca Sağlık Hizmetlerine bağlı Özel Bağcılar Medilife Hastanesi ve Özel Beylikdüzü Medilife Hastanesi, Refik Arslan A.Ş.'ye bağlı Özel Bağcılar Şafak Hastanesi, Beymed A.Ş.'ye ait Özel Birinci Hastanesi, Doğamed A.Ş.'ye ait Özel Doğa Hospital Hastanesi, Reyap A.Ş.'ye ait Özel Reyap İstanbul Hastanesi ve Çorlu Reyap Hastanesi, Ekip Sağlık A.Ş.'ye ait Özel TRG Hospitalist Hastanesi, Esenler Güney Hastanesi ve Silivri Kolan Hastanesi'nin yenidoğan yoğun bakım ünitelerini kiralayarak işletmesini devraldığı ve söz konusu hastanelerden tamamında doktorlar yerine hemşirelerin sağlık hizmeti sunduğu aktarıldı.
589 YILA KADAR HAPİS İSTENİYOR
İddianamede, Fırat Sarı ve İlker Gönen'in 10 kez "kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi", "nitelikli dolandırıcılık" ve "suç işlemek amacıyla örgüt kurma" suçlamalarıyla cezalandırılması istendi. Yine her iki ismin 11 kez "resmi belgede sahtecilik" suçu işlediği kaydedildi. İki isim hakkında toplamda 177 yıl 6 aydan 582 yıl 9'ar aya kadar hapisle cezalandırılması talep edildi.
Gıyasettin Mert Özdemir hakkında ise "kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi", "kişisel verilerin hukuka aykırı ele geçirilmesi", "kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık", "suç işlemek amacıyla örgüt kurma" ve "resmi belgede sahtecilik" suçlarından 180 yıldan 589 yıl 9 aya kadar hapis istendi.
Aralarında doktor, hemşire ve sağlık görevlilerin de bulunduğu 18 kişi hakkında da bebeklerin ölümüne ilişkin "kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi" suçundan 10 ila 437 yıl 6 ay arasında hapis cezası talep edildi.
Diğer isimler hakkında da benzer suçlardan hapis cezaları istendi. İddianamede, ayrıca malen sorumlu olarak belirtilen hastaneler ve hastanelerin bağlı olduğu şirketler lehine "dolandırıcılık" suçu işlenerek maddi menfaat temin edildiğinden, tüzel kişilere özgü güvenlik tedbiri uygulanması, hastanelerin ve şirketlerin kapatılıp mal varlıklarına el konulmasına karar verilmesi talep edildi.