MERSİN - Mersin'deki yazar ve siyasetçiler, iktidarın çözüm noktasında söz ve pratiğinin çeliştiğine işaret ederek, toplumsal mücadeleye vurgu yaptı.
Kürt sorununun çözümü ve Türkiye'nin demokratikleşmesine dair PKK Lideri Abdullah Öcalan'dan tarihi bir açıklama bekleniyor. Açıklamanın tarihine dair henüz net bir durum olmazken, iktidarın kayyım politikaları ile gözaltı ve tutuklamalar sürece dair kaygıları arttıyor.
OKAY: MÜCADELE EDECEĞİZ
Mersin'de yaşayan şair Adil Okay, yeni süreç tartışmalarında muhalif kesimlere dönük baskıların sürdüğünü söyledi. Okay, "Bir yandan 40 yıldır süren savaşı durdurmak için adım atıyor gibi görünüyorlar, diğer yandan Kürt halkının iradesi gasp ediliyor, kayyımlar atanıyor. Sadece Kürt coğrafyasında değil, ülkenin her yerinde siyasi baskılar artıyor. Sinemacılar, yazarlar, şairler de gözaltına alındı. Hemen her kesimden insanlar gözaltına alındı ve birçoğu tutuklandı. ‘Terör’ adı altında insanları hapse attılar. Böyle bir çelişki yaşıyoruz ve anlamlandırmakta zorlanıyor bu süreci. Elbette buna karşı mücadele ediyoruz. Mücadele etmezsek bu karanlık daha da zifiri hale gelecek” diye belirtti.
'SÖZ VE PRATİKLERİ ÇELİŞİYOR'
Mersin 78'liler Girişimi Derneği yöneticilerinden Figen Kandemir, "Eğer yeni bir süreç başlıyorsa hukuksuzluk neden bu kadar artıyor? Bu süreci hükümetin istediğini düşünmüyorum. Hukuku, adaleti, emeği hiçe sayan iktidarın fıtratı zaten buydu. Bu süreçte ana muhalefet partisinin gündemi cumhurbaşkanı adayı belirlemek. Bu durum halkın tepkisinin sokağa yansımasını engelliyor. Emekten, adaletten, barıştan yana olanlar olarak meydanlarda yan yana durmaya, kol kola girmeye devam edeceğiz. Gittikçe büyüyoruz, üzerlerindeki ölü toprağı atarak insanların bu mücadeleyi sokakta vereceğine inanıyorum” diye konuştu.
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Mersin İl Örgütü yöneticilerinden İhsan Derinöz, iktidarın söyledikleri ile pratikleri arasında çelişki olduğunu dile getirdi. Derinöz, "Her şeye rağmen barıştan, özgürlükten ve kardeşlikten yana olan insanlar olarak barış demeyi sürdüreceğiz. Kendim Niğdeli bir Türk’üm ama bu ülkede Kürtlerin, Arapların ve tüm azınlıkların kardeşçe, hakları tanınmış bir şekilde birlikte yaşamasından yanayız. Bu kardeşliğin önündeki tüm engelleri ortadan kaldırmakta azimliyiz. Barışı sağlamak ancak iyi niyetle olur. Barışı engellemek ise kötülüktür, kötü niyetliliktir" ifadelerini kullandı.