Kuzey ve Doğu Suriye’nin Kobanê kentine sınır komşusu olan Riha’nın Pirsûs ilçesi sınırında, saldırılara karşı 10 yıl sonra tekrar nöbet başlatıldı. 10 yıl önce DAİŞ'in işgal saldırılarına karşı nöbet tutanlar, bu kez Türkiye ve ona bağlı Suriye Milli Ordusu’nun (SMO) saldırılarına karşı nöbette. 

 

2014 yılındaki nöbete katılan Halil Çay, DAİŞ'in saldırılarından kısa bir süre önce cezaevinden çıktığını ve saldırıların başlatılmasıyla ailesiyle Kobanê sınırına gittiğini belirtti. Kobanê özgürleştirilene kadar ailesiyle nöbette kaldığını söyleyen Çay, AKP'li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın 7 Ekim 2014 tarihinde Dîlok'ta yaptığı konuşma sırasında sarf ettiği "Kobani düştü düşecek" sözlerini hatırlatarak, ekledi: "Bu söylem saldırılara ortak olduklarını, Kürtlere dönük soykırım girişiminde rolleri olduğunu gösterdi. O dönem sadece Kürtler değil, enternasyonal, sol, sosyalist bütün halklar DAİŞ barbarlığına karşı bir oldu ve sınıra akın ettiler. Kuzey Kürdistan'da halk yönünü Kobanê'ye döndü. DAİŞ barbarlığı bu şekilde yenilgiye uğratıldı. Sadece DAİŞ değil, onu destekleyenler de o gün yenildi. Kobanê direnişi dünya mücadele tarihine geçti. Bugün hedef alınan halkların bir arada yaşama iradesi ve Rojava Kadın Devrimi'dir. Kobanê'yi savunmak herkesin görevi. Dünya halkları Kobanê'nin etrafından çember olmalı. Kobanê bütün dünya için direndi. Kobanê dünya halklarının kalbindedir." 

 

'KİMSE BU HALKI DURDURAMAZ'

 

DAİŞ saldırısına karşı 10 yıl önce başlatılan nöbete katılan ve bu günkü nöbette yerini alanlardan bir diğer yurttaş Muhammed Demir (65). DAİŞ'in Kobanê'ye dönük saldırılarının başladığı 15 Eylül 2014'ten özgürleştirildiği 26 Ocak 2015'e kadar ailesi ile birlikte sınırda nöbet tutan Demir, "Sınırı anlamsızlaştırdık ve Pirsûs ile Kobanê'yi birleştirdik. Şimdi yine çeteler Kobanê'ye saldırmak istiyor. Buna karşı herkes duyarlı olmalı. Biz fizikken buradayız, ama ruhen Rojava halkları ile beraberiz. Bizi bir sınır ayıramaz. Kobanê ve Pirsûs birdir. Sonuna kadar Kobanê ile dayanışma içinde olacağız. Kobanê'ye dönük tehditler varken bizim evimizde oturmamızı kimse beklemesin. Nasıl 2014'te ailemiz ile günlerce sınırda yatıp kalktıysak yine bunu yaparız. Biz kimseden korkmuyoruz. Ne yaparlarsa yapsınlar halk yönünü Kobanê'ye çevirdiği an kimse bu halkı durduramaz. Bu halkın kaybedecek bir şeyi yok. Çetelerine, İHA, SİHA'larına güvenmesinler. Sonuna kadar direnen Rojava'daki halk ile birlikteyiz. Onların direnişini de selamlıyoruz" diye konuştu. 

 

'KOBANÊ KÜRT HALKININ ŞEREFİDİR'

 

"2014 direniş ruhu bugün Kürdistan'da yeniden canlandırılması lazım" diyen Nuri Yeşilçay, 2014'te Kobanê'de ortaya çıkan direnişin bütün dünyaya örnek olduğunu kaydetti. 2014'te kendisinin de günlerce katıldığı sınır nöbete dikkati çeken Yeşilçay, "Kobanê direnişi Kürt halkının varlık yokluk savaşıydı. Bugün yeniden var. Buna karşı herkesi Pirsûs'a bekliyoruz. Herkes Kobanê'ye sahip çıkmalı. Kobanê yalnız bırakılmamalı. Kobanê Kürt halkının şerefi, hasiyetidir. 2014'te daha ağır şartlarda Kobanê'yi savunduk. Baskıya karşı binlerce kişi yönünü Kobanê'ye dönünce kimse bu halkı tutamadı. O gün o direniş olmasaydı bugün Kobanê olmazdı. O ruhu bir kez daha ortaya çıkarmamız gerek" diye belirtti. 

 

'KOBANÊ DÜŞMEDİ VE DÜŞMEYECEK'

 

Pirsûs-Kobanê sınırından 7 gündür süren nöbette yerini alan ve 2014'teki nöbete katılanlardan Barış Annesi Feride Demir, "O zaman güçlü bir halk iradesi ortaya çıktı. Çetelerin sınırdan geçerek Kobanê'ye saldırmasının önü kesildi. Sınırda nöbet tutan halk birçok çeteyi yakaladı. Her yerde Kobanê'yi savunanlar vardı. Karşıda, kentte direnenler de bizden moral alıyordu. Her yerden buraya insanlar akın etti. Kobanê'nin özgürleştiği dakikaya kadarda bu akın devam etti. 2014'te tüm dünyanın gözü Kobanê'deydi. 'Kobanê ha düştü ha düşecek' dediler, ama Kobanê düşmedi ve düşmeyecek. Kobanê fedaice direnenlerin sayesinde düşmedi. Binlerce kişi sınırdan geçerek karşıya geçti ve Kobanê'yi savundu. Kobanê'ye dönük saldırılar varken kimse evinden oturmasın" şeklinde konuştu. 

 

'KOBANÊ İLE GÖNÜL BAĞIMIZ VAR'

 

Nöbete katılanlardan Barış Annesi Ayşe Can da herkesin saldırı tehditlerine karşı Pirsûs'ta süren nöbete davet ederek şöyle devam etti: "Birlikte direnirsek saldırı tehditleri ortadan kalkar. Biz savaş istemiyoruz. Biz barış istiyoruz. Anneler ağlamasın. Kobanê bizim canımızdır. Her şeyimizle Kobanê ile birlikteyiz. Aramızda sınırlar çizilmiş olabilir, ama Kobanê ile gönül bağımız, ruhumuz bir. Her gün çocuklarımız katlediliyor. Buna karşı biz hiçbir zaman barış istemekten vazgeçmedik. Barış olursa özgürlük olur. Burada bir haftadır oturuyoruz, saldırı tehditleri bitene kadar da oturacağız."

 

'GENÇLER SEFERBERLİK RUHU İLE PİRSÛS'A GELMELİ' 

 

Nöbet tutan gençlerden Mahmut Arat ise şunları söyledi: "2014’te buradaydık, bugün yine buradayız. Kobanê bugün Kürtler ve gençler için önemli bir yer. Kobanê düşerse Pirsûs düşer. İki kent arasında bir fark yok. Çağrım bütün gençlere: Gelin nasıl 2014'te direniş ruhuyla Kobanê'ye sahip çıktıysak bugün yine aynı ruh ile sahip çıkalım. Bu ruhu bugün yine ortaya çıkarmamız gerek. Sınırlar bizi bir birimizden ayıramaz. Bizim akrabalarımız Kobanê'de. Gençler seferberlik ruhu ile Pirsûs'a gelmeli." 

 

MA / Emrullah Acar