RIHA - AYM'nin 2 kez iptal ettiği “örgüt üyesi olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme” maddesi nedeniyle halen birçok kişi tutuklu bulunuyor. Söz konusu madde, Miks Belediyesi'ne kayyım atanmasına da gerekçe yapıldı.
Anayasa Mahkemesi (AYM), 2023 yılında iptal ettiği ancak 8. Yargı Paketi'yle yeniden Meclis'ten geçirilen "örgüt üyesi olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme" düzenlemesini bir kez daha iptal etti. AYM, "devletin güvenliğine karşı işlenen suçlar" başlığı altında 5 yıldan 10 yıla kadar hapis cezası öngören benzer düzenlemeyi de anayasaya aykırı buldu. 7 Ekim 2004 yılında Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren madde nedeniyle bugüne kadar binlerce kişi ya tutuklandı ya da yargılandı ya da ceza aldı.
HASTA TUTSAK AYNI GEREKÇEYLE TUTUKLU
İnsan Hakları İzleme Örgütü, 1 Kasım 2010 tarihli "Protestoyu terör suçu saymak, Göstericileri Yargılamak ve Hapsetmek İçin Terörle Mücadele Yasalarının Keyfi Kullanımı" başlıklı bir makalede söz konusu düzenlemeye ayrı yer verdi. Yine Avrupa Hukuk Yolu ile Demokrasi Komisyonu’nun (Venedik Komisyonu) 2016 yılındaki toplantısında bu maddeyle birlikte, “halkı kin ve düşmanlığa tahrik” ve “cumhurbaşkanına hakaret” yasalarının “kanunilik” koşullarını sağlamadığı kararı aldı.
Tüm bunlara rağmen mahkemeler, AYM’nin iptal kararını fiilen uygulamadı. Buna dair cezaevinde aynı gerekçeyle tutulan tutsaklara AYM kararı uygulanmadı. Kararın uygulanmadığı tutsaklar arasında yüzde 93 engelli ağır hasta tutsak Abdulalim Kaya ve 2 buçuk yaşındaki bebeği S.J. ile 9 aydır cezaevinde olan Nezan Gözen de yer alıyor.
Öte yandan 31 Mart seçimleri ardından seçimleri kazanan Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) adayına mazbatanın verilmemesi ardından başlayan tepki eylemlerinde gözaltına alınanlar, yine DEM Parti'nin kazandığı il ve ilçelere atanan kayyım eylemlerinde sokağa çıkan yurttaşlara dönük yapılan tutuklamalarda da aynı gerekçe öne sürüldü.
Son olarak Miks (Bahçesaray) Belediye Eşbaşkanlığına seçilen Ayvaz Hazır hakkında da “örgüt üyesi olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme” iddiasıyla önce 3 yıl 11 ay hapis cezası verildi, 1 gün sonra yani 29 Kasım 2024’te belediyeye kayyım atandı.
Ali Arslan
AYM'NİN İLK İPTAL KARARI
AYM tarafından "keyfi uygulamaları önleyecek nitelikte belirli ve öngörülebilir olmadığı" gerekçesiyle iptaline karar verilen düzenleme, 8 Aralık 2023’te Resmi Gazete'de yayımlandı. Ancak, AKP 16 Şubat’ta Meclis’e sunduğu 8’nci Yargı Paketinde aynı düzenlemeyi tekrar ekledi ve yargı paketi AKP-MHP oylarıyla kabul edildi. Bunun üzerine AYM 9 Ocak’ta aynı düzenlemeyi, "Anayasa Mahkemesinin iptal kararındaki tespitler dikkate alınarak yeniden düzenlenme yapılması gerekmektedir" diyerek aynı gerekçeyle iptal etti. AYM Meclis’e 6 ay süre verdi.
Söz konusu düzenlemenin halen fiilen uygulanarak AYM kararlarının yok sayıldığına dikkat çeken Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) Riha Şube üyesi Ali Arslan, söz konusu gerekçenin gelecek dönemlerde muhalefetin sesini kısmak için pek çok örnekle karşımıza çıkacağını ifade etti.
ŞEKLİ DÜZENLEME YAPILDI
Venedik Komisyonu'nun "kanunilik" koşulunu hatırlatan Ali Arslan, bu koşulun Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (AİHS) “kanunsuz suç ve ceza olmaz” ilkesi uyarınca ele alındığını kaydetti. Arslan “Bunun anayasa da karşılığı var. Ancak bu bir Ceza Hukuku normu haline gelmiş durumda 'şekli' anlamda bir düzenleme kanun için uygun bir durum değildir. Kanunun, bilinebilir, ulaşılabilir, belirli ve öngörülebilir olması gerekiyor. Bu kanunla örgüt üyesi olmayan kişiler örgüt üyesiymiş gibi cezalandırılıyordu. 8’inci yargı paketinde bu ‘müstakil’ bir suç olarak düzenlendi, ‘örgüt üyesi suçundan cezalandırılır’ kısmı çıkarıldı. Ancak nihayetinde cezai anlamda aynı ceza öngörüldü. Yani cezai anlamda herhangi bir yenilik getirilmedi. AYM kararı tamamen görmezden gelindi” ifadelerini kullandı.
TEMEL HAKLAR HEDEFTE
AYM'nin ikinci kez bozduğu düzenlemenin anayasada düzenlenen pek çok hakla çatışma içerisinde olduğunu belirten Ali Arslan, bunların başında “toplantı ve gösteri yürüyüş hakkı”nın yer aldığını söyledi. Özellikle demokratik siyaset yürütenlerin bu kanunla hedef aldığını vurgulayan Ali Arslan, “DEM Parti il ve ilçe belediyelerine kayyım atandı. Başta partinin kendisi ve sonra da halk buna tepki gösterdi ve çağrıda bulundu. Bu çok normaldi. Çünkü demokrasi sadece oy kullanmaktan ibaret değil. İnsanlar tabi ki sokağa da çıkacak, burada da tepkisini dile getirecek. Bunlar uluslararası sözleşmeler ve anayasa tarafından koruma altına alınmış hükümler. Ama bu hüküm temel hakları işlevsiz hale getiriyor” dedi.
MA / Ceylan Şahinli