ÊLIH - "Yenidoğan Çetesi"yle gündeme gelen özel sağlık kuruluşlarındaki çeteleşmeye dikkati çeken meslek örgütleri temsilcileri, bu çeteleşmenin nedeninin sağlıkta dönüşüm programı olduğunu söyledi.
AKP'nin başlattığı sağlıkta dönüşümle programıyla yaygınlıkları artan özel hastaneler, "Yenidoğan Çetesi"yle yeniden gündeme geldi. Her 100 yataktan 34'ünün özel özel hastanelere ait olduğu sağlık sağlıkta dönüşüm programının yol açtığı özelleştireme, sağlık alanında faaliyet gösteren meslek kuruluşlarının ise eleştirilerinin odağındaki yerini koruyor. Êlih Tabip Odası Başkanı Ali İhsan Gündoğdu, "Yenidoğan Çetesi"nin bürokrasiyle ilişkilerine dikkati çekerek, "Çete elebaşı denilen şahsın basında üst seviye bürokratlar ve siyasetçiler ile fotoğrafları yayınlandı. 19 hastaneden birinin eski sağlık bakanlarından birine ait olduğu iddiası ise olayın vahametini ve kirli işbirliklerini göstermiştir. Aileler bu olaydan sonra infial yaratmış ve haklı tepkiler ortaya koymuştur. Bu olayın münferit olmadığı gerek kamu ve gerekse özel hastanelerde benzer yolsuzlukların olduğu konuşuluyor. Olayın hukuki boyutu mahkemelerdedir. Fakat olayın adli yönünden öte bir boyutu var: Bu boyut, sağlıkta özelleştirme, sağlığın piyasa koşullarına teslim edilmesi, kar hırsı ile her türlü yolsuzluğa meydan verilmesidir" ifadelerini kullandı.
'ÖZEL HASTANE SAHABİNDEN SAĞLIK BAKANI OLMAZ'
Gündoğdu, 12 Eylül Anayasası ile beraber gelen tüm hükümetlerin neo-liberal programlar ile sağlıkta dönüşüm programını hayata geçirmek istediğini belirterek, " Tüm uyarılarımıza ve engelleme çabamıza rağmen sağlıkta dönüşüm programı hayata geçirildi. Maalesef zaman bizi bir kez daha haklı çıkardı ve sağlıkta dönüşüm sağlıkta ölüşüme döndü" diye konuştu. Özelleştirmenin büyük sorunlara yol açtığını dile getiren Gündoğdu, "Özel hastane sahibinden sağlık bakanı, özel okul sahibinden milli eğitim bakanı, oteller zinciri sahibinden turizm bakanı yapılırsa etkin bir denetleme nasıl yapılabilir" diye sordu.
100 YATAKTAN 34’Ü ÖZEL HASTANELERİN
Sağılık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Êlih Şube Eşbaşkanı Cihan Tüzün ise, özel sağlık kuruluşlarında çetevari bir yapının ortaya çıkması buzdağının görünen kısmı olduğunu belirterek, " 2004 yılında başlayan bir süreç var. Özel sağlık kuruluşlarıyla beraber bir sözleşme imzalandı. O günden bu güne çok ciddi anlamda sermayenin aktığı bir alana dönüştü orası. Bu durumda paran kadar sağlık hakkı durumu olacak. Bunu kabul etmemiz mümkün değil. Sadece Batman'da 5 tane özel hastane var" dedi.
'SAĞLIK ÇETELERİN İNSAFINA TERK EDİLMİŞ'
Sağlın çetelerin insafına terk edildiğini kaydeden Tüzün, "Bu çetevari yapıların olduğu hastanelerden bir tanesi eski Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu'na ait. Önceki Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, özel hastaneler sahibiydi. Şuan ki sağlık bakanı da 2023'te patlak veren 'Yenidoğan Çetesi'nin, o dönemdeki il sağlık müdürüydü. Tesadüfen birileri şikayet etmese bildikleri şeyi ortaya koymaktan imtina ediyorlar" diye belirtti.
'İKTİDAR SAĞLIKTA UCUZ İŞİ GÖCÜ YARATMA PEŞİNDE'
Sağlığın çökme noktasına geldiğini kaydeden Tüzün, sözlerini şöyle sürdürdü: "Son süreçte her yerde üniversitelerin açılması, tıp fakültelerinin açılması, her yerde sağlık meslek liselerinin açılması liyakati esas almayan bir sisteme yöneltti. Her yer de sağlık meslek liseleri açmak iyi değil, ama bu iktidar bunu yaptı. 1994 yılında Türkiye'de 4 tane sağlık meslek lisesi vardı. Bu gün her ilde neredeyse iki veya üç sağlık meslek lisesi var. Kaliteyi düşüren bir yöntem ve bu kalitenin düşmesinin esprisi de işin doğrusu şu anki siyasal iktidarın ucuz iş gücü yaratma kaygısından kaynaklıdır. Bizimi talebimiz, ücretsiz nitelikli ulaşılabilir anadilde sağlık hakkı, kamusal hizmettir."
MA / Fethi Balaman