AMED - Kürt sorununun çözümüne ilişkin tartışmalar gündemini sorduğumuz Amedliler, somut adım atılmadığı müddetçe yapılan açıklamaları samimi ve inandırıcı bulmadıklarını söyledi. 

 

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin, Meclis açılışında Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) milletvekilleri ile tokalaşması ile Kürt sorununa dair başlayan tartışmalar devam ediyor. İktidar ortağı Bahçeli, 22 Ekim’deki grup toplantısında İmralı’da uygulanan tecridi resmi ağızdan kabul ederken, DEM Parti Milletvekilli Ömer Öcalan, 23 Ekim’de İmralı’da Abdullah Öcalan ile görüştü. Abdullah Öcalan, görüşmede “Tecrit devam ediyor. Koşullar oluşursa bu süreci çatışma ve şiddet zemininden hukuki ve siyasi zemine çekecek teorik ve pratik güce sahibim" mesajı verdi.

 

Bahçeli, önceki gün yaptığı açıklamada ise “Kürt sorunu yoktur” diyerek, “terörle mücadele” üzerinden tehditler de bulundu. Siyasette “Kürt meselesi” etrafında süren tartışmaları Amed’de sokağa sorduk. 

 

'KAMUOYU ALDATILIYOR'

 

Devlet Bahçeli’nin açıklamalarını “gündemi değiştirme” olarak yorumlayan Vural Gözüpek, siyasetçilerin toplumu “aptal ve cahil” yerine koyduklarını belirterek, ekledi: “Çözüm yeri Meclis’tir. Ancak Meclis’teki bu insanlarla olacak iş değil. Bu sorunu biz çözeceğiz. Çünkü bu sorun toplumsal bir sorun. Bu iş Abdullah Öcalan’la çözülecekse niye duruyorlar? Bahçeli’yi inandırıcı bulmuyorum. Söylediklerinin altını doldurması, alt yapısını hazırlaması lazım. Gündemi çarpıtıyor, kamuoyunu aldatıyorlar.” 

 

'SORUN MUHATAPLARLA ÇÖZÜLÜR'

 

Adımların samimi olması gerektiğini ifade eden Mustafa Çalışkan, “Amed hepimizin memleketi, herkes gibi huzurun ve barışın hakim olmasını istiyoruz. Samimi olsunlar, çünkü bu sorun muhataplarla çözülür. 2013’te başlayan sürece benzememeli” ifadelerini kullandı. 

 

Kürt sorununun çözümü için Meclis’i işaret eden Ahmet Yıldırım, “Hiçbir zaman Bahçeli'nin sözüne inanmam. Kürt sorunu Meclis’te çözülür. Bütün partiler bir araya gelecek ve sorunu çözecek” diye belirtti. 

 

'OYUNA GELMEMELİYİZ'

 

Yurttaşlardan Mehdi Süzer, Kürtlere ve kültürüne dönük baskıları hatırlatarak, şunları belirtti: “Halay çeken gençlerimiz zindanlara atılıyor. Bahçeli’ye soruyorum, açıklamalarının altını doldurdun mu? Ne yaptın? Hala Kürt olduğunu dile getirdiği için yargılanan, cezaevine konulan insanlar var. Kürt siyasetçilerin çoğu ya cezaevinde yada sürgünde yaşıyor. Birçok tutsağın sağlığı kötü olmasına rağmen cezaevlerinde tutuluyor. O yüzden samimi bulmuyorum. Türkiye hepimizin ülkesi, Ankara’yı da, Amed’i de seviyorum. Abdullah Öcalan 40 yıldır bundan söz ediyor. Oyuna gelmemeliyiz.” 

 

'İMHA POLİTİKASIDIR'

 

12 Eylül mağdurlarından Cahit, “Osmanlı’dan şimdiye dek bize ne verdiler? Bu da son olarak bir oyun ve imha politikasıdır. Her zaman kandırıldık, şimdi uyanma zamanıdır. Ben 12 Eylül mağdurlarındanım. Kürt kimliğini kabul ediyorlar mı? Hayır, etmiyorlar. Kürtler olarak bir olmamız gerekiyor, birbirimizi sevmemiz gerekiyor” diye belirtti. 

 

İsmini vermek istemeyen bir başka yurttaş da, Bahçeli’yi samimi bulmadığını vurgulayarak, “Bu dünyada herkesin yaşama hakkı var. Hiç kimsenin haddi değildir başkasını küçümsemek. Bu sorun Meclis’te çözülmeli. Baştakiler kimse onlar çözecek, biz değil. Hep boş söylemler, inandırıcı gelmiyor” ifadelerini kullandı.