DEVA Partili İdris Şahin: Erdoğan Bahçeli'nin açıklamalarını ete kemiğe büründürmeli

ANKARA - Bahçeli'nin açıklamalarının Erdoğan, MİT ve Dışişleri Bakanlığı'nın bilgisi dahilinde olduğunu belirten DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı İdris Şahin, Kürt sorununun çözümüne dair süren tartışmalara ilişkin olarak, Erdoğan'ın Bahçeli'nin açıklamalarını ete kemiğe büründürmesi gerektiğini belirtti. 
 
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin 1 Ekim’de Meclis’in yeni yasama yılı açılışında DEM Parti Eş Genel Başkanlarının elini sıkması sonrası Kürt sorununun çözümüne dair başlatılan tartışmalar sürüyor. Kürt tarafı özellikle sorunun çözümü için İmralı tecridinin kaldırılmasını ve çözüm için bir yol haritasının kamuoyu ile paylaşılması gerektiğini belirtiyor. 
 
DEVA Partisi Sözcüsü ve Genel Başkan Yardımcısı İdris Şahin, konuya dair Mezopotamya Ajansı’na değerlendirmelerde bulundu. Aynı zamanda 2013-2015 yılları arasındaki süreçte de aktif rol alan Şahin, Devlet Bahçeli'nin söz konusu çıkışını kavrayamadıklarını söyledi. Şahin, Devlet Bahçeli’nin, 1 Ekim'den bu yana hal ve davranışlarıyla farklı bir misyon çizdiğini belirtti.  
 
Bahçeli'nin 2013-2015 yılları arasındaki süreçte bakış açısını çok iyi bildiğini de söyleyen Şahin, "Sayın Erdoğan'ın, ‘Ne Kürt sorunundan bahsediyorsunuz, Kürt sorunu mu var’ noktasına geldiği çizgiyi de biliyoruz. Ama bu çizgiye gelmesinin en önemli sebeplerinden biri de Sayın Bahçeli'yle olan birlikteliği ve yol arkadaşlığıdır" dedi. 
 
'ADIMLAR PAZARLIK KONUSU YAPILMAMALI'
 
DEVA Partisi’nin Kürt sorununa yaklaşımını, “Temel hak ve özgürlük sorununu” olarak niteleyen Şahin, Kürt sorununa dair atılması gereken adımların hiçbir şekilde pazarlık konusu yapılmaması gerektiğini söyledi. Gelinen aşamada toplumun büyük bir kısmının, Kürt sorununun varlığını kabul ettiğini dile getiren Şahin, çözüm için demokratik siyaset zeminini ve Meclis’i adres gösterdi. 
 
‘UMUT HAKKI BAHÇELİ’NİN LİTERATÜRÜNDE YOK’
 
Bahçeli’nin, Kürt sorununun çözümüne dair yaklaşımının “şarta” bağlı olduğuna dikkat çeken Şahin, “Diyor ki ‘İmralı'daki gelecek, gerekirse buradan silahları tamamen kaldırdığını ve terörü sonlandırdığını DEM grubunda ifade edecek.' DEM grubunda bunları ifade edebilmesi için önce yasal bir kısım düzenlemeler gerekir. Terörle Mücadele Kanunu’nda, İnfaz Yasası'nda bir kısım değişiklikler. Ve Bahçeli'nin zikrettiği Umut Hakkı’na ilişkin de...  Sayın Bahçeli'nin literatüründe böyle bir kavramın olduğuna inanmıyorum. Yani bu 1 Ekim öncesinde hazırlanmış ve 1 Ekim sonrasında da Sayın Bahçeli'nin konuşma metinlerine eklenmiş bir kavramdır. Bu akıl kimin aklıdır? İktidar bir süreç yürütüyor ve iktidar ortağı olarak bunu Sayın Bahçeli tarafından dile getirilmesini mi istiyor? Yoksa devletin kurumlarında bu konular tartışılmış, görüşülmüş, bir devlet aklı olarak mı ortaya konuluyor iktidarın ortağı tarafından? Bu konuda bizim kafamızda soru işaretleri var. Çünkü eskiden devletin ciddi kurumları vardı. Bu kurumların süzgecinden geçirilmesi gerekiyordu” dedi. 
 
Söz konusu konuşmaların önce Bakanlar Kurulu ve Milli Güvenlik Kurulu’nda gündeme getirilmesi gerektiğini aktaran Şahin, “Öyle olmalıydı ki bunu bir devlet projesi olarak takdim edebilelim” diye de ekledi. 
 
‘MİT VE DIŞİŞLERİ BAKANLIĞI’NIN HABERİ VAR’
 
Erdoğan’ın Bahçeli’nin açıklamalarından haberi olmadığına dair medyada yer alan spekülasyonlara işaret eden Şahin, “Benim gördüğüm; iktidar ortaklarının her ikisinin de haberi var. Sayın Erdoğan'ın haberi olmadan Sayın Bahçeli'nin Meclis grubunda böyle bir konuşma yapabilme ihtimalini zor görüyorum. Dışişleri Bakanı'nın bu konuda bilgisinin olduğu görülüyor. MİT Müsteşarı'nın bu konuda bilgisinin olduğu görülüyor. Çünkü aynı cümleleri ve aynı kalemden çıkmışçasına.  Öcalan'ı ziyarete giden Ömer Öcalan'ın, kamuoyuna takdim ettiği cümlelerde de görüyoruz. Diyor ki ‘Şiddet ve çatışma ortamını sona erdirmek istiyorsanız, hukuken ve demokratik olarak bir adım atılmasını istiyorsanız şu koşulların yerine gelmesi lazım.’ Koşullar nedir? Öcalan'ın öne sürdüğü koşullar nedir? Öcalan'la bu görüşmeyi yapanların ortaya sundukları koşullar nelerdir? Bizim bu çerçeveyi toplum olarak bilmemiz gerekiyor. En azından parlamentonun bilmesi gerekiyor. Çünkü bu meselenin çözüm adresi Türkiye Büyük Millet Meclisi. Bu süreç yürütülecekse şeffaf bir şekilde yürütülmeli. Geçtiğimiz süreçlerde bu işlerin kadük kalmasının sebebi bazı şeylerin olması gereken kadar şeffaf yürütülmemesinden kaynaklanıyor” dedi. 
 
“Bu meselelerin çözümünde demokratik hakları eksiksiz olarak vatandaşın kullanabilmesi şarttır” diyen Şahin, bu konuda Anayasa’da ve yasalarda bir kısım adımlar atılması gerektiğini dile getirdi. 
 
SOMUT ADIM UYARISI: ERDOĞAN HAMASET YAPTI
 
Erdoğan’ın geçtiğimiz hafta gerçekleştirdiği grup toplantısında “Hamaset” yaptığını söyleyen Şahin, “Başka hiçbir şey yapmadı. Somuta dair en ufak bir adım dahi atmadı. Sayın Bahçeli'nin açıklamalarını ete kemiğe büründürecek olan, yürütmenin başında olan Sayın Erdoğan'ın kendisi. Yoksa sadece Sayın Bahçeli'nin söylemleriyle bu konuda adım atılabilecek bir durum söz konusu değil. Çünkü fikir sahibi olabilir ama burada eyleme geçirecek olan AK Parti'nin ve ülkenin yürütmesinin başında bulunan Sayın Erdoğan'ın duruşudur. Artık sözle bu işler bitti.  Sözün tükendiği yerdeyiz. Ne tür somut adımlar atılacak, bunu kamuoyuyla paylaşmalarına uygun olacağını düşünüyoruz” dedi. 
 
‘AÇIKLAMALARI NEDEN BAHÇELİ YAPIYOR?’
 
İktidarın kamuoyu nabzını ölçtüğünü düşünen Şahin, açıklamaların neden Bahçeli tarafından yapıldığını da şu cümlelerle anlattı: “Bu açıklamayı Sayın Erdoğan yapmış olsaydı şu anda ülkede çok daha farklı şeyler konuşuluyor olabilirdi. Bu süreci enfekte eden bir grup da oluşabilirdi. Ama Sayın Bahçeli'nin açıklamış olması paraşütle inişi biraz daha sağlam bir zemine yapmak suretiyle gerçekleşiyor. Sayın Bahçeli'nin açıklaması biraz paratoner görevi görüyor. Kürt sorunu dediğimiz sorun nasıl bir sorun ki? Öyle büyük bir ekmek ki bundan istifade etmeyen yok. Ye ye bitmiyor. Acıkınca dolaba kaldırdıklarını geri indiriyorlar, tekrar paylaşıp tekrar yiyorlar. Kürt siyasetinde de önemli bir isim olan, 3 dönemde de milletvekili yapan bir abimiz, kendisi de Kürt bana dedi ki, ‘Bu işten en fazla karlı çıkanlardan biri de MHP'dir’. Yine de en uçtakinin bu tür bir söylemle ortaya çıkmış olması son derece kıymetli. Biz de Deva Partisi olarak diyoruz ki; bu işin gerçekleşme ihtimali yüzde 10 bile olsa son derece değerli ve kıymetli buluyoruz.”
 
'BAHÇELİ 40 YILDIR İLK DEFA DAHİL OLUYOR'
 
Bahçeli’nin 40 yıllık siyasi geçmişi boyunca ilk defa çözüme dahil bir irade ortaya koyduğuna dikkat çeken Şahin, Erdoğan’ın ise 2005’ten bu yana Kürt sorununa dair belirli süre aralıklarıyla yaptığı açıklamalara atıfta bulundu. Şahin, “2005'te farklı bir açıklama yaptı. 2008 Milli Birlik ve Kardeşlik Projesi, 2009 Oslo Süreci, 2013’teki Çözüm Süreci. 2014'te yine Diyarbakır'da Barzani ile yapmış olduğu konuşma. Ondan sonra da 7 Haziran'dan sonraki süreç içerisinde periyodik olarak Sayın Erdoğan'ın geldiği noktalar görülüyor. ‘Ne Kürt sorunu ya? Nereden çıkartıyorsunuz? Kürt sorunu falan yok’ diyebilecek bir pozisyona geldi. Ama şimdi tekrar bu işin içini doldurabilir mi? Ama Sayın Bahçeli ilk defa bu yola girdiği için bunun ne kadar samimi ne kadar gayri samimi olduğunu ölçebilecek bir alet henüz elimizde yok” diye konuştu. 
 
‘MECLİS TOPYEKÜN MÜCADELE VERMELİ’
 
Kürt sorununda Anayasal çözüm için Meclis’in “Topyekün” bir mücadele vermesi gerektiğine işaret eden Şahin, “Referanduma götürebilecek çoğunluğa MHP ve DEM aynı zamanda destek verirse ulaşabilir. Ama referanduma götürmeden 400'ün üstünde bir sayısal çoğunluğa ulaşabilmesi için Meclis’te diğer siyasi partilerin de desteğine ihtiyaç var. Sadece iktidar ortakları ve DEM bu işe yetmiyor. Bu nedenle süreci bir gözlemlemek lazım. Olayın başında kesin hükümler ihtiva eden cümleler kurmak bize yakışmaz. Çünkü biz bu ülkede en ufak bir sorun konuşulsun istemiyoruz. Bu ülkenin yarınlarını konuşalım. Deva Partisi olarak geçmişle anlaşma şansımız yok diyoruz. Geçmişte büyük hatalar yapıldı. Sağdan da yapıldı, soldan da yapıldı. Siyasiler de yaptı, sivil toplum da yaptı. Dolayısıyla geçmişin hataları üzerinden gelecek inşa etmek mümkün değil. Ama geçmişin hatalarından ders çıkartıp geleceği bambaşka şekillendirebiliriz” diye belirtti. 
 
‘GEREKLİ MÜZAKERELERİ YAPMAK SURETİNDE…’
 
2013-2015 yılları arasında gerçekleşen müzakere sürecindeki deneyimlerin önemine dikkat çeken Şahin, “Terörün konusunu farklı değerlendirmek, vatandaşın taleplerini farklı değerlendirmek gerekiyor. Bizim geldiğimiz noktada o çözüm sürecinden çıkarttığımız netice budur. Vatandaşın taleplerini derhal yerine getirmek ama diğer yönden terörü sonlandırmak için atılacak adımları devlet aklında kullanarak gerekirse gerekli müzakereleri yapmak suretiyle nasıl çözebileceğinizi ortaya koymanız gerekiyor” dedi. 
 
‘EMPATİ YAPMAK GEREKİRDİ’
 
Şahin, “Kürtler, ‘Ben bu ülkenin eşit, adil bir yurttaşı olarak gönül huzurunda yaşayamıyorum’ diyor. Bunu ayrı bir zaviyede değerlendirip, çözüm sürecinde ona göre çözüme kavuşturmak gerekirdi. Bir de 40 yıldır elinde silahla mücadele etmiş, o günkü şartlarda mücadele etmiş vatandaşlarla konuşmak ve onların yerine kendinizi koymak ve bir empati yapmak gerekirdi. Onlarla meseleyi nasıl çözeceğiz? Onu ayrı bir kulvarda, ayrı bir zeminde değerlendirmek gerekirdi. Oysa biz o günkü süreçte bunların ikisini bir torbaya doldurduk, ağzını bağladık. ‘Aman efendim her şey iyi gidiyor’ derken, bir çırpıda bakmışsınız ki hendekler kazınmış. ‘Ne Dolmabahçe Mutabakatı ya? Dalga mı geçiyorsunuz? Benim iradem yok. Bir tarafta hükümet, diğer tarafta bir siyasi parti grubu var. Böyle çözüm mü olur’ diyen bir irade ortaya çıkmış. Bunun da tetikleyicisi olarak ben şahsım adına şu anda gördüğüm manzara, 7 Haziran seçimlerinin sonuçlarını görüyorum. O günkü şartlarda Sayın Erdoğan'ın istediği sonuçlar tecelli etmeyince sandıkta, bunu da bir gerekçe göstererek Sayın Bahçeli'yi yanına aldı ve daha otoriter bir yapıyı Türkiye'de tesis etti. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ni de inşa etti. Benim okumam bu" ifadelerini kullandı.  
 
'TOPLUMUN KATILIMI SAĞLANMALI'
 
Kürt sorununa dair yürütülen herhangi bir sürecin toplumdan kopuk bir biçimde sürdürülemeyeceğini aktaran Şahin, katılım kanallarının açık bırakılması gerektiğini söyledi. Şahin, “Bakınız, bir örnek vereyim size. Esenyurt'taki iki partinin genel başkanının katıldığı mitinge bir bakın. Ahali gönülden gelerek tepki koymazsa, alanda 3 bin 800 güvenlik personelinin olduğu bir alanda 3-5 bin kişiyi toplayamazsınız. Vatandaş içinden gelerek bu tepkiyi gösterecek. Siz yukarıdan ben bir şey yapıyorum dediniz. Aşağıdaki sivil toplumunu ikna edemediniz. Aşağıdaki kanaat önderlerini ikna etmelisiniz. Burada neticeye varmanız mümkün değil" diye belirtti. 
 
'ÇÖZÜM SÜRECİ HATIRLATMASI
 
Şahin, 2013-2015 sürecinde bu konuya dair ilgili tüm kanallarla iletişim yürütüldüğünü şöyle anlattı: “Parlamento olarak önce şehit ve gazi ailelerini ikna için gittik. Siz ne istiyorsunuz? Analar ağlamasın diyorsanız nasıl bir adım atalım? Onlardan aldığınız reaksiyonla yine dağda kalmış uzunca süre, cezaevinde içeride kalmış olanları dinledik. Sivil toplumu dinledik. Şırnak Barosu’ndan Diyarbakır Barosu’na kadar dinledik. Akademisyenleri dinledik. Nasıl bir çözüm istiyorsunuz? Demokratik ülkelerde de hep bireysel kimliklerden konuşmak kolay. Ama Ortadoğu toplumlarına geldiğimiz zaman özellikle Anadolu coğrafyasında bizim kolektif kimliklerimizin daha ön plana çıktığını hepimiz görüyoruz. Alevi kimliğinin, Kürt kimliğinin, Türk kimliğinin, işte Sunni kimliğinin daha ön plana çıktığını görüyoruz. Bu ayrışma alanlarını ortaya koymak çok kolay ama birleşme noktalarını bulmak çok çok zor. O yüzden bu kimlik siyasetinde siz çözümü sadece ‘ben yukarıdan yaptım, siz aşağıdan uygulayacaksınız’ demekle gerçekleştiremezsiniz. Toplumun değişik kesimlerini bu olayın bir paydaşı haline getirmek ve şeffaf bir süreç yürütmek zorundasınız.” 
 
‘CHP SÜRECE DAHİL EDİLMELİ’
 
Şahin, ana muhalefet partisi olan CHP’nin de sürece mutlaka dahil edilmesi gerektiğini dile getirerek, “Şu an itibariyle bir tarafta adres olarak DEM’i parlamentoda gösteriyor, öbür tarafta da DEM ile CHP iş birliğini şeytanlaştırıyorlar. Bunu da kayyım atamalarıyla ve diğer uygulamalarla yapıyor. O nedenle diyoruz ki; ne kadar sahici, henüz onu ölçecek bir alet bulamadık. Bu kadar tecrübemize rağmen biraz zamana yayalım, izleyelim ve Sayın Erdoğan'ın adım atmasını bekleyelim. Soyut bir kısım söylemler var ama bunu somut hale getirecek olan Sayın Erdoğan'ın icraatları ve atacağı adımlardır” dedi. 
 
'BU MESELE ARTIK DEVLET SORUNU HALİNE GELDİ'
 
Şahin, “İktidar ve muhalefet Kürt sorununun çözümü konusunda neden ortaklaşamıyor” sorusuna ise şu yanıtı verdi: “2013'te aslına bakarsanız bu sürece dair CHP'den Sezgin Tanrıkulu ve 20 arkadaşıyla birlikte bir araştırma önergesi vermişti. Fakat CHP'nin içerisindeki ulusalcı yapının çok büyük tepkilerine maruz kalınca o önergelerini geri çekmek durumunda kaldılar. O önergelerini o zamanki iktidar partisi imza koymak suretiyle yaşattı. Ve o süreçteki CHP fiziken dışındaydı ama ruhen içindeydi. Onların araştırma önergesi doğrultusunda da bir kısım çalışma yapılmıştı. Şimdi buradaki temel sıkıntı şu; bu mesele iktidar konusu değil. İktidar tek başına istese de bu meseleyi çözemez. Bu artık devlet sorunu haline gelmiş durumda. Eğer konu devlet sorunu haline gelmiş ise bu noktada parlamentoda iktidarı ile muhalefeti ile topyekûn el birliği ile çözülecek bir meseledir. Bu meseleyi sadece iktidarın çözebileceği bir alan olarak görmüyoruz. Bu süreçte ana muhalefet partisi çözüm iradesi noktasında son derece aykırı bir duruş sergilemiyor. Yönteme dair eleştirileri var."
 
'YÖNTEM VE SIRALAMA HATASI VAR'
 
Şahin, Kürt sorununun çözüm yöntemine dair ise "Yöntem adını siz koymadan ‘Öcalan'ı getirip Meclis kürsüsünde konuşturacağız’ diyerek konuya girerseniz elbette ki bir tepki ile karşılaşırsınız. Yol haritasını belirleyip ondan sonraki süreci nasıl işleyeceğine dair kapsamlı bir izahatta yaparsanız o zaman tepkiler azalır. O zamanki değerlendirmeleri daha sağlıklı buluruz. Burada en son yapılacak iş Öcalan'ın gelip DEM grubunda konuşacak olması. Bundan öncesi ara istasyonlarda yükünüzü siz doldura doldura geleceksiniz ki son istasyona vardığınızda mesafe almış olacaksınız ve çözüm iradesini de orada ortaya koyacaksınız. Bu konuda muhalefetin katı bir tutum içerisinde olacağı kanaatinde değilim. Ülkenin sorunlarını bilen, çözüm iradesini ortaya koyan, sorumluluk sahibi hiçbir siyaset kurumu bu işi toptan reddetmez. Toptan reddetmek inkârcılık olur. Zaten 100 yıldır belirli bir kesim inkâr ediyor. O da sorunu çözemedi. Dolayısıyla burada bazı şeylerle yüzleşmek ve çözüm iradesini ortaya koymak gerekir" yorumunda bulundu. 
 
‘BU NE PERHİZ BU NE LAHANA TURŞUSU?’
 
Şahin, Kürt sorununun çözümüne dair tartışmaların sürdüğü bir esnada DEM Partili belediyelere atanan kayyıma da tepki gösterdi. “Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu” tabirini kullanan Şahin, “Hangi birine inanacağız? Hangi söyleminize inanacağız? Barış herkesin kazandığı ama herkesin de ödün verdiği bir sistemdir. Ödün vermeden barış olmaz. Hangi ödünü vereceksiniz bunları somut olarak ortaya koyun. Neler yapacağınızı milletin huzuruna çıkartın ve ondan sonra biz sizin değerlendirmenizi ona göre yapalım. Yoksa fantezi şeklinde kurmuş olduğunuz beylik cümlelere itibar etmeyecek kadar da siyasette piştik artık. Yediğimiz dayaklarla da olgunlaştık. Bundan sonra dayak yemek istemiyoruz” diye konuştu.  
 
‘KAYYIMLAR YARGI KARARINA BAĞLANMALI’
 
Kayyım politikalarını ilkesel olarak yanlış bulduklarını vurgulayan Şahin, “Bu bir yargı kararına bağlanmalı. İktidar keyfi, tutum ve davranışlarıyla çok daha kaotik bir ortam yaratıyor. Şu an itibariyle toplumsal barışı zedeleyecek bir kısım görüntülere sahne oluyor. Bir yandan Türk kardeşlerimize bu sorunu çözeceğiz diyenler var ama diğer taraftan da yine sokağa taşınan bir şiddet var. Bir taraftan ‘iradeye sahip çıkalım, bu sorunu çözelim’ derken, öbür taraftan sorunu körükleyecek adımlar atıyorsanız bir tutarsızlık vardır. Devlet gücünü kullananlar hukuk çerçevesi içerisinde hareket etmelidir. Bu konuda da toplumun asayişini bozacak yaklaşımlardan da kaçınmak gerekir. Bu süreç içerisinde geçmiş kabuk bağlamış olan yaraları tekrar kanatmanın kimseye bir faydası yok” dedi.
 
MA / Selman Güzelyüz - Fırat Can Arslan
 
 

Diğer başlıklar

11/11/2024
18:10 Marmaray seferleri gecikmeli yapılıyor
17:46 Pîran'da 2 bölge 'geçici özel güvenlik bölgesi' ilan edildi
17:30 Hastane çalışanlarına saldırı
17:28 İsrail, çağrı cihazlarının patlatıldığı saldırıyı üstlendi
17:24 Dîlok Baro Başkanı Duran: Kayyıma karşı ortak tavır geliştirilmeli
17:05 Bagok’ta askeri operasyon sürüyor
17:01 Mêrdîn'de seçilmişler toplandı: Sokaklar bizim
16:27 Şirnex'te 25 Kasım startı
15:48 Amed'de ikinci Halk Lokantası açıldı
15:42 Amed'de halkın katılımıyla belediye meclis toplantısı
15:12 Tunç'tan 'umut hakkı' yanıtı: Meclis'te konuşulan konular
15:10 Eşbaşkan Karayılan’dan Erdoğan’a tepki
14:50 Abdullah Öcalan'ın selamı direnişçilere iletildi
14:38 Kayyım protestolarındaki polis şiddeti Meclis’e taşındı
13:31 Temelli: Kayyım demokrasiye ve barışa darbedir
13:24 Xelfetî'de nöbet 8'inci gününde: 17 Kasım mitingine davet
13:13 Öztürk: Onurlu barış için 17 Kasım'da alanda olalım
Uçar: Ülkenin tutunabileceği umut Öcalan’ın çözüm önerileridir
12:57 Ahmet Özer hakkında yeni soruşturma
12:06 TÜİK’e göre işsizlik yüzde 8,6
12:01 'Demokrasi ve Özgürlük' mitingi deklarasyonu: Muhatap Öcalan'dır
12:01 Ahmet Türk'ten Erdoğan'a: Ne idiği belirsiz tipler halkın iradesini gasp etmekte
11:51 Esenyurt'ta kayyım protestosu: CHP’li vekiller belediyeye girdi
11:39 20 isim hakkında 'yasadışı bahis’ soruşturması
11:09 Gözaltında çıplak arama ve şiddete takipsizlik
10:27 Mahkeme Adalar'da imar planını durdurdu
10:19 Trump döneminde ABD-Türkiye ilişkileri ve krizler
09:55 Xwebûn'un 256'ncı sayısı çıktı
09:05 İzmir sokaklarında kayyım tepkisi: Kabul etmiyoruz
09:04 Köln'deki mitinge çağrı: Tecridi kırmakta kararlıyız
09:03 'Kayyım toplumsal muhalefetin birliğiyle yenilebilir'
09:00 11 KASIM 2024 GÜNDEMİ
08:49 Özer soruşturmasındaki savcının eşi SPK'ye atandı
08:47 KDP’nin HDP’lilere yönelik baskılarına karşı ortak bildiri
08:18 Birçok il için sağanak uyarısı
10/11/2024
23:37 Êlih’teki gençlerin direnişi 7’nci gününde
22:11 Küba’da 6.8 büyüklüğünde deprem
22:06 Êlih’teki mitinge katılım çağrısı
21:58 Qoser'de meşaleli yürüyüş: Kürt halkının iradesi kazanacak
21:35 Rojin Kabaiş için X’te eylem
21:06 Qamişlo’da göçmenlik ve mültecilik paneli
20:35 Werîşe Mûradî’ye idam cezası verildi
20:08 Lübnan’da ölenlerin sayısı 3 bin 189’a yükseldi
19:53 Kayyımları savunan Erdoğan, protestoları hedef aldı
19:35 Wêranşar’da bir kadın katledildi: 2 korucu gözaltında
19:30 Gever’deki kuş cennetinde yangın
19:08 İsrail’den Şam’a saldırı
18:55 ‘İktidar kayyımda ısrar ettikçe daha büyük kaybedecek’
18:39 Şehba’da Toplumsal İşler Meclisi kuruldu
18:36 Şengal’de SİHA saldırısı: Bir kişi hayatını kaybetti
18:02 Xelfetî’de yürüyüş: Kayyım gidecek biz kalacağız
17:53 Mahkeme kaçırılan Êzidî çocuğun vasiliğini DAİŞ’li aileye verdi
17:31 Kocaeli’de bir kadın katledildi
17:19 Özerk Yönetim heyetinden Hol Kampı’na ziyaret
17:08 Riha'da şüpheli çocuk ölümü
16:39 Êlih’te TOMA direnişe çarptı!
15:46 ‘Kayyım değil demokrasi’ buluşması: Gücümüzü haklılığımızdan alıyoruz
15:39 KESK Dîlok Şubeler Platformu’ndan Xelfetî’deki direnişe destek
15:29 Agirî'de 25 Kasım’ın startı yürüyüşle verildi
14:47 Polis şal û şepikle düğüne giden gençleri gözaltına almak istedi
14:09 Xelfetî'de direniş sürüyor: Polise ‘işkence’ tepkisi
13:59 Uçar: Öcalan’ın paradigmasıyla gerçek barışı kuralım
13:26 Asker ablukayı kaldırdı: Heyet Êlih'e hareket etti
13:18 Kuzey ve Doğu Suriye’de 25 Kasım programı açıklandı
12:49 Şerife Muhammedi’nin ilk duruşması 14 Kasım’da
12:23 Gar Katliamı’nın 109’uncu ayında yaşamını yitirenler anıldı
11:53 CHP kayyım uygulaması için medya takip kurulu oluşturdu
11:23 Esenyurt Belediyesi kayyımına tepki: Hangi yüzle geldin
11:01 Arap Kadınlar Meclisi’nden TAJÊ’nin kampanyasına destek
10:45 DFG Kasım ayında katledilen gazetecileri andı
09:26 Yolcu otobüsü devrildi: 2 ölü, biri ağır 15 yaralı
09:16 Jin dergi ‘Etki ajanlığı’ düzenlemesini kapağına taşıdı
09:11 KDP'nin 'korsanvari' uygulamasını anlattı
09:10 Uçar: Abdullah Öcalan eşit düzlemde sürece muhatap olarak katılmalı
09:08 Esenyurt’ta kayyımı protesto eden yurttaşlar: Oyumuzun arkasındayız
09:05 Kardeşler irade gaspına karşı nöbette
09:05 Rektör cinsel saldırı yerine özsavunmaya ceza verdi
09:03 İHD'li Çapraz: İdare ve Gözlem Kurulları kapatılsın
09:01 Raportör Schennach Öcalan ile görüşmek için başvuru yapacak
09:00 Xelfetî'de kesintisiz direniş: Gaspı ve işgali kabul etmiyoruz
09:00 Kadınlar ‘özgürlüğün özgürlüğümüzdür' şiarıyla yürüyecek
09:00 10 KASIM 2024 GÜNDEMİ
08:49 Cizîrli genç iş cinayetinde yaşamını yitirdi
01:19 Narin Güran davasında tutukluluğa devam kararı
01:14 Hezex’te irade gaspına karşı yol kapatma eylemi
01:09 Valilikten gazetecilere silahlı tehdide dair açıklama
00:46 Vekillerin gözaltındaki gençlerle görüşmesine izin verilmedi
09/11/2024
23:30 Kadın Tiyatro Festivali'nde 2 oyun sahnelendi
23:11 DEM Partili Akça: Batman Emniyeti'nde gençlere işkence yapılıyor
23:08 Êlih ve Mêrdîn'de gençler sokakları terk etmiyor
22:59 Nûpelda Tiyatro 'Çikûs' ile izleyiciyle buluştu
22:00 Êlih'te polisler boş sokakları gaza boğdu
20:54 Gençlerden kayyım protestosu: Zırhlı araç çekiciyle kaldırıldı
20:40 Sanatçı Xecê'nin konserleri de iptal edildi
20:18 Uçar: Çözüm için muhataplarıyla masaya oturmalısınız
19:17 Gazeteci Karabay tutuklandı
19:10 Zimbabve’de 'Abdullah Öcalan’a özgürlük' eylemi
18:24 Êlih’te gözaltı ve tutuklama bilançosu
18:18 Kayyıma karşı direniş her yerde: Bu karanlık dağılacak
18:06 Amedspor berabere kaldı
17:26 Mêrdîn’de binlerin katılımıyla yürüyüş: Barışa hazırız, kandırılmaya yokuz
17:02 DEM Parti’den çağrı: Tecridi kaldırın, barışı birlikte inşa edelim
16:43 Hayvan hakları savunucularından AYM’ye: Yasayı geri çek
16:30 'Kadın dostu kentler' paneli
16:16 İzmir'de 3 kişi tutuklandı
16:05 Elih’te kitle ‘Jin, jiyan, azadî’ sloganıyla eylemde
15:56 Ekolojistlerden Kazdağları tepkisi: Katil Cengiz defol!
15:50 İki kentten hasta tutsaklar için çağrı
15:31 Kayyım protestoları: 47 ilde 235 gözaltı
15:27 Narin Güran davasının üçüncü günü
15:20 DEM Parti tüm kesimlere Kürt sorunu için 'çağrı' yapacak
15:19 Bayındır: Samimiyseniz Öcalan üzerindeki tecridi kaldırın
14:58 Êlih’te yürüyüş: Direniş tarihimize ihanet etmeyiz
14:39 Wan'da 25 Kasım programı belli oldu
14:14 HDK 13’üncü Genel Kurul sonuç bildirgesi: Ortak mücadele zaruridir
13:55 KHK eylemi 110'uncu haftasında
13:30 Kadınlar Xelfetî'de: Çözümün yolu İmralı'dan geçiyor
13:21 28 yıldır kardeşini arıyor: Devletin her eve bir can borcu var
13:00 ‘Gözaltında kayıpların nedeni Kürt sorunundaki çözümsüzlüktür’
12:30 Xelfetî'de gelir-gider tablosu eylem alanına asıldı
12:29 Pakistan’da patlama: 24 ölü
12:22 Kartal'da 8 Aralık'ta 'İnsanca Yaşam' mitingi düzenlenecek
11:59 Amed’te ‘Sağlıklı toplumla özgür geleceğe’ çalıştayı
11:57 Aile hekimleri 2-6 Aralık'ta iş bırakacak
11:43 Köpekli işkenceyle gözaltına alınan Erol’a ev hapsi
11:19 Xelfetî'de nöbet altıncı gününde
10:51 Kayyım kararına karşı İdare Mahkemesi'ne başvuru
10:39 Eylemler geceye yayıldı: Kayyımlar gidecek
10:32 DEVA Partili İdris Şahin: Erdoğan Bahçeli'nin açıklamalarını ete kemiğe büründürmeli
10:17 Barış Anneleri kayyım nöbetinde: Zulme boyun eğmeyiz
10:14 Nevzat Bahtiyar 'Sakladığın bir şey var mı' sorusuna 'Hatırlamıyorum' yanıtı verdi
09:39 Meslek örgütlerinden gazeteci Mizgin Sönük için çağrı
09:34 Özgür ve eşit yaşamın modeli: Eşbaşkanlık
09:20 'Kayyım atamaları seçimleri yaptırmamaya kadar ulaşabilir'
09:15 Gençler: Belediyeyi geri alana kadar direneceğiz
09:04 ‘Türkiye umut hakkını uygulamazsa Avrupa Konseyi’nden çıkartılabilir’
09:02 Kayyımın talimatıyla belediyeye alınmayan seçilmişler: Mücadelede ortaklaşalım
09:02 DEM Partili eşbaşkanlar: Kayyıma geçit vermeyeceğiz
09:01 Agirîliler: Kayyım politikasına karşı Kürtler birlik olmalı
09:00 09 KASIM 2024 GÜNDEMİ
08/11/2024
22:29 Xelfetî'de 10 tutuklama
22:22 Halk iradesine sahip çıkıyor: Teslim olmayacağız
21:52 Rojda'nın konseri Küçükçekmece Belediyesi tarafından iptal edildi
21:43 KDP’nin sınır dışı ettiği HDP’lilerden açıklama
21:36 Astana toplantısı 11-12 Kasım’da yapılacak
21:23 Mêrdîn’de bir kişi tutuklandı
20:58 Lübnan’daki saldırılarda 3 bin 117 kişi yaşamını yitirdi
20:45 DFG: Gazetecilere saldırı girişimini kabul etmiyoruz
19:55 Kendilerini polis diye tanıtan kişiler gazetecileri silahla tehdit etti
19:42 ‘Aynı çatı altında bulunmak istemiyorum’ diyerek belediyeden istifa etti
18:35 Eskişehir’de Kazdağları için eylem: Doğamızı koruyacağız