ANKARA - İHD Ankara Şubesi Basına Yönelik Hak İhlalleri İzleme Komisyonu, gazetecilerin katledilmesi, gözaltı ve tutuklamalara karşı uluslararası insan hakları mekanizmalarına çağrıda bulundu.
İnsan Hakları Derneği (İHD) Ankara Şubesi Basına Yönelik Hak İhlalleri İzleme Komisyonu, Türkiye ve Suriye Milli Ordusu’nun (SMO) Kuzey ve Doğu Suriye’nin Tişrîn Barajı’na dönük hava saldırısında gazeteci Egîd Roj’un katledilmesi ve Wan Büyükşehir Belediyesi’ne kayyım atanması sırasında 6 gazetecinin gözaltına alınmasına dair yazılı açıklama yaptı.
Açıklamada, “Egîd Roj, 19 Aralık 2024 tarihinden bu yana geçen 60 gün içerisinde Türkiye'nin düzenlediği operasyonlar sonucunda yaşamını yitirdiği belirtilen dördüncü gazeteci oldu. Gazeteciler Nazım Daştan ve Cihan Bilgin'in 19 Aralık 2024 tarihinde yine Tişrin Barajı yakınlarında Türkiye'nin düzenlediği SİHA saldırısında öldürüldüğü açıklanmıştı. Gazeteci Aziz Köylüoğlu'nun ise 27 Ocak 2025 tarihinde Irak'ın Süleymaniye kentinin Ranya bölgesinde yine Türkiye tarafından gerçekleştirildiği belirtilen bir saldırı sonucunda öldürüldüğü bildirilmişti. Devletlerin gerçekleştirdikleri operasyonlarda, Cenevre Konvansiyonu'na göre, sivillerin ve sivil statüsünde kabul edilen gazetecilerin hedef alınması uluslararası insancıl hukukun ihlali anlamına gelmektedir” denildi.
ULUSLARARASI MEKANİZMALARA ÇAĞRI
Yaşanan saldırıların aydınlatılması ve yaşanabilecek yeni saldırıların önlenmesi için uluslararası insan hakları mekanizmalarına çağrı yapılan açıklamada, “Türkiye'de gazetecilere yönelik gözaltı, tutuklama, soruşturma ve yargılamaların giderek yoğunlaşmasının yanı sıra dört gazetecinin öldürülmüş olması, son iki aylık süreçte, basın hakkı ihlalleri bakımından en kaygı verici döneme girildiğini göstermektedir. Gazeteciler Egîd Roj, Aziz Köylüoğlu, Nazım Daştan ve Cihan Bilgin'in öldürülmeleriyle ilgili olarak, Türkiye'nin etkin ve şeffaf bir soruşturma yürütmesi ve ölümlerden sorumlu olanları belirleyip yargılanmalarını sağlaması talebimizi tekrarlıyoruz. Uluslararası insan hakları mekanizmalarını da bu olayların aydınlatılması ve benzer saldırıların önlenmesi için göreve davet ediyoruz” diye belirtti.
Wan Büyükşehir Belediyesi’ne kayyım atanması sırasında düzenlenen operasyonda gazeteci, avukat, siyasetçi ve yurttaşların, Anayasal haklarını kullandıkları sırada gözaltına alınmalarının insan hakkı ihlali olduğu kaydedilen açıklamada, şunlar belirtildi: “Türkiye hükümetini, tüm toplumu korku ve endişeye sevk eden, caydırıcı domino etkisi yaratan hukuka aykırı uygulamalardan vazgeçmeye; basın ve ifade özgürlüğü ile haber alma hakkını ortadan kaldıran uygulamalara, gözaltı ve tutuklamalara bir an önce son vermeye; temel hak ve özgürlükleri sınırlayan engelleri ivedilikle kaldırmaya ve sistematik olarak sürdürülen insan hakkı ihlallerine derhal son vermeye çağırıyoruz.”